1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Israel Parlamentswahl

Peter Philipp/ Deutsche Welle9 Şubat 2009

İsrail'de parlamentonun yeni üyeleri belirleniyor. Son kamuoyu yoklamaları sağ muhalefet Likud'un lideri Benyamin Netanyahu'nun önde olduğuna işaret ediyor. DW’den Peter Philipp’in incelemesi…

https://p.dw.com/p/GqNK
Fotoğraf: dpa/DW

İsrail'de seçimlere kısa bir süre kala, Başbakanlık görevinden ayrılacak olan Ehud Olmert ilk kez, Kadima Partisi'nin Başkanı ve Dış İşleri Bakanı Zipi Livni'ye destek verdiğini açıkladı. Olmert, Tel Aviv yakınlarında gerçekleştirilen bir toplantıda Livni'nin gerek başbakanlık görevini, gerekse Filistin ile aralarındaki barış sürecini en iyi şekilde yürüteceğine inandığını söyledi. Knesset' in yeni üyeleri yarın yapılacak seçimle belirlenecek.

Milliyetçi parti “Likud” un lideri, 59 yaşındaki Benjamin Netenyahu, seçim öncesi derin bir nefes alarak, arkasına yaslanabilir. Zira kamuoyu yoklamaları Netanyahu'nun partisi Likud'un açık ara önde olduğunu gösteriyor. Son günlerde Kadima ile Likud arasındaki oy farkı artarken, “Likud'un oyları da dâhil olmak üzere, ihtilaflı olduğu Avigdor Lieberman'ın partisi aşırı sağ ‘Evimiz İsrail Partisi’ne kayıyor. Gerçi Netanyahu, oyların büyük bir kısmını alarak, hükümeti kurma görevinin kendisine verileceğinden yola çıkıyor, ancak sağ rakipleri olmaksızın hükümeti kuramayacağı fikri de, onu ciddi anlamda rahatsız ediyor. Bunun için ise görünürdeki en iyi çıkış yolu, İsrail'in üçüncü büyük partisine yani sosyal demokrat ‘İşçi Partisi’ne yönelmek.

İşçi Partisi lideri ve Savunma Bakanı Ehud Barak ise eski günlerin hayalini kurarak, hükümet başkanı olmayı ya da en azından seçimlerde sağ rakibi Likud’la başa baş duruma gelmeyi hedefliyor. Fakat son anketler ‘İşçi Partisi’nin seçimlerde hezimete uğramasının neredeyse kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor. Barak, Savunma Bakanı olarak Gazze Şeridi’ndeki savaşı kendisi ve partisinin kaybolan popülaritesini yeniden kazanma adına kullanmayı umuyordu. Ancak savaş herkes için felaketle sonuçlandı. Hem Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinliler için, hem de Barak gibi savaşı faydaya çevirmek isteyenler için.

Halk desteği devam etmekle birlikte, İsrailliler belirli bir karara dayanmayan ve neticesiz yeni bir savaşa sıcak bakmıyorlar.

İsrail’in savaş sonrası yaşadığı bu hoşnutsuzluktan en fazla istifade edenlerse sağ partiler; yani başta Liebermann’ın aşırı milliyetçi partisi olmak üzere Netanyahu’nun Likud partisi halkın barış konusundaki umutsuzluğunu seçim malzemesi olarak kullanıyorlar. Söz konusu partiler, yeni bir alternatif sunmamakla birlikte, Filistinlilere karşı en sert tutumu sergileme garantisini veriyor. Barışı olası görmeyen İsrail halkı da güvenliği için en sert önlemlerin alınmasını, geri adım atılmamasını istiyor. Güvenlik için müzakerelerin ve ödünlerin işe yaramayacağı fikri ağır basıyor.

Bu düşünceleri en fazla gözettiğini iddia eden parti ise hiç kuşkusuz Kadima. Öyle ki hala başbakanlık görevini sürdüren Ehud Olmert ve Dışişleri Bakanı Zipi Livni arasında daha iyi bir barış politikası yürütme hususunda rekabet sürüyor. Her iki siyasetçi de İsrail’in güvenliğine yönelik en isabetli kararları verdiğini ifade ediyor. Olmert seçime kısa bir süre kala Livni’ye açık destek verdiğini duyurdu. Bu yaklaşım, pek çok kesim tarafından, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaları nedeniyle seçime katılamayan Olmert’in gelecek seçimleri gözüne kestirdiği için uyguladığı bir taktik olarak yorumlanıyor.