1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hayal kırıklığı yaratan misyon

20 Ocak 2012

Arap Birliğine bağlı gözlemcilerin Suriye'deki misyonu 19 Ocak'ta sona erdi. Birçok Batılı ülkenin ve insan hakları savunucularının hayal kırıklığı olarak nitelediği misyonun süresinin 1 ay daha uzatılması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/13mu0
Fotoğraf: Reuters

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ülkesinde barış planını uygulamaya koyup koymadığını denetlemekle yükümlü Arap Birliği'ne bağlı gözlemcilerin misyonu 19 Ocak'ta sona erdi.

Şimdi gözler Suriye’deki duruma ilişkin 150 gözlemcinin hazırladığı raporun açıklamasına çevrildi. Resmî olmayan kaynaklara göre raporun yüzde 60’ı Suriye kurumları ve yüzde 40'ı ise muhalifler lehine bilgiler içeriyor. Arap Birliği’ne bağlı ülkelerin dışişleri bakanları hafta sonunda Kahire’de biraraya gelecek. Bakanların, birçok Batılı ülkenin ve insan hakları savunucularının hayal kırıklığı olarak nitelediği misyonu 1 ay daha uzatması bekleniyor.

Unruhen und Gewalt Daraa Syrien
Fotoğraf: dapd

"Gözlemciler kandırıldı"

Arap Birliği’ne bağlı gözlemciler Suriye’de nereye ayak bassalar, etrafı Suriyelilerle çevrildi. Beyrut’ta bulunan Ortadoğu uzmanı Joseph Keheyan, Almanya’nın yarısı büyüklüğündeki Suriye’de bu kadar insanın derdini dinlemek için 150 gözlemcinin çok az olduğunu düşünüyor ve şunları kaydediyor. “Onlar oraya gezmeye gitmiş turistler değiller ki. Kendilerine Suriye’de insanların öldürülüp öldürülmediğini tespit etmek için Arap Birliği tarafından vekalet verilmiş."

Keheyan’a göre gözlemci heyetin misyonu tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Zira Ortadoğu uzmanı, Esad yönetiminin askerî araçları gözlemcilerin uğradığı bölgelerden çektiğini, gözlemcilerin sayısının düşürüldüğünü ve sadece seçilmiş gözlemcilerin ülkeye kabul edildiğini belirtiyor. Gözlemcilerin uğradığı Humus şehrinde yaşayan bir kişi de heyetin nasıl karşılandığını şöyle anlatıyor: “Esad rejimi kimse gözlemcilere yaklaşamasın diye adam öldürmeye devam ediyor. Zaten onlarla konuşmak münkün bile değil, çünkü etrafları sürekli istihbarat görevlileri ile çevrili. Bizimle kalıp, yemek yemeleri için gözlemcilerin sadece bir gün burada geçirmelerine izin vardı.”

El Dabi eleştirlerin odağında

Syrien Homs Proteste Demonstration Opposition Gewalt
Fotoğraf: Sham News Network/dapd

Muhalifler de askerlerin polis kılığına büründüğünü, tankların saklandığını, sokak ve kasaba levhalarının değiştirildiğini yani gözlemcilerin kandırıldığını iddia ediyor. Muhaliflerin eleştirileri özellikle gözlemci heyetin başkanı Muhammed Mustafa El Dabi'yi hedef alıyor. Sudanlı El Dabi’nin Devlet Başkanı Beşar Esad’ın güvendiği bir isim olduğu belirtiliyor ve Birleşmiş Milletler verilerine göre yaklaşık 300 bin kişinin öldüğü Darfur’daki insan hakları ihlallerinden sorumlu tutuyor. Muhaliflere göre böyle bir ismin Suriye'deki insan hakları ihlallerini ortaya çıkaracağına güven duymak imkânsız. İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch’tan Joe Stark, bu konudaki şaşkınlığını şöyle dile getiriyor: “Bu adam kendi rejiminin çıkarları için Darfur’daki durumu araştırmak için Birleşmiş Milletler'in yaptığı incelemeleri sabote eden bir adam. Suriye’deki gözlemci grubunun başına niçin geçirildiği konusunda hiçbir fikrim yok."

Şiddet devam ediyor


Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi ise gözlemci heyetin Suriye’de olumlu bir tablo ile karşılaştığını belirtlirken, Cezayirli gözlemci Enver Malik neden bu görevi yarıda bıraktığını şöyle açıklıyor: “Ben bir anda rejimin bir yardımcısı gibi oluverdim, oradaki durumu belgelemesi gereken bağımsız bir gözlemci olmaktan çıktım. Benim sayemde Esad, muhalefeti bastırmak için zaman kazanmış oldu. Kendimi orada rejimin tetikçisi, sopası gibi hissettim. O nedenle gözlemcilik görevinden ayrıldım.”

İnsan hakları aktivistlerine göre bu misyon göz boyamadan öteye gidemedi. Zira gözlemcilerin Suriye’de bulunduğu 26 Aralık'tan bu yana ülkede yaklaşık 445 sivilin öldürüldüğü bildirildi. Ayrıca 146 güvenlik görevlisi de hayatını kaybetti, bunların 27’sinin ordudan firar eden askerler olduğu belirtiliyor. Bu rakamlara, ocak ayı başında Şam’da meydana gelen intihar saldırısında ölen 26 kişi dahil değil.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/ dpad/ rtrd/ dpa, BD/ EC