1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

HDP’li Bilgen: Parti ile görüş ayrılığı yok

19 Kasım 2018

Roboski davası sürecini gerekçe göstererek HDP yönetimindeki görevlerini bırakmaya hazırlanan HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Parti ile bir görüş ayrılığı yok” dedi.

https://p.dw.com/p/38Vue
Türkei Ayhan Bilgen
Fotoğraf: picture alliance/AA/E. Top

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen Roboski davası sürecini gerekçe göstererek, partisinin grup başkanlığından ve MYK üyeliğinden ayrılma kararı aldı. Bilgen kararının gerekçesine ilişkin ayrıntıları DW Türkçe'ye anlattı.

Bilgen, "Ne yargılama süreci ile ilgili alabildiğimiz bir mesafe var, ne de kamuoyu basıncı… Sonuçta üzerinden geçen yıllara rağmen bir cezasızlık tablosu var; bizim de siyaseten bunun önüne geçecek bir gücümüz yok. Bu gayet tabii bir sorumluluk, hesap vermeyi gerektiren bir durum" dedi.

Ayhan Bilgen, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda partisinden istifa etme niyeti olmadığını belirtmiş ve "Roboski konusunda daha duyarlı başka bir adres olmadığına göre bir yere gitmiyorum, mücadeleyi bırakmıyorum. Sadece siyasette sorumlulardan hesap soramadığımızda halka hesap vermemiz gerektiğini biliyorum. Nokta!" demişti. Bilgen’in partisinde milletvekilliği görevini sürdürmesi bekleniyor.

"Üstümüze düşeni yapamadık"

Roboski sürecini gerekçe göstererek parti yönetimindeki görevlerini bırakmak istemesi Bilgen’in HDP ile bu konuda bir görüş ayrılığı yaşayıp yaşamadığı sorusunu gündeme getirdi.

Bilgen, DW Türkçe’ye açıklamasında, "Roboski konusunda net bir ortaklaşma var hiçbir görüş ayrılığı yok. Ama bu süreçte etkin biçimde üzerimize düşeni yapamadığımız için kişisel bir irade beyanı bu. Parti içinde bu konuda bir tartışma söz konusu değil" dedi.

Ne olmuştu?

Türkiye'nin Irak sınırında bulunan Şırnak’ın Uludere (Kürtçe adıyla Roboski) ilçesine bağlı Gülyazı ve Ortasu köyünden 34 kişi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait F-16 savaş uçakları ile düzenlenen hava bombardımanında hayatını kaybetmişti. Bombardımana maruz kalan ve aralarında çocukların da bulunduğu 40 kişiden 4’ü yaralı kurtulmayı başarmıştı. Olayla ilgili olarak Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın takipsizlik kararı vermesi sonrası dava önce Anayasa Mahkemesi’ne daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmıştı. Son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Mayıs 2018’de belgelerin iki gün geciktiği gerekçesiyle davayı reddetmişti.

DW, BÖ/GA

© Deutsche Welle Türkçe