1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Iraklı çocuklara işkence

Sebastian Bösel5 Temmuz 2004

Irak’ta görev yapan Amerikalı askerlerin yalnızca Iraklı yetişkinlere değil, çocuklara ve gençlere de kötü muamele uyguladığı ve işkence yaptığı bildirildi. BM Çocuklara Yardım Teşkilatı (UNICEF), Uluslararası Kızılhaç Komitesi (IKRK) yetkilileri de bu iddiaları doğruladı...

https://p.dw.com/p/AbDn
Iraklı bir televizyon muhabiri, Ebu Gureyb Cezaevi'nde yaşadıklarını anlattı...
Iraklı bir televizyon muhabiri, Ebu Gureyb Cezaevi'nde yaşadıklarını anlattı...Fotoğraf: AP

Birinci Alman Televizyonu’nun "Report Mainz" adlı politik magazin programında, Irak’ta cezaevlerinde tutulan çocuklara da kötü muamale yapıldığı iddialarına yer verildi. Programda, Amerikalı bir asken ve Ebu Gureyb Cezaevi’nde tutulduğu sırada gördüklerini anlattı. İddialar, UNICEF ve Kızılhaç tarafından da doğrulandı.

Amerikalı askerin ifadeleri

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Teşkilatı UNICEF’in kurum için bir değerlendirmesinde ise Amerika’nın önderlik ettiği koalisyon güçleri tarafından Bağdat’ta çocuklar için yeni bir cezaevi inşa edildiği, ancak cezaevine UNICEF temsilcilerinin girişine izin verilmediği kaydedildi.

Teğmen Samuel Provence, ABD Askeri İstihbaratı’nda görev yapıyor. Provence, 6 ay boyunca, işkence olaylarıyla adı gündeme gelen Ebu Gureyb Cezaevi’nde görev yaptıktan sonra yeniden Almanya’nın Heidelberg kentindeki karargahına geri döndü. Amirleri, Provence’e Ebu Gureyb’e ilişkin konuşma yasağı getirmiş olmalarına karşın Amerikalı subay tanık olduğu olayları aktardı.

Amerikalı askeri, 16 yaşındaki bir tutukluyu nasıl sorgularken yaşadıklarını "Çok korkuyor, tir tir titriyordu. Onu sorguya götürürken haline üzülmeden edemedim. Sorgulama uzmanları onu ıslatmış, daha sonra da buz gibi bir havada dışarıda dolaştırmışlardı. Ardından çamura bulayıp, kendisi de gözaltında bulunan babasının karşısına çıkarmışlardı" şeklinde anlattı. Teğmen Provence, Ebu Gureyb bünyesinde yalnızca çocukların tutulduğu bir cezaevinin varlığından da söz ediyor. Bu bölümün mevcudiyetinin kamuoyuna yansımaması için çok özen gösterildiğinden söz ediyor.

Iraklı televizyon muhabirinin yaşadıkları

Iraklı TV muhabiri Şuayip El Bas, Ebu Gureyb cezaevindeki çocuk bölümüne tanık olanlardan. Iraklı muhabir, çekim çalışmaları sırasında Amerikalılar tarafından gözaltına alındığını ve Ebu Gureyb Cezaevi’nde 74 gün geçirdiğini anlattı.

”Cezaevinde, henüz çocuk yaşta diyebileceğimiz yüzlerce gencin kaldığı bir bölüm gördüm. Muhtemelen birçoğu hala orada yatıyor” şeklinde gördüklerini dile getirdi. Iraklı muhabir, kaldığı hücreden 12 yaşlarındaki bir Iraklı kızın ağlamasına şahit olduğunu belirtiyor ve ”Dayak yiyen kızın, ‘beni çırılçıplak soydular, beni ıslattılar’ diye haykırdığına tanık oldum” diyor.

Iraklı gazeteci Şuayip El Bas, Amerikalı askerlerin ”terörle mücadele” kapsamında yürüttükleri operasyonlar sırasında şüpheli olduğuna kanaat getirdikleri bir ailenin tamamını gözaltına aldıklarını söylüyor. Sözkonusu operasyonlarda gözaltına alınan çocukların sayısı, hangi yaşlarda oldukları ve gözaltı nedenleri konusunda ise Amerikan Ordusu tarafından herhangi bir açıklama yapma gereği duyulmuyor.

UNICEF’in raporu

UNICEF’in kurum için yayınladığı bir rapora göre, Basra ve Kerbela’da gözaltına alınan çocuklar Umr Kasr’daki bir cezaevine aktarılıyor. Oysa Umr Kasr’daki cezaevinde, terörist ve ağır suçlu olarak bilinen yetişkinler yatıyor. UNICEF’in dahili değerlendirmesinde, çocuklara adeta savaş esiri muamelesi yapıldığına dikkat çekilerek bu durumun endişe verici olduğu belirtiliyor. Raporda, Iraklı çocukların yargı karşısına çıkarılma umudundan ve aileriyle irtibat kurma imkanından yoksun bırakıldığına da dikkat çekiliyor.

Amerikalı yetkililer, UNICEF temsilcilerinin sözkonusu cezaevlerini ziyaret etme isteğini reddettiler. Uluslararası Af Örgütü’nün Almanya yöneticilerinden Barbara Lochbihler, talep etmelerine karşın kendilerine de konuya ilişkin bilgi sağlanmadığını söylüyor:

”Amerikan hükümeti iddialara açıklık getirmek, yardım kuruluşlarına kesin bilgiler vermek zorundadır. Uluslararası kamuoyu, sözkonusu çocukların hangi koşullar altında gözaltına alındıkları, hangi yaş gruplarında oldukları, işkence ya da kötü muameleye tabi tutulup tutulmadıkları konusunda bilgilendirilmelidir. Oysa şu anda kaç çocuğun cezaevinde tutulduğunu, isimlerinin ne olduğunu dahi bilmiyoruz. Bağımsız denetimlere izin verilmiyor. Uygulamayı kınıyorum.”