1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Irak Savaşı, El Kaide'nin gücünü attırdı"

Wolfgang Labuhn26 Mayıs 2004

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, açıkladığı yıllık raporunda ”Irak’taki savaşın El Kaide’nin gücünü arttırdığı” değerlendirmesi yer aldı. Uzmanlar, raporda özellikle Güney Avrupa ve İngiltere’nin ayrıca Olimpiyat Oyunları’nın yapılacağı Atina’nın hedef olabileceği uyarısında bulunuyorlar....

https://p.dw.com/p/AbGr
Raporda, Usame Bin Ladin liderliğindeki El Kaide'nin eylem gücünün yüksek olduğu ifade ediliyor...
Raporda, Usame Bin Ladin liderliğindeki El Kaide'nin eylem gücünün yüksek olduğu ifade ediliyor...Fotoğraf: AP

”Irak Savaşı, El Kaide’ye güç kattı.” Bu tespit, uluslararası alanda saygın bir konumu olan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde yer aldı. Yıllık raporunu kamuoyuna açıklayan enstitü, Madrid, İstanbul ve Suudi Arabistan’da yapılan eylemlerin, Bin Ladin tarafından yönetilen örgütün aslında eylem gücü yüksek düzeyde bulunduğunu vurguladı.

Merkezi Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün yayımladığı son raporda, Irak Savaşı‘ndan bu yana özellikle batılı sanayi ülkeleri açısından dünyanın daha riskli olduğu vurgulanıyor. Enstitüye göre, savaş ve ardından ABD önderliğinde Irak’ın işgali, El Kaide örgütünün üye sayısını artırmasına neden oldu. El Kaide’nin dünya çapında, eylemlerde yararlanabileceği yaklaşık 18 bin militan ve gönüllüye sahip olduğu tahmin ediliyor.

Kitle imha silahı tehlikesi

Raporda, 2001 sonu itibariyle El Kaide’nin Afganistan’daki üslerini, yaklaşık 2 bin kadrosunu ve 30 kişilik yönetici grubunun yarısını yitirmesine karşın örgüt ağını ademi merkeziyetçilikten çıkardığı ve tam 60 ülkeye birden yaydığı vurgulanıyor. El Kaide yeterince mali imkanlara sahip. Örgütün orta düzey yöneticileriyse, militan İslamcılara dünya çapında yol gösteriyor.

Enstitü yöneticisi John Chipman, bütün bu koşullar göz önünde tutulduğunda, örgütün Kuzey Amerika ve Avrupa’da düzenleyeceği eylemlerin beklenmesi gerektiğini, bu saldırılarda kitle imha silahları da kullanılabileceği inancında.

Kitle imha silahlarının yayılmasını önleme amacıyla yapıldığı ileri sürülen ve ”önleyici savaş” adı verilen Irak Savaşı, ortaya çıkan bu tabloyla daha da tartışmalı hale geliyor. Diğer yandan, Irak’ta yönetimin geçici hükümete devri takvimi ve genel olarak yeni Irak devletinin tesisi konusunda oluşabilecek sıkıntılar, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı açısından bir ”stratejik kabus”a dönüşebilir.

ABD’ye eleştiri

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün raporunda bu tespitlerin yanı sıra Washington da tek kutuplu dünyanın meydana gelmesinde oynadığı rol dolayısıyla eleştiriliyor. Enstitü yöneticisi John Chipman, güçle itibarın her zaman birbirine paralel olmadığına işaret ederek, mevcut Amerikan yönetiminin izlediği yanlış çizgi nedeniyle uluslararası alanda itibar yitirdiğini ifade ediyor.

Chipman’e göre, Amerika Birleşik Devletleri’nin itibarını yeniden elde edebilmesinin yolu yine Irak’tan geçiyor. Irak’ta yönetimin Iraklılar‘a devri için kararlılıkla uygulanacak bir plan ve uluslararası toplumdan güçlü bir destek bu stratejinin anahtarlarını oluşturuyor.

BM Güvenlik Konseyi’ne Washington’un Londra ile birlikte sunduğu karar tasarısı bu yöndeki çizginin işaretlerini taşıdığını ifade eden Chipman, önümüzdeki altı hafta ve altı ayın koalisyon güçlerinin güç ve prestijini geniş ölçüde ortaya koyacağı görüşünü dile getiriyor.