1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran’ın nükleer takas mektubu BM’de

24 Mayıs 2010

Nükleer krize çözüm getirebilecek takas anlaşmasının ayrıntıları İran tarafından bugün Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na iletildi. Gözler Viyana Grubu olarak adlandırılan ABD, Fransa, Rusya ve UAEA’nın yanıtında.

https://p.dw.com/p/NVbd
Fotoğraf: ISNA

Türkiye, Brezilya ve İran arasında geçen hafta başında varılan nükleer takas anlaşması, İran’ın düşük seviyede zenginleştirilmiş bin 200 kilogramlık uranyumunun bir ay içinde Türkiye’ye gönderilmesini ve karşılığında yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 120 kilogram uranyumun bir yıl içinde tıbbi bir araştırma reaktöründe kullanılmak üzere İran’a teslim edilmesini öngörüyor.

Anlaşmanın ardından ABD; Türkiye ve Brezilya’nın ‘samimi’ çabalarını takdirle karşıladıklarını belirtmiş, ancak anlaşmada yanıtsız kalan sorular olduğuna dikkat çekerek İran’ın tüm uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durduracağına dair bir işaret görmediğini vurgulamıştı. Washington yönetimi, daha sonra İran’a yönelik yaptırımların sertleştirilmesi konusunda BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında uzlaşmaya varıldığını açıkladı.

Gözler Viyana Grubu'nda

İran, nükleer takas anlaşması metni ile birlikte Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın bir mektubunu bugün Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na iletti. Ajans ile birlikte Viyana Grubu olarak adlandırılan ABD, Fransa ve Rusya’nın anlaşmayı onaylaması durumunda İran yönetimi; 1,2 ton düşük oranda zenginleştirilmiş uranyumu bir ay içinde Türkiye'ye gönderecek.

Tahran, anlaşmanın kabul edilmemesi durumunda ise İran’ın imzaladığı anlaşmadan çekileceği ve çözümsüzlüğün yıllar boyu devam edeceği uyarısında bulunuyor.

İran Meclisi Başkanvekili Muhammed Rıza Bahüner, İran haber ajansı Isna’ya yaptığı açıklamada, Batılı güçlerin İran’a karşı yeni bir yaptırım süreci başlatması durumunda da imzaladıkları takas anlaşmasına bağlı kalamayacaklarını söyledi.

Yaptırım etkili olur mu?

İran'a uygulanması istenen yaptırımlar, uluslararası toplumda görüş ayrılıklarına neden oluyor. Alman hükümetinin Almanya - ABD ilişkilerini koordine eden Sosyal Demokrat Partili politikacı Hans-Ulrich Klose, İran ile siyasi diyaloğun sürdürülmesinden yana görüş bildirdi. Klose, sadece yaptırım uygulamasının bir etkisi olmayacağı görüşünü savunuyor:

“Ben İran sorununun -mümkünse- görüşmeler yoluyla, yani diyalogla, siyasi diyalog aracılığıyla giderilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Askeri operasyon seçeneği her zaman olabilir; ancak bunun sonucunun ne olacağını, nereye gideceğini önceden kestirmek tamamen olanaksız. Ben bu nedenle tek başına yaptırım uygulamasının etkisi olacağı kanısında değilim.”

Maraton müzakereler

Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin dış politika uzmanı Hans-Ulrich Klose, İran’a yaptırım uygulanacaksa, bunun nasıl olması ve hangi hedefe yönelmesi gerektiğini de şöyle açıklıyor:

“Yaptırımlar, görüşme konseptinin bir öğesini oluşturur. Muhatabınıza bu konuda ne kadar ciddi olduğunuzu ve yaptırımları uygulama konusunda sadece Batılı ülkelerin değil, - eğer BM çerçevesi olacaksa - tüm büyük güçlerin girişime hazır olduğunu gösterebilirsiniz. Bu nokta, görüşme sürecinin psikolojisini etkilemek açısından önemlidir. Ancak şunu da bilmek gerekir ki, görüşme maratonu, -adı üstünde- bir maratondur, uzun soluklu olmak durumundadır. Korkarım ki İran konusunda da görüşme süreci uzun zaman alacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP, ÇA/HK