1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

GEA: Hala Merkel'e alternatif eksikliği yaşanıyor

27 Aralık 2017

Eski Yugoslavya için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kapanması, Merkel ile ilgili son anket sonuçları ve mülteci tartışmaları Alman basınında öne çıkan konuları oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/2q1WF
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/M. Schreiber

28.12.2017 - Alman basınından özetler

Faaliyetlerini fiilen sonlandıran Hollanda'nın Lahey kentindeki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi, 31 Aralık'ta resmi olarak kapanacak. BM Güvenlik Konseyi kararıyla 1993 yılında kurulan mahkeme, 24 yıllık tarihindeki yargıladığı 161 kişiden 90'ına hüküm giydirdi. Süddeutsche Zeitung mahkemenin kapandıktan sonra da büyük bir anlam taşımayı sürdüreceği görüşüne yer veriyor:

"Mahkeme 20'nci yüzyılın sonunda Yugoslavya Savaşı sırasında Avrupa'da öldürülen, yaralanan ve yerinden yurdundan edilen yüz binlerce kişiyle ilgili tarihi gerçeklileri çok itinalı bir biçimde soruşturdu. Eğer bir gün bir şekilde barışma sağlanabilirse bu gerçek arayışının temelinde vücut bulacak. Mahkeme kurbanlara çektikleri acıları gözler önüne serme ve bu kişilerin adalete olan inancını muhafaza etme imkanı sağladı... Ve vatan hainlerinin devlet egemenliği arkasına saklanamayacakları anlayışını da güçlendirdi. Bir devlet başkanı bile artık dokunulmaz değildi. Dünya ceza yargılaması sistemi yine zaman zaman başarısızlıklar yaşayacak olsa da bu ruh yaşamaya devam edecek."

YouGov araştırma şirketinin Alman haber ajansı dpa için yaptığı ankete göre, Almanların yüzde 47'si Başbakan Merkel'in 2021'de yapılması planlanan bir sonraki genel seçimlerden önce başbakanlık görevinden ayrılmasını destekliyor. Augsburger Allgemeine yorum sütunlarında anketi değerlendiriyor:

"Merkel makamında geçirdiği 12 yılın ardından CDU (Hristiyan Demokrat Birlik) ve CSU'nun (Hristiyan Sosyal Birlik) başbakanlık koltuğunu savunmak için hala güvenecekleri kadın konumunda. Üstelik Başbakan'ın mülteci politikaları nedeniyle yaşadığı aşırı güven kaybına rağmen. Hikayenin bir diğer bakış açısıysa Merkel'in gücünün zirvesinde olduğu zamanların geride kaldığı ve bir zamanlar dokunulmaz konumda olan idari otoritesinin hissedilir şekilde parçalanmaya başladığı yönünde. CDU hala onun yanında. Ancak Merkel'in kafasına göre davrandığı ve Hristiyan Birlik partilerinin muhafazakar profilini bir kenara bıraktığı günler geride kaldı."

Reutlinger General-Anzeiger ise aynı konuyu diğer partiler açısından ele almış:

"'Merkel yorgunluğu' konusunda fazla bir şey yapmadıkları için bu anket diğer partilere de atılmış bir tokat gibi. İkinci büyük parti konumundaki SPD (Sosyal Demokrat Parti) halen yönetim sorununu açıklığa kavuşturabilmiş ve bir karar verebilmiş değil. Diğer partilerse Hristiyan Birlik-SPD dışındaki bir hükümet koalisyonu çıkarmayı başaramıyor. Almanya siyasi anlamda felç olmuş gibi görünüyor. Hala Merkel'in karşısına çıkacak inandırıcı bir alternatif eksikliği yaşanıyor."

Die Welt gazetesinin yorum sütunlarında ise Almanya'da yasalara uymayan bazı mültecilerle ilgili yerel yönetimlerden gelen şikayet başvuruları var: 

"Almanya'nın güneybatısından uğultular yükseliyor. Yerel politikacılar birbiri ardına rahatsızlığını ya yüksek sesle dile getiriyor veya eyalet yönetimlerine acil mektuplar gönderiyor. Konu mülteci olarak gelen ve mülteci yurtlarında pek çok sorun yaratan genç erkekler. Sadece birbirlerine değil, danışmanlara ve polise karşı şiddet (uyguluyor)... Kabadayılık ve aynı zamanda uyuşturucu ticareti (yapıyorlar). Belediye başkanları 'Yerel yönetimlerimizde bununla başa çıkamıyoruz. Bunu kontrol edemiyoruz' diyor. Bu durumu vatandaşlarımıza artık açıklayamayız. Bu tehlikeli bir durum, devletin aciz olduğu hissi tırmanıyor. Cumhuriyet bilindik düşmanlarla savaşmasını biliyor. Ancak kuralların yavaşça erozyona uğraması, bu kuralların devamlı hiçe sayılması ve ihmal edilmesi de bir devleti zıvanadan çıkarabilir."

dpa/AFP/BW/HS

©Deutsche Welle Türkçe