1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İslam karşıtı parti parlamento kapısında

17 Eylül 2010

Pazar günü sandık başına gidecek İsveç’te kamuoyu yoklamaları sağ ve sol partilerin başa baş olduğunu gösteriyor. Anketler İslam ve yabancı karşıtı İsveç Demokratları oluşumunun da parlamentoya gireceğini ortaya koyuyor.

https://p.dw.com/p/PEvl
Fotoğraf: AP
İsveç Demokratları'nın lideri Jimmie Akesson
İsveç Demokratları'nın lideri Jimmie AkessonFotoğraf: AP

İsveç pazar günü sandık başına gidiyor. İsveç halkı ya liberal politikalarına onay verip dört yıldır iktidar olan sağ kanattaki partileri tekrar iktidara taşıyacak ya da sosyal refah devletinin sosyal yanını bir hayli budamış olan sağ partilere dur deyip sol partileri iktidara taşıyacak. Sosyal refah devletinin en ileri örneği olarak gösterilen İsveç geride kalan dört yılda önemli ölçüde değişime uğradı. Sendikalar yarım milyon üyenin ayrılması yüzünden güçlerini yitirdi. Sağlık sigortası hastaların haklarını kısıtlayıcı şekilde değiştirildi. Sağlık hizmetleri ve eğitim risk kapital denen kısa vadede kâr amacı güden şirketlere devredildi. Dünyanın en düzenli çalışan eczane sistemi tekellere satıldı. Tren yolları, metro hatları özel işletmecilere verildi. Bu hükümet döneminde hastalar doktorların hastası olmaktan çıkıp müşterisi oldu. Bütün bunların küreselleşen dünyaya ayak uydurabilmek için yapıldığı söylendi. Yeni liberaller seçimi kazandıkları takdirde geriye kalan kamu kuruluşlarını da satacak.

Sosyal haklarda kısıntı

Sağ koalisyon 2006-2009 arasında gelir vergisini dört kez düşürdü. 76 milyar kron vergi indiriminden kimlerin yararlandığına bakıldığında Reinfeldt’in adaletli dağılım ilkesini tümüyle unuttuğu ortaya çıkıyor. Resmi kayıtlar 76 milyar kronun yüzde 60’ının en üst gelir grubunun cebine girdiğini, vergi indiriminden en az yararlananların ise en düşük gelir grubu olduğunu gösteriyor. Vergi indirimden dolayı bütçede oluşan açık ise hastalık ve işssizlik sigortasından yapılan ödemelerin düşürülmesiyle kapatıldı.

Hükümet 2006 da göreve başlar başlamaz işsizlik sigortasına üyelik aidatını yüzde yüz artırdı. İşsizlik sigortasından yapılan ödemeleri ise düşürdü. Artan üyelik aidatı yüzünden yaklaşık yarım milyon kişi sigortadan ayrıldı. Hastalık sigortasından yapılan ödemeler de düşürüldü. Hastalık raporlarının sürelerine sınır getirildi. Bir yıldan daha uzun süre hasta olanların ödentileri kesildi. İşsizlerin yaşadıkları bölgede iş arama ve tercihen kendi mesleğinde çalışma hakkı kaldırıldı. Yeni yasa maddesine göre, nerede ve hangi iş olursa olsun işsiz kişi iş ve işçi bulma kurumunun gösterdiği işi kabul etmek zorunda. Kabul etmediği takdirde işsizlik sigortasını kaybediyor. 2010 başında bu kural yüzünden 12 bin 600 kişi tüm sosyal haklarını kaybetti.

Kamu kuruluşları özelleştirildi

İsveç’i dünyada örnek ülkelerden biri yapan özelliklerden biri vergi gelirleriyle finanse edilmiş olan sağlık hizmetlerinden herkesin eşit yararlanmasıydı. Hükümet bu yasayı değiştirdi. Üniversite hastaneleri de dâhil olmak üzere tüm hastanelerin, sağlık ocaklarının ve acil servislerin özel sektöre satışına izin verdi. Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine paralel olarak özel sağlık sigortası da yaygınlaştırıldı. Özel sağlık sigortalı hastalara kliniklere kabulde öncelik hakkı verildi.

