1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Halk sürece dahil edilmeli'

15 Kasım 2012

Liman kentleri ve kentsel dönüşüm uzmanı Prof. Dr. Dirk Schubert, İstanbul’daki kentsel dönüşüm sürecine ilişkin “Yerel halk sürece entegre olmalı” diyor.

https://p.dw.com/p/16jvv
Fotoğraf: Fotolia/Jan Schuler

Liman kentleri ve kentsel dönüşüm alanında dünyanın sayılı uzmanlarından, Hamburg HafenCity Üniversitesi öğretim üyesi, kent plancısı ve sosyolog Prof. Dr. Dirk Schubert, “Liman Kentlerinin Dönüşümüne Avrupa’dan Bakış” başlıklı bir konferans vermek üzere 14 Kasım’da İstanbul’daydı.

Vitra ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü “Vitra ile Mimari Keşif” projesi kapsamında yayınlanan “Liman Kentleri: Amsterdam, Barselona, Hamburg” adlı kitabın tanıtımı için İstanbul’a gelen Schubert, yaptığı konuşmada Avrupa’daki liman kentlerinin dönüşüm stratejilerini ve süreçlerini karşılaştırmalı olarak ele aldı. Kentsel dönüşüm modellerinin farklı ihtiyaçlar doğrultusunda şekillendiğini ifade eden Schubert, Amsterdam'da konut, Bilbao'da kültür, Barcelona'da etkinlik, Cenova'da turizm ve Hamburg'da kent merkezinin genişletilmesine dayalı liman bölgesi dönüşüm stratejilerinin benimsendiği örneğini verdi.

Konferans öncesi Deutsche Welle Türkçe servisine açıklamalarda bulunan Schubert, İstanbul’un gündeminde öncelikli bir yere sahip olan kentsel dönüşüm kavramını değerlendirdi. İstanbul’un Marmara Denizi ve Haliç üzerindeki konumu ile tarih, kültür ve ekonomik dinamizmin bir araya geldiği eşsiz bir liman kenti olduğunu ifade eden Schubert, oluşturulacak kentsel dönüşüm modelinin, şehrin bu benzersiz yapısının dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini vurguladı.

'Yerel halk sürece entegre olmalı'

İstanbul’daki kentsel dönüşüm, şehirde yaşayanların karar alma mekanizmalarında yeterince yer almadıkları konusunda eleştiriliyor. Eleştiriler, milyonlarca insanı ilgilendiren projelerin yeterince yerel yönetimin ve katılımı olmadan, danışılmadan yapıldığı üzerinde yoğunlaşıyor.

Katılımcı ve sağlıklı bir dönüşümün nasıl yapılacağını sorduğumuz Schubert, “Karar alma süreçlerinde “top-down” (tavandan tabana) bir yapı benimsenmemeli. Türkiye'de kararların Ankara’da alınması konusunda sorunlar olduğunu biliyorum. Yerel halkın, onları ilgilendiren, içinde yaşadıkları şehirdeki projelere entegre olmasını sağlamak çok önemli. Örneğin Hamburg’da konut yetersizliği önemli bir sorun, ancak çözüm halkın katılımıyla aranıyor. Şehrin tüm sakinlerini sürece dâhil etmek imkânsız, ancak tartışma sürecine farklı aşamalardan başlayabilir ve yerel halkı sürecin içine alabilirsiniz. Yerel halk kendileri için ne gibi iyileştirmeler gerektiğini tavandan tabana karar veren politikacılardan daha iyi bilirler” dedi.

Prof. Dr. Dirk Schubert
Prof. Dr. Dirk SchubertFotoğraf: DW/K. Ozvardar

'Denizle olan ilişki gözetilmeli'

İstanbul’un kentsel dönüşümde geç kaldığını, ancak bunun büyük bir avantaj olduğunu açıklayan Schubert, “Avrupa’daki iyi örneklerden esinlenerek İstanbul için özgün bir dönüşüm modeli yaratabilirsiniz. Bu dönüşüm, kent sakinlerinin denizle ilişkisini kesmeyecek, aksine iyileştirecek bir yapıda planlanmalı” dedi.

Akademisyen, İstanbul’a ilk kez on beş yıl önce geldiğini belirterek, o günden bu yana ciddi gelişmelerin yaşandığını, iyileşmeler olduğunu belirterek, “İstanbul’a göçü durduramazsınız. Ancak süreçleri bölgesel açıdan değerlendirmek ve bölgesel işbirliklerine gitmek gerekiyor” diye konuştu.

Schubert, ayrıca Tophane ve Haydarpaşa örneklerini vererek, bu bölgelerdeki dönüşümün sadece küresel ticaret ağlarının ihtiyaçlarını değil, kent sakinlerinin liman bölgelerini etkin kullanımını ve denizle olan ilişkisini de gözetmesi gerektiğine işaret etti.

Satellitenbild von Istanbul
İstanbul uydu fotoğrafıFotoğraf: NASA.gov

© Deutsche Welle Türkçe

Kıvanç Özvardar Gülaslan/İstanbul

Editör: Ercan Coşkun