1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail, Lübnan'dan tamamen çekilmeli

Peter Philipp / DW2 Ekim 2006

İsrail ordusu, üç aylık bir işgalin altından askeri birliklerinin neredeyse tamamının dün Lübnan’dan çekildiğini duyurdu. Daha önce Lübnan’da konuşlanan İsrail birliklerinin ise bölgede kalmaya devam edeceği belirtildi. DW’nin Ortadoğu uzmanı Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZo3

“Çatışmaların sona ermesinden tam altı hafta sonra, İsrail’in Lübnan’daki askerlerini büyük ölçüde çekmesi, bölgede hem sevinç hem de belirsizlikleri beraberinde getiriyor. İsrail, 34 günlük savaş sırasında Lübnan’a giren askeri birliklerini geri çekti.

Ancak Suriye ve Lübnan arasında tartışma konusu olan Şeba Çiftlikleri olarak bilinen bölgeyi kontrol etmeyi sürdürüyor. İsrail askerleri, bu bölgede yer alan ve Suriye ile Lübnan arasında bölünmüş olan bir köyün tam ortasında konuşlanmış durumda. Ancak buna rağmen BM’de ve kısmen de olsa Lübnan ve İsrail’de bir memnuniyet söz konusu. Artık bölgede yeni bir dönemin başlaması ümit ediliyor.

Fakat BM tarafından da talep edilen önemli bir konu henüz çözüme kavuşmuş değil: Hizbullah milislerinin silahsızlandırılması hala gerçekleşmedi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, silah bırakmak bir yana İsrail’e karşı elde edilen sözde bir zaferi kutluyor ve gerekirse binlerce füzeyle saldırıya geçme tehditleri savuruyor.

Güney Lübnan’daki Hizbullah birlikleri silaha sahip olmaya devam ettiği sürece yeni bir çatışmanın patlak vermesi an meselesi. Ancak böyle bir durumda İsrail’in çok daha sert bir karşılık vermesi de kuvvetle muhtemel. Lübnan hükümetinin Hizbullah’a silah bıraktırmayı başarması pek mümkün değil; BM gücü UNIFIL’in görev tanımında ise böyle bir madde bulunmuyor.

Tek bir İsrail askeri bile Lübnan topraklarında kaldığı müddetçe Hizbullah, buna ’direniş’ gösterdiğini söylerek taraftar bulacaktır. Bu nedenle İsrail’in Lübnan’a ait topraklardan tümüyle çekilmesi akıl kârı olur. Ancak o zaman Hizbullah’ın sığındığı tüm gerekçeler ortadan kalkar ve örgütün direnişçi mi, yoksa terörist bir grup mu olduğu açıklığa kavuşur.

Bugün Museviler’in en büyük Bayramı Yom Kippur Yortusu, yani Kefaret Günü başladı. Yahudiler derin bir tefekküre dalıp bir nefis muhasebesi yapıyorlar bugünde. İsrail hükümeti de öyle yapmalı. Bu anlamsız ve başarısız savaşa ilişkin sayfayı sonsuza dek kapatmalı. Pazar günkü geri çekilme doğruydu, ancak bu tek başına yeterli değil.“