Uzun vadede bireylerin sağlık giderlerini artıracak diğer bir değişim de eczacılık sektöründe gerçekleştirildi. Apoteket adlı devlet tekeli eczacılık alanında dünyada en iyi hizmet veren kurum olarak biliniyordu. İsveç’teki ilaç fiyatları Avrupa ortalamasının altındaydı. Sağcı hükümet bu yılın ilk yarısında eczanelerin üçte ikisini çoğu büyük uluslararası tekellere olmak üzere sattı.

1 Temmuz’dan itibaren özelleştirilen eczanelerde bazı ilaç fiyatları hemen zam gördü. Değişimin fiyatlara ne kadar yansıdığı henüz tam saptanabilmiş değil, ancak uzun vadede tıpkı Norveç’te olduğu gibi fiyatların en az yüzde 10 fırlaması bekleniyor.

Okullardaki talan sisteminin yasal altyapısı 1991-1994 arasında Carl Bildt’in başbakanlığındaki sağ partilerden oluşan koalisyon hükümeti döneminde hazırlandı. Bugün ilkokulların yüzde 14’ü, liselerin de yüzde 44’ü özel şirketlerin elinde. Özel okulların toplam sayısı bin 100’ü geçmiş bulunuyor. Okullardaki eğitim kalitesi sürekli gündeme gelmesine rağmen hiçbir önlem alınmıyor. Özel ve kamu okullarındaki öğretmen sayıları da büyük farklılık gösteriyor. İstatistik Kurumu'nun kayıtlarına göre, özel okullarda 100 öğrenci için 6,9 öğretmen, kamu okullarında ise 8,3 öğretmen görev yapıyor. Bunun yanısıra kamu okullarındaki öğretmenlerin yüzde 79’u meslek eğitimli; bu oran özel okullarda yüzde 50.

İslam karşıtları parlamento eşiğinde

Seçim sol kanat partileri için hayati önem taşıyor. Özellikle de sosyal refah devletinin ve İsveç modelinin mimarı olan Sosyal Demokrat Parti’nin yüzde 30’a düşen seçmen desteğinin daha fazla düşmesini önlemesi gerekiyor.

Seçimi sağ blok kazanacak olursa İsveç demokrasi tarihinde sağ ilk kez üst üste iki dönem iktidara gelmiş olacak. Seçim kamuoyu araştırmalarının gösterdiği gibi sonuçlanacak olursa ilk kez İslam ve yabancı karşıtı İsveç Demokratları adlı parti parlamentoya girecek.

Ermeni soykırımı tasarısının parlamentodan geçmesini sağlayan sol partileri protesto eden Türk grubunun çoğunluğu ilk kez aktif bir şekilde sağ partilerin safında yer aldı.

Seçimi sol kanadın kazanması durumunda İsveç siyasi tarihinde bir ilk gerçekleşmiş olacak ve İsveç, Sosyal Demokrat Parti lideri Mona Sahlin ile ilk kez bir kadın başbakan tarafından yönetilecek.

Seçimi solun kazanması durumunda İsveç, Mona Sahlin ile ilk kez bir kadın başbakan tarafından yönetilecek
Seçimi solun kazanması durumunda İsveç, Mona Sahlin ile ilk kez bir kadın başbakan tarafından yönetilecekFotoğraf: AP
İslam ve yabancı karşıtı İsveç Demokratları'nın ilk kez parlamentoya girmesi bekleniyor
İslam ve yabancı karşıtı İsveç Demokratları'nın ilk kez parlamentoya girmesi bekleniyor

© Deutsche Welle Türkçe


Haber-Analiz: Osman İkiz

Editör: Nihat Halıcı