1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gazeteciler hapisteki arkadaşlarına mektup gönderdi

11 Mart 2017

Silivri cezaevinde tutulan 12 gazetecinin mektup yazma ve alma haklarının gasp edildiğini söyleyen bir grup gazeteci, bastırdıkları kartları Kadıköy’den postaya verdi. Gazetecilere yönelik uygulamalar protesto edildi.

https://p.dw.com/p/2Z2QX
Kadikoy Postamt Istanbul Demonstrantionen Journalisten Türkei
Fotoğraf: DW/K.Akyol

İstanbul’da bir grup gazeteci, hapisteki meslektaşlarına yönelik baskı ve tecrit uygulamasını protesto etmek amacıyla bugün Silivri cezaevine mektup gönderme eylemi yaptı. Hafta içinde sosyal medya üzerinden başlatılan “Gazetecilere Özgürlük” başlıklı kampanyaya ek olarak düzenlenen eyleme, bazı uluslararası örgütler de destek veriyor.

Kadıköy postanesi önünde toplanan yaklaşık 30-40 kişilik gazeteci grubu, önceden bastırdıkları kartları, Silivri cezaevindeki tutuklu gazetecilere gönderdi. Eylem öncesi yapılan basın açıklamasında, “Gazetecilere yönelik en büyük zulümlerden biri de, hiç kuşkusuz Silivri 9 No’lu Kapalı Cezaevi’nde yaşanıyor” denildi.

Hilmi Hacaloglu, Journalist - Istanbul Türkei
Hilmi HacaloğluFotoğraf: DW/K.Akyol

Basın açıklaması şöyle devam etti: “Bu cezaevinde aylardır tutuklu bulunan gazeteciler tecrit altında. Haklarında iddianameler hazırlanmadan tutuklanarak, bir nevi ‘peşin yatan’ gazetecilerin tamamen keyfi bir uygulama ile mektup almaları ve göndermeleri yasak. Demir parmaklık altında olmaları yetmezmiş gibi, bir de kalemlerine pranga vuruluyor. Fikir ve düşünce özgürlükleri tutsak edilen yazarların, çizerlerin, hukukçuların mektup alma haklarına, mektup yazma haklarına ambargo konuyor.”

Gazetecilerin hiçbiri hakkında iddianame hazırlanmadı

Silivri cezaevinde, toplam 12 gazeteci var. Cumhuriyet gazetesinin 10 yönetici ve yazarı, 15 Temmuz’daki darbe girişimini yapmakla suçlanan "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve PKK’ya destek verdikleri" iddiasıyla  132 gündür burada. Aynı gazetenin muhabiri Ahmet Şık, 71 gün önce Silivri cezaevine konmuştu. Son olarak geçen ayın sonunda Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel, "terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek" suçlamalarıyla yaklaşık iki hafta önce tutuklanarak, Silivri cezaevine gönderilmişti. Bu gazetecilerin hiçbiri hakkında henüz bir iddianame hazırlanmış değil.

Mehves Evin  Journalistin  Istanbul
Mehveş EvinFotoğraf: DW/K.Akyol

Tutuklu gazeteciler, Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler gerekçe gösterilerek, pek çok haktan mahrum bırakılıyor. Basın açıklamasında verilen bilgiye göre, gazetecilerin avukatlarıyla görüşmelerine yalnızca haftada bir saat izin veriliyor. Aileleriyle görüşme olanakları da haftada bir saat. Tüm görüşmeler sırasında yanlarında bir infaz memuru bulunuyor ve tamamı sesli ve görüntülü kayıt altına alınıyor. Gazetecilerin aynı hücrede kaldıkları kişiler dışında kimseyle görüşmelerine de izin verilmiyor.

148 gazeteci cezaevinde

Gazetecilere özgürlük kampanyasına Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Basın Enstitüsü, İngiliz PEN, Basın ve Medya Özgürlüğü için Avrupa Merkezi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütleri de destek veriyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler’e göre, Türkiye “dünyanın en büyük gazeteci hapisanesi”. En az 148 gazeteci cezaevinde. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 170 civarında yayın organı kapatıldı.

Bugünkü eylemin düzenleyicilerinden gazeteci Hilmi Hacaloğlu, daha çok sayıda gazetecinin tutuklanmasından endişeli. Hacaloğlu, “Bu arkadaşlarımız yalnızca gazetecilik faaliyetlerinden içeride. Bugün onların orada olması, yarın başkalarının da olacağı anlamına geliyor. Bugün buna itiraz etmezsek, yalnızca gazetecilerin değil, toplumun başka kesimlerinin başına da başka hukuksuzluklar gelebilir” diyor.

Gazeteci Mehveş Evin de, cezaevlerindeki gazetecilere psikolojik baskı amaçlı tecrit uygulandığını söylüyor. Evin, "Özellikle Silivri'deki arkadaşlarımız bir dönem gazete de alamıyorlardı. Kitap almakta zorlandılar. Bunlar değil hukukla, OHAL denilen şeyle bile bağdaşmıyor” diyor.

Ece Milli,  Amnesty International Türkei
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin Kampanya ve Aktivizm Koordinatörü Ece MilliFotoğraf: DW/K.Akyol

“Gazetecilik suç değildir” başlıklı uluslararası bir kampanya yürüten Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin Kampanya ve Aktivizm Koordinatörü Ece Milli ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a seslendiklerini söyleyerek, ekliyor: “Yalnızca mesleklerini yaptıkları için tutuklanan, bazıları aylardır cezaevinde olduğu halde haklarında iddianame bile hazırlanmayan tüm gazeteci ve basın çalışanlarının derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.”

Hapisteki gazetecilere mektup gönderme kampanyasının önümüzdeki günlerde başka cezaevlerindeki gazetecileri de kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kürşat Akyol / İstanbul