1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Bizi bir daha öldürdünüz”

17 Nisan 2020

Aileler, yeni infaz yasasıyla çocuklarının ölümüne neden olanların tahliye edilecek olmasına tepkili. Kızı İrem Su’yu trafik kazasında kaybeden Halil Akkaya, “Yasayı kabul etmiyoruz. Türkiye’de adalet sistemi yok” diyor.

https://p.dw.com/p/3b2Fp
19 yaşında hayatını kaybeden İrem Su Akkaya, annesi Leyla Akkaya ve babası Halil Akkaya
19 yaşında hayatını kaybeden İrem Su Akkaya, annesi Leyla Akkaya ve babası Halil AkkayaFotoğraf: privat

"Üniversiteye başladı, daha ilk adımında hayatını elinden aldılar. Nasıl benim kızımın hayallerini elinden alan birisini içeriden çıkarabiliyorsunuz? Ben affetmeden siz nasıl affedebilirsiniz?”

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi İrem Su Akkaya, Aralık 2019’da hayatını kaybettiğinde henüz 19 yaşındaydı. Anne Leyla Akkaya, bu sözlerle kızının katilinin yeni infaz yasası nedeniyle serbest kalacak olmasına isyan ediyor.

İrem Su Akkaya, geçen sene sabaha kadar arkadaşıyla kütüphanede ders çalıştıktan sonra kahvaltı yapmak için şehir merkezine gitmek üzere yola çıktığında, 1,92 promil alkollü uzman çavuş Emre Esmer’in aracına çarpması sonucu hayatını kaybetti. Kırmızı ışıkta geçen Esmer, sekizde sekiz suçlu bulundu. 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı ancak cezası iyi hal indirimiyle 7 yıl 6 aya düşürüldü. İrem Su Akkaya’nın katili de, COVID-19 salgını nedeniyle Meclis’te görüşülen infaz yasasının Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından tahliye olacak. 

Mağdur aileler isyan ediyor

“Benim kızımın hakkını korumak zorundasınız

Baba Halil Akkaya, "Türkiye'de adalet sistemi yok. Bir insanın hayatının bedeli 9 yıl 9 ay olmamalı ki bu cezayı bir de düşürdüler. İnfaz yasasını kabul etmiyoruz. Kızımı kendi ellerimle toprağa verdim. O gün bir kez öldüm, şimdi katilleri salıvererek bizi bir daha öldürdünüz” derken öfkeli… Baba Akkaya, kararda imzası olanları affetmeyeceklerini yineliyor. Anne Leyla Akkaya ise konuşurken zorlansa da kızının hayatına neden olan failin cezasını çekmesi gerektiğini dile getirirken gayet net:

“Kaybettik kızımızı, nüfus cüzdanımızı elimizden aldınız. Dediniz ki, ‘Artık bizde hakları’… Madem öyleyse benim kızımın hakkını korumak zorundasınız. Cezasını vermek zorundasınız karşı tarafın.”

Alaattin Çakıcı’nın da tahliyesi kamuoyunda tepki çekti. (Foto: Arşiv)
Alaattin Çakıcı’nın da tahliyesi kamuoyunda tepki çekti. (Foto: Arşiv) Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Str

“Tahliye edilenlerin hangi suçlardan hükümlü olduğu açıklanmalı

Salgın nedeniyle yasalaşan infaz paketi kapsamında tahliye edilenler arasında organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı da var. Çakıcı’nın Ankara Sincan Cezaevi'nden Çarsamba gece yarısı serbest bırakılması da kamuoyunda tepki çeken tahliyelerden biri oldu. Avukat Eren Can, teklifin toplumsal uzlaşı olmadan ve infazda eşitliği içermeden yasalaştığını dile getirerek“Bu yasal düzenleme ile 90 bin kişinin tahliye olacağı sıklıkla söyleniyor, bu kişilerin hangi suçlardan hükümlü olduğu ise bilinmiyor. Adalet Bakanlığı’nın kamuoyuna tahliye edilenlerin hangi suçlardan hükümlü olduğunu açıklaması gerekiyor” diyor. 

Fikirleri ya da yazdıkları nedeniyle cezaevinde olan kişilerin tahliye edilmediğini özellikle vurgulayan avukat, toplumsal davalardaki faillerin de infaz indiriminden yararlanacağını belirtiyor. Gezi Parkı eylemleri sırasında Hatay’da polisin attığı gaz bombasıyla hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ailesinin de avukatı olan Can, "Örneğin, Abdullah Cömert davasında 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan sanık polis 5 ay 7 gün hapis cezasını çektikten sonra bu düzenlemeyle tahliye olabilecek. Yasal düzenleme bu haliyle kamu vicdanını zedelemektedir ve adil değil” diyor. 

"Adaletsizlikten nefes alamaz hale geldik”

İrem Su Akkaya gibi Burdur’da trafik kazasında can veren gençlerden biri de, Mart 2017’de hayatını kaybeden 16 yaşındaki Bora Aşçılar… İzmir’de yaşayan lise öğrencisi, gitar kursuna giderken karşıdan karşıya geçmek istediği sırada 1.03 promil alkollü sürücü Emrah Kurtoğlu’nun kullandığı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. Aşçılar’ın ölümüne neden olan fail de infaz indiriminden yararlanacak ve Kasım 2019’da kesinleşen 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası yeni yasa nedeniyle yarı yarıya düşecek. Baba Osman Aşçılar, lise çağındaki oğlunun kazaya değil, cinayete kurban gittiğini belirterek, “Benim oğlum 16 yaşında göz göre göre öldürüldü” diyor.

Bora Aşçılar
Bora AşçılarFotoğraf: privat

16 yaşındaki Bora Aşçılar’ın ölümüne neden olan fail, cezaevleri dolu olduğu gerekçesiyle tebligat çıkarılamadığı için hiç tutuklanmamış. Yasalaşan yeni düzenleme sonrasında ise cezaevine hiç girmeyecek. İnfaz yasasına oldukça tepki duyan baba Osman Aşçılar, DW Türkçe aracılığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iki soruyla seslenmek istiyor:

“Sayın Cumhurbaşkanım, şimdi şunu sormak istiyorum: Kanunlaşan yeni infaz yasasında şahıslara işlenen suçların affedilmesine neden müsaade ettiniz? Hani söylediğiniz gibi şahıslara karşı işlenen suçları devlet affetmeyecekti?”

Evladını kaybeden babaya göre, salgın gerekçesiyle yasalaşan infaz paketi, Türkiye’deki adaletsiz düzenin perçinlenmesinden ve halen bir umut adalet arayan aileleri yaralamaktan başka bir şeye yaramayacak. 

“Kamu vicdanını ve adalete olan inancı yok ettiniz. Adaletsizlikten artık nefes alamaz hale geldik. Fikir suçları için her türlü işlem yapılıyor ama kamu vicdanını yaralayan olaylarda hiçbir işlem yok. Yazı yazan içeride, cinayet işleyen dışarıda…”

 

Burcu Karakaş

© Deutsche Welle Türkçe