1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

IMF rest çekti

16 Kasım 2012

Acı gerçekle yüzleşme zamanı geldi. Ortak para bölgesi ülkelerinin ilk kez Yunanistan’a milyarlarca Euro hibe etmeyi gündeme getirmeleri Uluslararası Para Fonu'nun tepkisine yol açtı.

https://p.dw.com/p/16kNg
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Yunanistan çok uğraştı. Fakat bütün tasarruf kararları ve reformlar bütçedeki gediği kapatmaya yetmedi. Yunan ekonomisi kriz yüzünden son yıllarda o kadar küçüldü ki hükümetin kemerleri son deliğine kadar sıkma politikası bile resesyonun verdirdiği vergi kayıplarını kapatamıyor. Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) oluşan troyka bu nedenle Yunanistan’a iki yıl daha süre tanınmasına karar verdi. Yunanistan 2016 yılına kadar bütçe açığını kararlaştırılan orana düşürmekle yükümlendirildi.

Yunanistan’a tanınan sürenin uzatılması yüzünden 33 milyar euroluk ek finansman ihtiyacı doğdu. IMF ile Euro ülkeleri arasındaki tartışmanın konusu da bu açığın nasıl kapatılacağı. Ortakları, Yunanistan’a yeniden kredi vermeye ya da kefalet üstlenmeye hazır olduklarını söylüyor. Bu formül hükümetlerin işine geliyor. Çünkü maliyeti sıfır ve seçmene de "Yunanistan’ın kurtarılmasında vergi mükellefinin cebinden para çıkmayacak, çünkü kredi yardımları geri ödenecek" demeyi kolaylaştırıyor.

IMF gerçekle yüzleşilmesini istiyor

Para Fonu ise bu görünüşteki çözüme ortak olmak niyetinde değil. Ek krediler Yunanistan’ı daha da borçlandıracağı gibi limitinin ne olacağı da kestirilemiyor. Yunanistan’dan borç stokunu 2020 yılına kadar milli gelirinin yüzde 120’sine düşürmesi isteniyor. Ortakları Atina yönetimine bu hedef için daha fazla süre tanımaya razı. Fakat IMF Başkanı Christine Lagarde ek süre tanınmasına kesinlikle karşı. Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün eski başkanı, iktisat profesörü Rolf Langhammer Para Fonu’nun katı tutumunu şöyle gerekçelendiriyor:

“Uluslararası Para Fonu sadece Avrupa devletlerinden oluşmuyor. Üyeleri arasında bir dizi genç sanayi ülkesi de var. Bu ülkeler dara düştükleri yıllarda Para Fonu’nun kendilerine ne kadar sert davrandığını unutmadı. Latin Amerika ve Asya ülkeleriyle Türkiye çok çektiler. Para Fonu Başkanı Lagarde’nin tutumu aynı zamanda, Avrupa dışındaki ülkelerin Avrupa’ya destek çıkmayı reddetmesinin ve bundan duyduğu rahatsızlığın bir sonucu olarak da görülmeli.”

Para Fonu bu nedenle Yunanistan’ın borçlarının yeniden tıraşlanmasında ısrar ediyor. Bu yılın başlarındaki ilk borç affından sadece özel alacaklılar etkilenmişti. Bundan böyle devletler de alacaklarından feragat etmek zorunda kalacaklar.

Bu formüle karşı çıkılmasının nedeninin, aralarında Almanya’nın da bulunduğu bazı ülkelerdeki bütçe yasalarının müflis durumdaki ülkelere yardım edilmesini yasaklaması olduğunu belirten Profesör Langhammer, "Kanaatimce bu tez doğru değil. Çünkü kalkınma halindeki birçok ülkeye yapılan yardımlar da hibeye dönüştürülmüş ya da kısmen silinmişti” diyor.

Rekabet gücü yetersiz

Borç affına karşı çıkanların başında Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble geliyor. Bunun nedeni, seçmenin kurtarma operasyonunun kaç milyar gerektirdiğini görecek olması. Schaeuble alternatif olarak, Yunanistan kredilerinden alınan faizin düşürülmesini öneriyor. Gerçi bu da büyük meblağlara mal olacak. Alman maliye bakanı bu gerçeği perdelemeye çalışıyor. "Çok para kaybettirmez, sadece bütçe gelirlerinde değişme olur" şeklindeki sözleri Schaeuble’nin seçmen ve vergi mükellefinin tepkisinden ne kadar çekindiğini gösteriyor.

Medyada, Euro Bölgesi’nin Yunanistan’ı doğrudan para havalesiyle desteklemeyi planladığına dair haberler çıkıyor.

Sonunda ne çıkarsa çıksın, alınacak kararın Para Fonu tarafından benimsenmesi şart. Aksi takdirde Yunanistan yeni yardım dilimlerinden yararlandırılamayacak. Profesör Langhammer, zaman kazanmak için bir siyasi formül aranacağını belirtirken Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü ifo Başkanı Hans Werner Sinn, "Bu, sorunu görmezlikten gelmek olur" diyor. Profesör Sinn'i göre, kimse diğer IMF ülkelerine ya da vergi mükellefine büyük risk aldığını itiraf etmek istemez. Yunanistan'ın para ortaklarıyla arasındaki rekabet gücü farkının %40'ı bulduğunu belirten Hans Werner Sinn, bu durumda Yunanistan'ın borçlarını ödeyecek duruma gelemeyeceğini iddia ediyor.

Kriz Türk-Yunan dostluğunu pekiştirdi

Yunanistan'da patates dayanışması

Prof. Rolf Langhammer
Prof. Rolf LanghammerFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Drahmili günler yakında mı?

Bu bakımdan Profesör Sinn’in aklına tek bir çözüm geliyor. O da, Yunanistan’ın borçlarından arındırılması ve ardından da Euro Bölgesi’nden uğurlanması.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Becker/A. Günaltay

Editör: Ercan Coşkun