1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Feinabstimmung für G20 - Angela Merkel trifft Gordon Brown

Silke Engel14 Mart 2009

G20 Maliye Bakanları Nisan ayı başında yapılacak zirveye hazırlık yapmak amacıyla bugün İngiltere'de biraraya geldi. G20 içinde küresel mali krizin çözümü konusunda görüş ayrılıkları mevcut.

https://p.dw.com/p/HBp6
Toplantı Horsham kasabasında bir otelde yapılıyor
Toplantı Horsham kasabasında bir otelde yapılıyorFotoğraf: ap

Lord Malloch Brown, haftalardır dünya başkentleri arasında mekik dokuyor. İngiltere hükümetinin 20’ler Grubu zirvesi özel temsilcisini tek bir görev bekliyor: Londra zirvesini başarıya ulaştırmak. Malloch Brown, "Buluşma kati bir sınav olacak. 20’ler Grubu zirvesinin ardından dünya basını azimli, ciddi ve isabetli kararlardan bahsederse görevimizi yapmış sayılırız. Etmezse, piyasalar, herkesin hissedeceği şekilde daha da çöker” diyerek buluşmanının önemini vurguluyor.

Çıta yüksek

Buluşmadan beklentilerin yüksek olması, ev sahibi İngiltere üzerinde baskı oluşturuyor. Başbakan Gordon Brown tansiyonu düşürüp zirvenin ince ayarını yapabilmek için Almanya Başbakanı Angela Merkel’i ülkesine davet etti. İngiltere Başbakanı’nın öneri ve vaatleri, ülkesinde Avrupa’daki kadar ilgi ve kabul görmüyor. İngiltere’nin eski Washington Büyükelçisi Sir Christopher Meyer, bunun elverişli bir çıkış noktası olmadığı görüşünde. Meyer, "Lord Malloch Brown’un böylesine büyük beklentiler içinde olması beni ürkütüyor. Daha mütevazı hedefler koysa, iyi olurdu. O zaman, sonuçlar genel niyet açıklamalarının ötesine geçmese bile zirve sürprizle sona ermiş olurdu” diyerek, Brown'la aynı görüşü paylaşmadığını belirtiyor.

İngiltere'nin işi zor

Yeni Amerikan yönetiminin henüz tam kapasiteyle devreye girmemiş olması, ev sahibinin işini zorlaştırıyor. İngiliz diplomatlar Amerikan Ekonomi Bakanlığı’nda muhatap bulamadıkları için bilgi akışının tam sağlanamadığını ve bunun da zirve hazırlıklarını geciktirdiğini belirtiyor. Ancak Londra’da da bütün bakanların Başbakan Brown’un krizle mücadele stratejisini desteklediği söylenemez.

Brown yalnız kaldı

Ticaret Bakanı Peter Mandelson, yerli otomotiv endüstrisine acilen yardım edilmesini istiyor. Gordon Brown ise münferit branşlara konjonktür teşviki uygulanmasına karşı. Maliye Bakanı Alistair Darling, somut hiçbir şey söylemiyor. Vergi cennetlerinin kurutulması da, İngiltere’nin başını ağrıtan konulardan. Brown yönetimi, İngiltere’nin yerine getirebileceğinden fazlasını vaat ediyor. Maliye Bakanı Darling, medya mensupları karşısında ayrıntıya girmeyip genel ifadelerle yetiniyor. Darling, "Sorunların üzerine şimdi gitmezsek, resesyon çok daha kötü hale gelir. Bu nedenle, olağanüstü durumlarda ekonomiyi canlandırmak için ortaklaşa ve kararlı adımlar atmak gerekir” diye konuşuyor.

Alistair Darling, vergi kaçırmayı kolaylaştıran offshore bankacılıkla ilgili komisyon raporunu bekliyor. Eski Washington Büyükelçisi Sir Meyer ise ev sahibi Başbakan Gordon Brown'u bekleyen tehlikelerden bahsediyor. Meyer, "Brown çıtayı bizzat çok yükseğe asıp, vaatlerini abarttı. Yaptıkları vadettiklerinin gerisinde kalırsa, şapkasını alıp gitme zamanı geldi demektir. Kaldı ki, ekonomik politikalarını da henüz İngiliz seçmene beğendirebilmiş değil” diyor.

Seçmenin güvenini kaybetme tehlikesi var

Bu da Gordon Brown’un bir yandan 20’ler Grubu zirvesini başarıya ulaştırmak, diğer yandan da seçmenin gözünde inandırıcılığını yitirmiş lider durumuna düşmemek zorunda olduğu anlamına geliyor. İsviçre gibi vergi cennetlerinin üzerine giderken kendi vergi cennetlerini temizlemekte tereddüt etmesi İngiltere Başbakanı’nın ikiyüzlülükle suçlanmasına yol açabilir.