Irak'ta şiddetin önüne geçilemiyor

Bakuba’da bu sabah bomba yüklü minibüs infilak ettiği sırada, bir çok kişi işe gitmek üzere sokaklardaydı ve bir grup genç karakolun önünde, işe alınmak için kuryukta bekliyordu. Bağdat’ın yaklaşık 60 km. kuzeyindeki Bakuba, direnişin merkezlerinden biri. Sık sık bölgeyi kann gölüne çeviren saldırılar, özellikle güvenlik güçlerine karşı düzenleniyor. Sünni ve Şii nüfusa sahip kentte yaşayanların büyük bölümü Saddam Hüseyin’in eski ordusuna mensuptu.

Saddam Hüseyin’e bağlılığı süren eski askerler, yeni polis ve askerleri ABD’nin işbirlikçisi olarak görüyor. Irak’lı güvenlik güçlerinin yeterli donanıma sahip olmaması ve karakollarının Amerikan üsleri gibi korunamaması, saldırganların işini kolaylaştırıyor. Şimdiye dek düzenlenen saldırılarda, Amerikan askerlerinden çok Iraklı asker ve polisler öldürüldü. Buna rağmen birçok Iraklı, az da olsa, düzenli bir gelire sahip olabilmek amacıyla, güvenlik güçlerine katılmak istiyor.

Irak geçici yönetimi, saldırganlara boyun eğmemekte, kararlı olduğunu her fırsatta yineliyor. Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Labid Abbavi bugünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada, , bu kişilerin, Irak’ı panik ve karmaşaya sürüklemek ve politik süreci durdurmak dışında hiçbir politik amacı olmadığını, kanlı eylemleri sürdürmeye azimli olduklarını belirtti.

Ulusal Konferans ertelenebilir

Ülkede tırmanan terör ortamında, Cumartesi günü yapılması planlanan Ulusal Konferans’ın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kesin değil. Ülkedeki çeşitli etnik ve dini grupları temsil eden 1000 delegenin katılacağı konferansta, geçici parlamentonun belirlenmesi amaçlanıyor. Oluşturulacak parlamentonun ise, gelecek yıl başında yapılacak seçimlere dek işbaşında kalacak olan hükümeti denetlemesi öngörülüyor. Konferansın gerçekleşmesi, geçici yönetim açısından büyük önem taşıyor. BM danışmanları, konferansın en azından birkaç haftalığına ertelenmesini önerirken, Iraklı yetkililer, saldırganların kendilerini sindiremeyeceğini kanıtlamak için, bu öneriyi reddediyorlar.