1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Japonya’da askeri dönüşüm

Martin Fritz /Tokyo9 Ocak 2007

Anayasa gereği savaşa katılması yasak olan Japon ordusunda radikal bir reform söz konusu . Ordunun bağlı olduğu Japonya Savunma Kurumu, Savunma Bakanlığı’na dönüştürüldü.

https://p.dw.com/p/AZYP
Küresel güvenlik tablosundaki değişiklikler, Japonya'yı savunma alanında yeni düzenlemeler yapmaya itti.
Küresel güvenlik tablosundaki değişiklikler, Japonya'yı savunma alanında yeni düzenlemeler yapmaya itti.Fotoğraf: AP

2. Dünya Savaşı’nda izlediği yayılma politikasıyla mağlup olan Japonya, 180 derecelik bir dönüş yaparak pasifizmi siyasi çizgisi olarak belirlemişti. Japon anayasasının 9. maddesi, ülkenin savaşa katılmasını kesinlikle yasaklıyor. Bu nedenle ordunun resmi tanımı “savunma gücü”ydü, savunma gücünün komutası da başbakanlığa bağlıydı. Ancak Japonya, bu yapıya veda ediyor.

Japonya Savunma Kurumu’nun Savunma Bakanlığı adını alması, ilk bakışta ufak ve sembolik bir adım gibi gözüküyor. Fakat bu aslında 1954 yılında savunma birliklerinin oluşturulmasından bu yana Japon güvenlik politikasındaki en önemli değişiklik. Kurumun bir bakanlığa dönüşmesi, savunma politikacılarının kendi bütçelerine sahip olması ve kabinede savunma politikasının da bir oya hükmetmesi anlamına geliyor.

Prensiplere bağlı kalınacak

Japonya bu adımı, küresel güvenlik tablosundaki değişikliğe dayandırıyor. Ancak Tokyo hükümeti, savunma politikasının bugüne kadar sürdürdüğü prensiplerine sadık kalınacağını vurguluyor: Yani ordu sadece savunma amaçlı olacak, ülke dışına ise sadece uluslararası barış misyonlarına veya Irak’ta olduğu gibi insani yardım amaçlı gönderilecek. Bu nedenle bazı gözlemciler, Savunma Kurumu’nun bakanlık konumuna yükseltilmesini normalleşme yolunda bir adım olarak tanımlıyor. Bazı gözlemciler ise bunun Japon dış politikasının yeniden askeri bir doğaya sahip olması yolunda ilk adım olabileceğinden endiseli.

Japonya Başbakanı Şinzo Abe, ABD ile süren ittifakta, Japonya’nın ağırlığını artırmak ve ülkesinin çıkarlarını dünya siyaset sahnesinde daha büyük bir özgüvenle savunmak istiyor. Abe bu hedeflere ulaşmak icin pasifist anayasada reform yapmakta kararlı. "Şimdiki anayasa yürürlüğe gireli 60 yıl oldu. Kanımca, yeni bir çağ için daha uygun bir anayasa oluşturma iradesini açıkça dile getirmek zorundayız,” diyen Abe’nin liderliğindeki iktidar partisinin hazırladığı anayasa taslağında sadece, “ordu, ülkenin savunmasına hizmet eder” ifadesi yer alıyor; bu da Japonya’nin savunma politikasında bugüne kadar varolan pasifist sınırlamaların kaldırılması anlamına geliyor.

İttifaklara katılabilecek

Anayasa taslağı onaylandığı takdirde, Japonya gelecekte askeri ittifaklara katılabilecek, ittifaktaki ortaklarını savunabilecek ve askeri misyonlar için birliklerini ülke dışına gönderip orada konuşlandırabilecek. Liberal Asahi gazetesi, bu verilerin ışığında bir savunma bakanlığının kurulmasıyla, anayasa reformunun birbirine bağlanmaması konusunda uyarıda bulunuyor. Gazete ayrıca, bakanlığın kurulmasının, sivillerin askerler üzerindeki kontrolünü zayıflatmaması gerektiğine de dikkat çekiyor.

Öte yandan savunma giderlerinde şu ana kadar, önemli bir değişiklik göze çarpmıyor. 2007 yılı için 31 milyar euroluk bir savunma bütçesi öngörülmüş; ki bu 2006 yılı savunma bütçesinden de düşük. Ancak Japonya, Kuzey Kore’nin fırlattığı füzelere ve nükleer denemelere karşılık olarak, füze savunma sistemine ayırdığı kaynakları artırma kararı aldı.