1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

HNA: Erdoğan dış politikada riske giriyor

3 Ocak 2020

Alman basını Libya'ya asker gönderilmesini öngören tezkerenin TBMM'den geçmesi ile Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs arasındaki doğal gaz boru hattı anlaşmasını yorumluyor.

https://p.dw.com/p/3Vf0H
Libyalı general Hafter, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Serrac
Libyalı general Hafter, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Serrac

 

Frankfurter Allgemeine Zeitung Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin TBMM’de kabul edilmesini şöyle yorumluyor:

"Erdoğan Rusya’nın yardımıyla Suriye’nin kuzeyinde Kürtlere karşı bir güvenlik şeridi oluşturacağına ve muhaliflerin kalesi İdlib’i kontrol edebileceğine inandı. Erdoğan’ın Libya ile anlaşmayı müzakere ettiği sırada Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı birliklerin İdlib’e ilerlemesi kesinlikle bir tesadüf değildi. Rusya (Türkiye'nin) bu dostane olmayan jestine İdlib’deki 230 binden fazla sivilin yerlerini terk etmek zorunda kalması ile yanıt verdi. Bu durum kimin daha güçlü olduğunu gösteriyor. Sığınmacılar Türkiye'ye ilerliyor ve büyük olasılıkla Türkiye üzerinden Avrupa'ya gelmek isteyecekler. Bu, Avrupa için Libya'daki gelişmeleri çok uzun süre önemsememesinin intikamı."

Hessische Niedersächsische Allgemeine ise Libya tezkeresiyle ilgili yorumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiriyor:

"Erdoğan Rusya’yla kolaylıkla tırmanabilecek yeni bir gerginliği provoke ediyor.

Kremlin Suriye’de nüfuz sahibi olma konusunda sadece rakibi değil aynı zamanda Libya’da General Hafter’in de müttefiki. Erdoğan dış politikada tamamen riske giriyor. Diktatörlerin 'iç politikada ve ekonomide krizlerin iktidarına zarar verme tehlikesi varsa düşmanlıkları derinleştir' sloganına sadık kalıyor."

Süddeutsche Zeitung aynı konuyla ilgili yorumunda Türkiye'nin Libya tezkeresinin arkasında enerjide yurt dışına bağımlı olmasının etkili olduğu görüşünde:

"Türkiye için Libya konusunda önemli olan sadece kardeş halkların korunması ve hükümetin isyancılar tarafından sıkıştırılması değil. Çok daha fazlası söz konusu. Türkiye enerjiye aç bir ülke. Petrol ve doğal gazda yüzde yüz dışarıya bağımlı ve neye mal olursa olsun kendi kaynaklarını bulma arayışında. Libya ve Suriye’de askeri maceralara girişmesi ve Doğu Akdeniz’de sondaj gemilerine donanmanın eşlik etmesi bu yüzden."

Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin EastMed doğal gaz boru hatının yapımını öngören anlaşma da bugünkü Alman gazetelerinde yer bulan konulardan biri. Junge Welt Türkiye'nin tepki gösterdiği anlaşmayı şöyle yorumluyor:

"Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs’ı birbirine daha sıkı bağlayan Akdeniz’deki doğal gaz işbirliği, farklı şekillerde başka ülkeleri de bu işe dahil ediyor. Kıyılarında aynı şekilde kapsamlı doğal gaz rezervlerine sahip olan Mısır’ı ya da Lübnan'ı. Bu anlaşma ile Doğu Akdeniz’de Suriye’nin yanı sıra tek dışlanan ülke Türkiye. Ancak çok daha büyük bir uluslararası nüfuza sahip olmak için mücadele eden Ankara buna izin vermeyecektir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Çarşamba günü , 'Türkiye'yi gözardı eden hiçbir planın başarı şansı yoktur' diyerek bunu açıkladı. Aslında Türk hükümeti nüfuzunu güvence altına alacak önlemleri çoktan aldı."

DW / HT,CÖ

© Deutsche Welle Türkçe