1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs’ta “askeri gerilim” uyarısı

20 Temmuz 2009

Uluslararası Kriz Grubu’nun Kıbrıs uzmanı Hugh Pope, Kıbrıs’ta çözüm için en büyük fırsatın yakalandığını bunun da kaçırılması durumunda, Doğu Akdeniz’de askeri gerilim yaşanabileceği uyarısında bulundu.

https://p.dw.com/p/It8k
Fotoğraf: AP


Türkiye’nin 1974 Kıbrıs müdahalesinin üzerinden 35 yıl geçti. Aradan geçen sürede Kıbrıs sorununa çözüm bulma amacıyla onlarca girişim yapıldı ancak tümü başarısız oldu. Kıbrıs Türk ve Rum liderleri arasında halen devam eden müzakereler Kıbrıs’ta çözüm için artık “en son şans” olarak görülüyor. Kıbrıs’ta gelecek günlerde neler yaşanabilir? Türk hükümeti AB’den neler bekliyor? Eğer çözüm sağlanamazsa, Doğu Akdeniz’de gerilim tırmanabilir mi? Siyasiler ve uzmanlar değerlendirdi:

Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için yeni görüşmeler turu, Birleşmiş Milletler gözetiminde yaklaşık bir yıldır sürüyor. Türkiye, Kıbrıs Türk ve Rum liderleri arasındaki müzakerelerin en kısa zamanda başarıyla sonuçlanmasını ve çözüm planının gelecek yılbaşında referanduma sunulmasını umut ediyor. Türkiye’nin yıllar sonra çözüm için bu kadar acele etmesinin nedeni, sorunun AB sürecine darbe vurmuş olması.

Kıbrıs sorunu nedeniyle Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde 35 fasıldan 8’i dondurulmuş durumda. Brüksel, Türkiye’den artık AB üyesi olan Kıbrıs’a limanlarını açmasını talep ediyor. AB Komisyonu, Ankara’nın bu yöndeki sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini bu yılsonuna doğru bir raporla değerlendirecek. Süreçte müzakerelerin tümüyle askıya alınması da önerilebilecek seçenekler arasında bulunuyor.

Hükümetin işi zor

Deutschland Türkei Ministerpräsident Recep Tayyip Erdogan in Köln
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

AK Parti hükümeti, bir yandan Türkiye’nin AB sürecini canlandırmak isterken, diğer yandan Kıbrıs konusunda bir uzlaşı konusunda kamuoyunu ikna etmeye çalışıyor. Ancak hükümetin işi bu kez 5 sene öncesine göre çok daha zor.

International Crisis Group’un Kıbrıs uzmanı Hugh Pope, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Ankara’da şu an şöyle bir his var. Biz ne yaparsak yapalım, AB bizi kabul etmeyecek. Almanya Başbakanı Angela Merkel’e bakın, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’e bakın. Her fırsatta Türkiye’ye AB’de istemediklerini söylüyorlar. Bu açıklamalar Türkiye’de büyük moral bozukluğuna yol açıyor. Evet AK Parti, Kıbrıs sorununa çözüm konusunda en ilerici partiydi. Ama AB Türkiye’yi cesaretlendirmediği sürece ne kadar ileri gidebilirler? AB Türkiye’yi cesaretlendirmelidir. Şu unutulmamalı. AK Parti Kıbrıs’ta bir anlaşmayı kabul edebilir, ama herhangi bir çözüm resmiyet kazanmadan önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayını almak zorundadır.”

Ankara Rumları eleştiriyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politika danışmanlarından Zekeriya Akçam, çözümün Birleşmiş Milletler'in belirlediği siyasi eşitlik ilkesi temelinde olması gerektiğini vurguluyor, Rum yönetimini süreci ağırdan almakla eleştiriyor:

“Bugün gelinen noktada biz 1960 yılındaki siyasi eşitlik ve iki kesimlilikten vazgeçmiş değiliz. Yani bunun haricinde (Kıbrıs Rum kesiminin) hadiseyi farklı boyuta taşıyarak, AB üyesi olmasını, Yunanistan'ın desteğini ve bazı ülkelerin Türkiye aleyhtarlığını kullanarak, bu açıdan bir engel olarak görmek, bunu müzakerelere taşımanın siyasi etik bakımından doğru olmadığını düşünüyorum. (Kıbrıslı Rumlar) geçen zamanın kendileri lehine işlediğini düşünerek, sürekli olarak bu süreci uzatma niyetindeler.”

Çözüm umudu sürüyor

Zypern Nordzypern Treffen Dimitris Christofias und Ali Talat in Nikosia
International Crisis Group’un Kıbrıs uzmanı Hugh Pope’a göre, Kıbrıs’ta çözüm için son 40 yılın en büyük fırsatı yakalanmış durumdaFotoğraf: AP

Türk hükümeti, Kıbrıs Rum tarafının müzakereleri zamana yayma ve Türkiye üzerinde AB baskısını artırarak daha fazla ödün koparma taktiğinden rahatsız olsa da, çözüm konusunda tümüyle ümitsiz değil. AK Partili Akçam şöyle konuşuyor:

“Çözüm her an olabilir. O konuda umutluyuz. Ancak çözüm olmazsa da dünyanın sonu değil. Dediğim gibi, Türkiye’nin eli son derece güçlü bu açıdan. (Ama) bir 40 yıl daha müzakerelerin böyle süreceği düşüncesinde değilim. Böyle bir hadise vuku bulduğunda….(çözüm) Güney Kıbrıs Rum yönetiminde reddedildiğinde de, artık buna başka bir çözüm bulunacağını, ve yolların ayrılacağı kanaatindeyim. Bunu da Kıbrıs Rum kesimi sağlamış olacaktır. Suçlusu da tek taraflı olarak kendileri olacaktır.”

Pope: Askeri gerilim riski var

International Crisis Group’un Kıbrıs uzmanı Hugh Pope’a göre, Kıbrıs’ta çözüm için son 40 yılın en büyük fırsatı yakalanmış durumda. Ancak Pope, AB üyesi ülkelerin çözüm için yeterince ağırlık koymalarını eleştiriyor ve Ada’da 35 yıldır sıcak çatışma çıkmamış olmasının kimseyi yanıltmaması gerektiği uyarısında bulunuyor:

“Avrupa’da birçoklarının Kıbrıs konusunda oldukça kayıtsız olduğunu görüyoruz. Özellikle Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerde…Kıbrıs sorunu, Türkiye’yi Avrupa’dan uzak tutacak bir araç olarak görülüyor. Bu çok tehlikeli bir düşünce. Çünkü, geçen yıl ve bu sene Kıbrıs açıklarında petrol arama çalışmalarında gördük ki, iki taraf arasında askeri gerilim durumları ortaya çıkabilir. Tıpkı Ege’de 1987 ve 1996 yıllarında karşı karşıya kaldığımız, Türkiye ile AB üyesi bir Yunanistan’ı neredeyse savaşın eşiğine getiren gerilimler (bu kez Kıbrıs’ta) yaşanabilir.”

Ayhan Şimşek / Deutsche Welle

Editör: Baha Güngör