İnsan bedeni tuvale dönüşünce...

Biyoloji kitabından fırlamış hayvan figürleri, geometrik sembollerle harmanlanmış. Bu tarz çizimler, sadece dövme meraklılarının değil, aynı zamanda sanatseverlerin de hayranlığını kazanıyor.

Hepsi, Valentin Hirsch'in kaleminden çıkma. Sanatçının kara kalem çizim ve baskıları, sık sık, Viyana Sanat Galerisi gibi birçok ünlü galeride görücüye çıkıyor. 34 yaşındaki Alman sanatçı, artık insan tenini de tuval olarak kullanıyor.

Hirsch, "Benim için sanatı kâğıda dökmekten bir farkı yok. Kâğıda çizerken gösterdiğim aynı titizlik ve inceliği makine ile cilde de gösteriyorum” diyor.

Valentin Hirsch, Berlin Dövme Stüdyosu ve Sanat Atölyesi'nde çalışıyor. Burası, dünyanın her köşesinden birçok dövme ustasının, sanatçı ve tasarımcının buluşma noktası. Sıradan dövme motifleri yerine, orijinal desenlere değer verenler de buraya akın ediyor.

Hirsch, "Ciddi bir potansiyelden söz edebiliriz. Buraya gelenlerin çoğu, özel bir çizim beklentisi ile geliyor ve beğendiği zor bir dövme motifi için, kendini, sanat ufku olan bir kişinin ellerine güvenle teslim edebiliyor” şeklinde konuşuyor.

Saat ücreti 100 euro

Hirsch, desenleri cilde aktarmadan önce bir kâğıda çiziyor. Sanatçının saat ücreti 100 euro. Hirsch'e, sadece Berlin'den değil, Londra, Paris ve New York'tan da müşteri geliyor. Sanatçı dövme yaparken, 19'uncu yüzyılda ortaya çıkan, desenlerin birçok küçük noktadan oluştuğu, Noktacılık (Puantizm) resim tekniğini kullanıyor.

Valentin Hirsch, "Motifin ortaya çıkması epey zaman alıyor. Bir ressam, bu teknikle tuval üzerinde de herhangi bir noktadan işe başlar, sonra hızla o noktayı yaymaya devam eder. Üzerinde çalıştıkça, başta belirgin olmayan desen, yoğun ve belirgin bir görünüm kazanır” diyor.

Valentin Hirsch, dövmeye sanat değeri kazandıran yeni kuşağın temsilcisi. Yeni modeller, "Ebedi -Yeni Dövmeler" adlı resimli bir kitapta derlenmiş. Desen çeşitliliği, oryantal motiflerden, sulu boya resim tekniğine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.

İlham kaynağı Botticelli ve Rembrandt

Berlinli grafik tasarımcısı Myra Brodsky de çizimlerinde, klasik sanat akımlarını kullanıyor. Yeni Sanat'tan Viktorya dönemine kadar birçok sanat akımından ilham alıyor. Brodsky, illüstrasyonlarını "Yeni gelenekselcilik" olarak niteliyor: "Botticelli, Rembrandt ve Rubens gibi ustalardan ilham alıyorum. Ama bunları, modern unsurlarla karıştırıyorum. Her ay bir Vogue satın alıyorum ve dergideki kadınların yüzlerini kullanıp onlara Barok, Yeni Sanat, Rokoko veya Rönesans akımlarından eski kıyafetler giydiriyorum."

Bir süre reklamcılık alanında çalışan 25 yaşındaki sanatçı, 6 ay önce kendi stüdyosunu açmış. Kullandığı stille daha önce dövme yaptırmayan bir kitleyi stüdyosuna çekmeyi başarıyor. Müşterileri arasında birçok doktor ve avukat da bulunuyor. Tasarım öğrencisi Robert Kleinschmidt de bu müşterilerden biri: "Çizimleri bana daha çok, Yeni Sanat akımını anımsatıyor. Zarif çizgiler ve saçlardaki hareketlilik çok hoşuma gidiyor."

Soyut desenler, bu eğilimin en önemli özelliklerinden biri. Minimalistik çizgisel grafikler veya çocukların elinden çıkmış gibi görünen illüstrasyonlar gibi. Vücut süslemeciliği, yeni bir deneysel sanatın dışavurumu olarak kabul ediliyor.

Ressam Hirsch, "Hâlihazırda, böyle bir eğilim var. Birçok kişi, kalıcı olmasına çok fazla kafa yormadan, canı istediği için dövme yaptırıyor” ifadelerini kullanıyor.

Yine de müşterilerin çoğu, modası geçmeyecek klasik bir stili tercih ediyor. Zira yapılan dövmeyi sildirmek kolay olmuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, AD/BD/AG/BS