İran ve Suriye'ye yaptırımlar sertleştirildi

Avrupa Birliği, İran ve Suriye’ye yönelik baskının dozunu artırıyor. Suriye yönetiminden 12 kişi daha AB topraklarına ayak basamayacak, 11 işletme birlik ülkeleriyle ticarî ilişkilere giremeyecek. Suriye'nin finans sektörü de yaptırımlardan payını alıyor. AB, bu önlemlerle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın muhalefeti şiddete başvurarak bastırmasını sona erdirmek istiyor.

İran’dan da 180 kişi ve işletme daha AB’nin kara listesine alındı. AB dışişleri bakanları bu önlemle, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA) İran’ın nükleer silah üretmekte olduğu yönündeki raporuna tepki vermiş oldular. Ancak dışişleri bakanları, bunu, Tahran’daki İngiltere Büyükelçiliği’ne saldırı olayına gösterdikleri tepkiden ayrı tutmaya özen gösteriyorlar. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, toplantı ertesinde saldırı eylemiyle ilgili hazırlanan ortak açıklamayı kamuoyuna duyurdu.

Ashton, "Konsey, Tahran’daki İngiltere Büyükelçiliği’ne saldırıdan dolayı öfkelidir ve eylemi sert bir dille kınıyor. Konsey ayrıca Tahran’daki İngiliz büyükelçisinin sınır dışı edilmesini de eleştiriyor. Konsey bunun Birleşik Krallığa, dolayısıyla tüm AB’ye karşı bir girişim olarak algılıyor" dedi.

Enerji ve finans sektörü hedefte

AB, İran ve Suriye’ye karşı özellikle enerji ve finans sektörüne ilişkin yeni yaptırımlara hazırlanıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, bu çerçevede İran’ın Avrupa ile olan bağlantılarına işaret ederek, bunların kesilmesinin doğru olacağını düşündüklerini, zira ancak bu yoldan İran’ın nükleer programının beslendiği kaynakların kurutulmuş olacağını vurguladı. Siyasi gözlemciler de enerji ve finans alanındaki yaptırımların İran’ı gerçekten de şimdiye kadar uygulanan yaptırımlardan çok daha fazla vuracağını belirtiyorlar.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise İran’daki son gelişmeler ile bu ülkenin komşusu Suriye’deki muhalefetin bastırılması arasında bağlantı kurdu: "Suriye’de iktidara gelecek yeni rejim, İran’a aynı sadakatle bağlı olmayabilir. Ümidim, İran’ın ideolojik emperyalizminin frenlenmesidir."

Türkiye büyükelçisini geri çağırmayı planlıyor

Suriye’ye yaptırımlar konusunda AB, Arap Birliği ile işbirliği içinde. Hatta Arap Birliği Genel Sekreteri Nabil el Arabi, AB dışişleri bakanlarının Brüksel’deki görüşmelerinde bizzat bulundu. Arap Birliği geçen hafta sonu Suriye’ye karşı geniş kapsamlı yaptırım kararı almıştı. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, bu son gelişmenin son derece cesaret verici olduğunu vurguladı.

Westerwelle, "AB ile Arap Birliği’nin -Almanya’nın girişimi üzerine- görüş alışverişinde bulunması, Suriye’deki baskıların sona erdirilmesi için alınacak önlemleri görüşmeleri, tüm bunlar çok önemli gelişmeler. Bunlar ayrıca uluslararası topluluğun Suriye’deki demokratik güçlere uygulanan büyük vahşet ve baskılara karşı duyarsız kalmak istemediğinin, gözlerini bu gelişmelere kapatmak istemediğinin göstergesidir" ifadelerini kullandı.

Bu arada Türkiye’nin, daha önce Fransa ve ABD’nin yaptığı gibi, önümüzdeki günlerde büyükelçisini Suriye’den geri çağırması bekleniyor. Ankara geçen çarşamba günü Suriye'ye karşı bir dizi yaptırım kararı almıştı. Yaptırımlar arasında, Suriye devletinin ve üst kademedeki bazı yöneticilerinin Türkiye’de bulunan mal varlıklarının dondurulması, bazı yetkililere seyahat yasağı konulması, iki ülkenin merkez bankaları arasındaki ilişkilerin askıya alınması da bulunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun