1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak yine karıştı

21 Aralık 2011

Son Amerikan askerlerinin de Irak'tan çekilmesinin ardından Irak'ta durum gergin. Başbakan Nuri El Maliki, kendisini Saddam Hüseyin'le mukayese eden yardımcısının görevden alınmaması halinde, istifa edeceğini açıkladı.

https://p.dw.com/p/13Ws5
Fotoğraf: AP

Irak'tan son Amerikan askerleri çekilir çekilmez, ülkede gerginlik tırmanmaya başladı. Irak Başbakanı Nuri El Maliki yardımcısı Salik El Mutlak'ın görevinden alınması için bastırıyor. Laik El Irakiye ittifakına mensup olan El Mutlak, Nuri El Maliki'yi devrik lider Saddam Hüseyin'le mukaye ederek, 'Saddam Hüseyin daha iyiyiydi. En azından ülkenin alt yapısının iyileşmesi için çalıştı' diye konuşmuştu.

Cumhurbaşkanı yardımcısı hakkında tutuklama emri

Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık El Haşimi hakkında tutuklama kararı çıkarıldı
Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık El Haşimi hakkında tutuklama kararı çıkarıldıFotoğraf: dapd

Bunun yanı sıra Irak Yüksek Yargı Konseyi, Sünni Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık El Haşimi hakkında tutuklama emri çıkararak, yurt dışına çıkış yasağı getirdi. Kasım ayı sonunda (Irak Milli Meclis binası yakınında) Şii Başbakan Nuri El Maliki'ye yönelik bombalı saldırının arkasında Haşimi'nin korumalarının olduğu iddia ediliyor. Haşimi bu nedenle terörizme destek vermekle suçlanıyor. Suçlamaları reddeden Haşimi ise Şii hükümetini, kendisine baskı yapmakla suçluyor.

Sünni-Şii çatışması

Ortadoğu uzmanı Jochen Hippler
Ortadoğu uzmanı Jochen HipplerFotoğraf: picture alliance/dpa

Uzmanlar ülkede Sünni-Şii çatışmasının yeniden alevlenebileceği uyarısında bulunuyor. Alman Ortadoğu uzmanı siyaset bilimci Jochen Hippler de bu uzmanlardan biri. Hippler, bir anlamda eski sorunların yeniden zuhur ettiğini söyleyerek, "Bu sorunlar özellikle 2003 yılındaki savaştan ve sonrasındaki iç savaştan sonra ortaya çıkmış, daha sonra küllenmiş gibi olmuştu. Son parlamento seçimlerinden sonra çelişkiler yeniden alevlendi. Şimdiki gelişmeler ise gerçekten biraz sürpriz bir biçimde gündeme geldi” diye konuşuyor.

'ABD askerleri tampon görevi görüyordu'

Hippler, Irak’taki Amerikan askerlerinin mezhepler arasında tampon görevi gördüğünü hatırlatarak, "Burada sürpriz olan, yapılanların biçimi. Ülkedeki Kürt ve Arap politikacılar arasında, Irak’ın Arap nüfusu içerisindeki Sünni ve Şii gruplar arasında artan görüş ayrılıkları olduğu biliniyordu ve bunların ortaya çıkması aslında beklenmekteydi. Ama bu kadar anî bir dönüş olması ve de ülkenin başbakanının Irak cumhurbaşkanı yardımcısına karşı girişimde bulunmak zorunda kalması, yani konunun özünden ziyade, yapılma şekli sürpriz oldu” diyor.

ABD gelişmeleri kaygıyla izliyor

Irak’ta yeni bir mezhep çatışması olasılığı konusunda ABD de endişeli. Nitekim son gelişmeler ışığında Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklamada, Irak’ta siyasi bir krizden söz ediliyor. Alman siyaset bilimci Hippler de Irak’taki gelişmelerin pek de umut verici olmadığı kanısında. Hippler bunu şöyle açıklıyor:

“Son gelişmeler daha derinlerde yatan bir bunalımın ifadesidir. Sorunu kişisel meselelerde, cumhurbaşkanı yardımcısının bir suç işleyip işlememiş olmasında aramamak gerekir. Sorun, Irak'ın devlet mekanizmalarının hâlâ yerine oturmamış olmasında yatıyor. Hâlâ devlet aygıtı içerisinde etnik, mezhepsel bölünmeler mevcuttur. Bundan bir yıl ve daha önceki yıl da Kerkük kenti civarında Kürt ve Arap gruplar arasında neredeyse savaş benzeri çatışmalar birkaç kez yaşanmıştı. Şimdi ise Sayın Maliki, işte bu eski hesaplaşmanın faturasını Sünni politikacılara çıkartmış oluyor.”

İç savaş tehlikesi

Mezhep çekişmelerinin Irak’ta devletin en üst kurumlarına kadar sıçradığı son gelişmelerden sonra Irak’ı yeni bir iç savaşın eşiğine gelmekten kurtaracak şey ne olabilir? Alman siyaset bilimci Jochen Hippler bu soruya şu yanıtı veriyor:

“Şimdilik ortak çıkarlar ülkeyi bir iç savaştan kurtarabilir. Kürtlerin ortak Irak devletinden ayrılma eğilimleri de tartılmak zorundadır. Ancak böyle bir girişimin riskli yanları da var. Türkiye'nin bir Kürt devletine göz yumup yummayacağı, Irak'ın Arap vatandaşlarıyla da sorunların çıkıp çıkmayacağı gibi… Ama cumhurbaşkanlığı makamında, Irak'ın çeşitli iktidar mekanizmalarında da söz sahibi olan (Kürt politikacı) Sayın Talabani bulunduğu sürece, bölünme eğilimi azalır. Benzer şey ülkedeki diğer halk grupları için de geçerlidir. Tehlikeli olan şey gerçekten de, ortak devlet içerisinde birilerinin bu ortak yapıdan her anlamda kâr sağlaması, yani bir anlamda devlet bütünlüğünün rüşvet karşılığında garanti edilmesidir. Bu ise tabii orta vadede devletin felce uğramasına ve onun iş yapamaz konuma gelmesine yol açar.”   

© Deutsche Welle Türkçe

Jasper Barenberg / Çeviren: Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay