1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1810 İslamdebatte in Deutschland

18 Ekim 2010

Almanya'da üç üniversite kurulan İslam İlahiyat kürsüleri, İslam'ın Almanya'daki algılanışına bir etkisi olacak mı? Son dönemlerde giderek artan İslam karşıtı tutumları ve Müslümanlara olan önyargıları etkileyecek mi?

https://p.dw.com/p/Ph0r
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un ''İslam da Almanya'nın bir parçası'' açıklaması ve ardından da Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Başkanı Horst Seehofer'in Müslüman ülkelerden gelen göçün durdurulması önerisinin ardından Almanya'da İslam ve uyum konusu gündemden düşmüyor ve giderek alevlenerek devam ediyor. Bu tartışmalar sürerken, geçen hafta Federal Eğitim Bakanı Anette Schavan da Almanya'daki Münster, Osnabrück ve Tübingen üniversitelerinde İslam ilahiyat kürsülerinin kurulacağını duyurdu. Bu fakültelerde Almanca dilinde İslam dini öğretmeni ve imamlar yetiştirilecek.

Yurtdışından gelen imamların yetersiz kaldığı noktalar

10 senedir Osnabrück Üniversitesinde İslam ilahiyatı çalışmaları ve alt yapı hazırlıkları yapılıyordu. Üniversite 2007 yılında Almanca dilinde İslam dini öğretmenleri yetiştirmeye başladı, 2010 Ekim ayında da yurtdışından gelmiş ve Almanya'da görev yapan imamlara meslek içi eğitim vermeye başladı. Gelecek yıl ise ilk kez, Almanya'da liseyi bitirmiş Müslümanlar sıfırdan imamlık eğitimine başlayabilecek. Atılan bu adımların sebebini, Osnabrück Üniversitesi İslami Din Pedagojisi Kürsüsü Başkanı Prof. Bülent Uçar Deutsche Welle mikrofonlarına şöyle açıkladı:

''Yurtdışından gelen imamlar geçmişte çok faydalı olmuştur ama bu bağlamda bazı sıkıntılarımız da var. O sıkıntıların en başlıcası gelen imamların evvela Almancayı bilmemeleri, ayrıca Alman toplumunu, Alman kültürünü, burdaki yaşam şeklini tanımadıklarından dolayı burdaki insanların sorunlarına doğrudan çözüm getirememeleridir. Bundan dolayı da din adamı, ilahiyatçı yetiştirilmesi yönünde uzun bir tartışmanın akabinde karar alınmıştır.''

Almanya'da halîhazırda yutdışından gelip görev yapan yaklaşık 2 bin 500 imam bulunuyor. Bülent Uçar, yurtdışından gelen imamların Almanca diline hakim olmaması nedeniyle kiliselerle yeterince bağlantıya geçemediklerini ve Almancayı daha iyi konuşan yeni kuşaklara yeterince seslenemediklerini belirtiyor. O nedenle İlahiyat fakültelerine olan talep büyük. Bu yıl Osnabrück Üniversitesi İlahiyat Fakültesine 15 öğrenci almayı planmışlar ancak 100 kişi başvuru yapınca, bu sayı 30'a çıkarılmış. Eğitim ayrıca kadınlara da açık.

Avrupalıların Müslümanlara karşı önyargıları

Bülent Uçar, 11 Eylül saldırılarının ardından Batı'da zaten var olan önyargıların güçlendiğini, yaşanan bazı sıkıntıların da sağ popülist partiler tarafından istismar edilmeye çalışıldığını söylüyor. Uçar, ancak kurulan İlahiyat kürsülerinin bu önyargıların ortadan kalmasına pek bir faydası olacağını düşünmüyor:

''Çünkü Alman toplumunun yüzde 90'ının İslam dendiğinde aklına gelen şey hoşgörüsüzlük, kadın düşmanlığı, demokrasi karşıtlığı, insan haklarına aykırı davranmak, şiddet eğilimli, yani bu tip şeyler akla geliyor Alman toplumunda İslam dendiğinde. Halbuki Müslümanlara aynı sorular sorulduğunda şunu görüyoruz, bununla ilgili yapılmış ampirik araştırmalar var; Almanya'da yaşan Müslümanların yüzde 90'ı demokratik düzeni en iyi siyasi sistem olarak görmektedirler. Dolayısıyla insanların kendilerini tanımlamalarıyla Alman toplumu tarafından kabullenilmesi aarsında çok ciddi bir fark var. Böyle bir ortamda İslam ilahiyatı bölümünün pek bir tesirinin olacağını sanmıyorum. ''

''Cumhurbaşkanı Wulff'un sözlerinin yankı yaratması normal''

Bülent Uçar, halîhazırda Almanya ve Avrupa'nın diğer ülkelerindeki İslam karşıtı tutumun tehlikeli bir gidişata doğru ilerlediğini düşünüyor. Osnabrück Üniversitesi Din Bilimleri Profesörü Rauf Ceylan da, Batı'da Müslümanlara karşı oluşan önyargıların iki önemli sebebi olduğunu düşünüyor. Ceylan'a göre birincisi; Müslümanların kendilerini yeterince iyi tanıtmayı başaramaması, ikincisi de Alman medyasının İslam'ı hep olumsuz haberlerle gündeme taşıması. Ceylan, Müslümanları medya sayesinde genelde zoraki evlilikler, töre cinayetleri gibi konularla tanıyan Alman toplumunda, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un ülkede yaşayan 4 milyon 200 bin Müslümanı dikkate alarak ''İslam da Almanya'nın bir parçası'' sözlerinin bu kadar geniş yankı yaratmasının da normal olduğunu belirtti.

''Bence Alman siyasetinin burada çok önemli bir rolü var. Yani 20-30 senedir bu konuları biz tartışıyoruz en azından, bunlar yeni konular değil fakat bu tür konular, Alman halkına yönelik konuşulmadı. Dolayısıyla şu an Alman halkının tepki göstermesi gayet normal. Çünkü Alman toplumu, birçok süreçten haberi olmadığı için bu kadar tepki gösterdiler."

Ceylan, Almanya'da uyum sağlamadığı düşünülen Müslüman kesimin çoğunluğu yansıtmadığını göstermek ve 10-15 yıl içinde kaliteli bilimsel çalışmalar yapan Almanca diline hakim ilahiyatçılar yetiştirmenin bu nedenle büyük önem taşıdığını vurguladı.

© Deutsche Welle Türkçe


Haber: Başak Demir


Editör: Beklan Kulaksızoğlu