1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak ve civarında neler oluyor?

Peter Philipp/DW15 Şubat 2007

Irak’taki terör günlük hayatın bir parçası haline geldi. Komşu İran’da ise bombalı saldırı haberlerine çok ender rastlanıyor. Çarşamba günü İran’ın güney doğusunda düzenlenen bombalı saldırıda on bir devrim muhafızı öldü. Sistan Belucistan vilayetinin merkezi Zahedan’da, devrim muhafızlarını taşıyan otobüsün önüne geçen bomba yüklü aracın havaya uçurulması İran’ı şoke etti. DW editörlerinden Peter Philipp, Pakistan ve Afganistan sınırları yakınındaki bu saldırının arka planına ışık tutuyor.

https://p.dw.com/p/AZlz

Tahran’daki yetkilililer, en az on bir devrim muhafızının öldürüldüğü Zahedan’daki bombalı saldırının, sadece dış mihrakların desteğindeki haydutların işi olabileceğini söylüyor. İlk bakışta bu açıklama makul geliyor. Çünkü son yıllarda Sistan Belucistan vilayetinde yaşanan saldırı, baskın ya da güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda sınır üçgeninden ülkeye uyuşturucu sokan ve yıllardır güvenlik güçleriyle kovalamaca oynayan şebekelerin parmağı vardı.

Faillerin eylemlerini siyasi gerekçelere bağlamaları ise yeni bir gelişme. 2003 yılında, Şiiler’in çouğunlukta olduğu İran’daki Sünni topluma daha fazla hak tanınması talebiyle Allah’ın Askerleri adlı bir örgüt peydah olmuştu. Belucistan’ın büyük bölümünü kapsayan Pakistan’da da faaliyet gösteren bu örgüt, İslamabad yönetimi tarafından El Kaide bağlantılı olmakla da suçlanıyor.

Son zamanlarda Tahran yönetimi de Allah’ın Askerleri ile El Kaide arasındaki bağlantılardan söz etmeye başmadı. Oysa İran yönetimi ülkedeki terörün ABD ve İngiltere tarafından teşvik edildiğini öne sürmekteydi. Örgüt bu iddiaları kesinlikle ret ediyor. Her ne kadar bu iddia kısmen Amerikan kaynaklarına dayansa da Amerikalı araştırmacı yazar Seymour Hersh Amerikan gizli servislerinin ülkeyi karıştırıp rejimi zayıf düşürmek için İran’daki muhalif grupları desteklediğini ortaya çıkarmıştı.

Washington’ın bu amaçla belucilere büyük önem verdiği, aynı zamanda son yıllarda saldırıların arttığı Huzistan’daki Arap azınlığın da ABD’den destek aldığı öne sürülmekteydi. Tahran’daki yönetimi yıpratma girişimlerine alet edilen üçüncü grup ise Kürtler. Son zamanlarda ABD’nin kuzey Irak’taki Kürt bölgesinde militanları eğitip eylem yapmak üzere İran’a sızdırdığına dair haberler gelmekteydi.

Bu iddiaların doğruluk derecesi kestirilemiyor. Ancak komplo teorilerinin İrran’ın dış politik ve ideolojik planlarına uyması halkın bu iddialara inandırılmasını kolaylaştırıyor. Oysa militan grupların sahneye çıkmasının asıl nedeninin, azınlıkların siyasi ve ekonomik ayrımcılığa uğratılmaları olduğu unutuluyor.

Allah’ın Askerleri adını alan örgüt, zaman zaman İran’dan bağımsızlık hayalleri kuran Arap ve Kürtler’in aksine, kendilerini İranlı saydıklarını ve sadece fakir Sistan Belucistan bölgesinin fırsat eşitliğine kavuşturulması için mücadele ettiklerini söylüyor.

Tahran yönetimi böyle bir ayrım yapmıyor. Öncelikle Ortadoğu’daki teröristleri hürriyet ve direniş savaşçısı olarak adlandıran İran yönetimi Belucistan ya da Huzistan’daki olaylara karışanların ise ‘sonuna kadar takip edilmesi gereken haydutlar’ olduklarını söylüyor. Mollalar rejimi bu ‘son’ ile neyi kastettiğini de, Zahedan’daki bombanın patladığı gün, geçen yıl bombalı saldırı düzenleyen en az üç Arap’ı Huzistan’ın merkezi Ahvaz’da idam ederek gösterdi.