İki kentte zirve

Liderler önce, Birinci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunun ilk kez sinir gazı kullandığı Ypern'deki savaş müzesini ziyaret ederek savaş kurbanlarını anacaklar. Zirve Yarın Brüksel'de devam edecek.

Yüzyıl önce patlak veren ve İkinci Dünya Savaşı'nın da temellerinin atıldığı Birinci Dünya Savaşı sırasında Belçika'nın kuzeyindeki Ypern kentinde Alman orduları taş üstünde taş bırakmamış ve savaştan sonra Ypern yeniden inşa edilmişti. Askerî mezarlığın ziyaretinden sonra birlikte akşam yemeği yiyecek olan 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının tartışmalı siyasi konuları zirvenin ikinci gününe ertelemeleri bekleniyor. Liderlerin öncelikle ele alacakları konu, Avrupa Parlamentosu seçimlerini izleyen önümüzdeki beş yıllık dönem için Komisyon üyeliklerine kimlerin seçileceği ve hangi ekonomik reformlara ağırlık verileceği. İşsizlikle mücadele, inovasyon gücünün arttırılması ve sanayi ile enerji politikalarının koordine edilmesi, başlıca hedefler. İstikrar ve büyüme paktının esnekleştirilip kriz ülkelerinin tasarruf programını yumuşatarak büyüme amaçlı yatırımlara daha fazla kaynak ayırmaları şeklindeki taleplerin tartışmaya yol açması bekleniyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel borç krizini aşma stratejisinin sulandırılmasına kesinlikle karşı çıkıyor: “Euro krizinin aşılmasındaki en önemli unsurlar arasında yer alan istikrar paktının değiştirilmeden yürürlükte kalması gerektiğine inanıyoruz.”

Komisyon başkanlığı

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Jean-Claude Juncker'in Komisyon başkanlığına onay verme karşılığında istikrar paktının esnekleştirilmesini istemişlerdi.

Brüksel'deki görüşmelerde tansiyonun yükseleceğine kesin gözüyle bakılıyor. İngiltere Başbakanı David Cameron, Komisyon başkanlığı için ilk kez 28 ülkenin katılımıyla oylama yapılmasını talep ediyor. Cameron AP seçimlerinde birinci parti olan muhafazakâr kanadın liste başı adayının otomatikman Komisyon başkanı olmasına karşı çıkıyor.

Cameron, “Avrupa'nın seçilmiş liderlerinin kurumları yönetecek kişileri belirleyebilmesi gerekir. Hiçbir zaman onaylanmamış yeni bir prosedüre başvurulmasını kabul edemeyiz” dedi.

Ancak Almanya Başbakanı'nın bir süre tereddüt ettikten sonra Jucker'i Komisyon başkanı olarak görmek isteğini söylemesiyle Cameron'un oylamayı kaybedeceği kesinleşmiş oldu. Merkel, “Liste başı adayımız belliydi. Avrupa Halk Partisi en fazla oyu aldığı için Jean-Claude Juncker'in Komisyon başkanı olmasını destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Angela Merkel aynı zamanda İngiltere'ye siyasi kadrolara seçilecek isimler konusunda yakınlık göstermek de istiyor. Konsey başkanlığı, dış politika yüksek temsilciliği ve Komisyon üyeliği gibi önemli görevlerin de yenileneceğini hatırlatan Merkel, Komisyon'un Avrupa hükümeti olmasını istemeyen İngiltere'nin çekincelerini ciddiye alıyor: “Her arzuyu yerine getiremeyiz ama İngiltere için neyin önemli olduğunu dikkate alabiliriz. Yanlış anlamadıysam İngiltere için yetki dağılımı büyük önem taşıyor. Avrupa ile milli devlet arasındaki görev ve yetki paylaşımını İngiltere ile görüşmeye hazırım.”

İngiltere'deki diğer siyasi partiler de fazla Avrupacı buldukları Jean-Claude Juncker'i istemiyor. Başbakan Cameron, Juncker Birlik Komisyonu başkanı olduğu takdirde İngiltere'nin kısa vadede Birlik'ten ayrılabileceği tehdidinde bulunmuştu. İngiltere Başbakanı'nın hükümet programında, 2017 yılında İngiltere'nin AB üyeliğiyle ilgili halkoylaması yapılması da yer alıyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Bernd Riegert