1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Normale dönüş halk psikolojisi için gerekli"

6 Mayıs 2020

Alman basınında Anayasa Mahkemesi’nin Merkez Bankası'nın tahvil alımları ile ilgili kararı, salgın kısıtlamalarının gevşetilmesi konusunda eyalet yönetimlerinin farklı yollar izlemesine ilişkin yorumlar öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/3bpwu
Korona kriziyle birlikte yaşamımıza giren maskeler
Korona kriziyle birlikte yaşamımıza giren maskelerFotoğraf: Getty Images/AFP/T. Kienzle

06.05.2020 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung gazetesi yorumunda Alman Anaysa Mahkemesi kararının Avrupa Adalet Divanı'nın kararlarının diğer ülkeler tarafındann da sorgulanmasının yolunu açtığını söylüyor.

"Şaşırtıcı olan karardaki belirsizlik. Kararda hakimler ekonomik politika yürütmenin Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) görevi olmadığına vurgu yapıyor. Diğer taraftan AMB'nin kararlarının Alman vatandaşları için ekonomik ve sosyal politik sonuçları olduğuna işaret ediyor. Böyle yaparak 19 euro ülkesinde Alman çıkarlarına yeterince itina edilmediğini ima ediyorlar. Makroekonomik anlamda bu saçma çünkü Almanya ürünlerini daha çok Avrupa'da satıyor. Ancak Karlsruhe'nin verdiği en büyük zarar Avrupa hukuk camiasını zayıflatması. Karlsruhe birçok ulusal yargı için bir model teşkil ediyor. Ancak anayasa hukuku koruyucularının Lüksemburg'un kararını sorgulaması 'Almanlar onlara kafa tutuyorsa biz de yapabiliriz' söylemini ortaya çıkarıyor."

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de Avrupa Merkez Bankası (AMB) hakkındaki kararı ele almış. Gazeteki yorumda, bankanın AB anlaşmasına uygun davrandığı müddetçe bu kararın hiçbir şeyi değiştirmediği savunuluyor:

"Bu AB tarihinde daha önce hiç olmadı. Almanya uymayı reddediyor, en yüksek mahkemesi Adalet Divanı kararını 'anlaşılmaz' ve AB anlaşmasına uygun olmadığı için hukuka aykırı olduğunu ilan ediyor. AB'nin demokratik meşruluğunun hatırlatıldığı birçok 'evet, ama' kararından sonra bu bir 'hayır' kararı. Ancak bu, Anayasa Mahkemesi'nin önceki çizgisinden bir kırılma değil. Tam tersine Karlsruhe tekrar yapmakla tehdit edip ciddiye alınmasaydı kendini gülünç duruma düşürürdü. AB ile bir kırılma olmaz. AMB anlaşmaya uygun davranırsa bu hiçbir şeyi değiştirmez."

Heilbronner Stimme gazetesi yorumunda eyalet yönetimlerinin yeniden normale dönüş için ısrarının vatandaşların psikolojisi için gerekli olduğunu belirtiyor.

"Koronadan sonra bu ülkede hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Şimdi zararın tamir edilemez olmamasını sağlama zamanı. Zorla izolasyon çocuklarda, yaşlılarda ve normal arkadaşlarda büyük psikolojik zarara neden olabilir. Belki bu nedenle eyalet başbakanları öne atılıyorlar. Burada söz konusu olan tek şey var: Vatandaşların sağduyusuna güvenmemiz gerekiyor. Bu sağduyu bazı virolog ve siyasetçilerin tahmin ettiğinden de fazla."

Nordbayerischer Kurier gazetesi yorumunda eyalet yönetimlerini eleştiriyor.

"Eyalet başbakanları olumlu gerçekler üretiyor. Gevşeme Krallığ için yarış başladı. Eyalet başbakanları başlangıçtaki kısıtlamalarda yaptıkları aynı hatayı tekrar ediyor. Birlik yok. Bir eyalet diğerinden önce ya da daha fazla şeye izin verdiğinde kıskançlık, imrenme, gücenme ve anlayışsızlık ortaya çıkıyor."

DW / SSB, TY

©️ Deutsche Welle Türkçe