1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gürcistan iki ateş arasında

21 Ağustos 2004

Gürcü birliklerinin Güney Osetya’nın başkenti Tshinvali’ye hakim tepelere düzenlediği saldırıyla bölgede aylardır süren gerginlik daha da tehlikeli bir aşamaya ulaştı. Moskova'dan Cenk Başlamış'ın notları:

https://p.dw.com/p/AbA2
Osetya'da Rus askerleri de görev yapıyor
Osetya'da Rus askerleri de görev yapıyorFotoğraf: AP

Gürcü birlikleri işgal ettikleri tepelerden artık büyük ölçüde çekildi, ancak sorunun yakın dönemde barışçı bir şekilde çözüleceği konusunda pek bir umut ışığı görünmüyor. Diğer yandan iki büyük ülkenin,Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’nın da bölgede hayati çıkarları bulunması sorunun çözümünü hem güçleştiriyor, hem de kolaylaştırıyor.

Sürpriz olmadı

Gürcistan – Güney Osetya gerginliğinin Kafkas gündemine yerleşmesi hiç de sürpriz olmadı. Geçen yıl sonlarında kansız bir darbeyle Tiflis’te iktidarı ele geçiren Mihail Saakaşvili ülkesinin birliğini sağlamayı en önemli hedef olarak belirledi ve önce Acara’ya yöneldi. Tiflis’e bağlı özerk bir cumhuriyet olan Acara ekonomik açıdan bağımsızdı. Dönemin Gürcü Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze, Acara yönetiminden aldığı siyaset destek karşılığında bu duruma göz yummuştu. Saakaşvili’nin Acara lideri Aslan Abaşidze’yi devirebilmesi için küçük bir güç gösterisinde bulunması yetti. Saakaşvili’nin Acara’dan sonra Güney Osetya ve Abhazya’ya yöneleceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değildi.

10 yıllık gerginlik süreci

Acara, Güney Osetya ve Abhazya Gürcistan’a bağlı özerk cumhuriyetlerdi. Abhazya ve Güney Osetya, Sovyetler’in dağıldığı 1991 yılında yaşanan karmaşa sürecinde tek yanlı olarak bağımsızlıklarını ilan etti. Gürcüler Abhazlarla yaptıkları savaşı kaybetti. Böylece, 10 yılı aşkın süredir devam eden gerginlik dönemi başladı. Abhazya ve Güney Osetya kağıt üzerinde Gürcistan’a bağlı, pratikte ise bağımsız. Ancak bağımsızlık kararlarını şimdiye kadar hiçbir ülke tanımadı. Acara ise, Abhazlar ve Güney Osetyalılardan farklı olarak hiçbir zaman bağımsızlık kararı almamıştı. Zaten Acaralar etnik olarak Müslümanlığı seçmiş Gürcüler. Güney Osetyalılarla Abhazların etnik kökenleri ise Gürcülerden farklı.

Rusya faktörü devrede

Acara sorununu çok kolay çözen Gürcistan şimdi Güney Osetya’ya yükleniyor. Ancak bu kez işi daha zor. Daha zor çünkü, Acara’da devreden çıkarılan Rusya faktörünü Tiflis’in bu kez gözönünde tutması gerekiyor. Güney Osetya – Gürcistan sınırında görev yapan barış gücü içinde Rusya’nın da askerleri var. Üstelik, yine Acara’dan farklı olarak, Güney Osetya’nın Rusya ile ortak sınırı bulunuyor. Yani Moskova Osetlere istediği zaman askeri yardım gönderebilir. Zaten Rus Kazakların( Cossack) Gürcülere karşı savaşmak için şu anda Güney Osetya’da bulunduğu biliniyor. Güney Osetya, Kuzey Osetya ile birleşerek Rusya Federasyonu’na katılmak istiyor. Bu olasılık Saakaşvili’nin uykularını kaçırıyor. Çünkü Güney Osetya’nın ayrılması, Gürcistan’ın parçalanması demek. Aynı durum Abhazya için de geçerli.

Çelişkili durum

Aslında Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya sorunlarındaki durumu” aşağı tükürse sakal, yukarı tükürsen bıyık” örneğine çok benziyor. Moskova bir yandan Batı’ya yönelen Gürcistan’ın askeri ve siyasi açıdan güçlenmesini istemiyor. Ancak diğer yandan Rusya Abhazya’nın ya da Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımayı ya da kendisine katılmalarına izin vermeyi aklından bile geçirmiyor. Çünkü böyle bir adımın, Rusya Federasyonu’na bağlı özerk cumhuriyetlerin, örneğin Çeçenistan’ın ayrılmasına örnek oluşturma riski çok yüksek. Yani, bölgedeki olayları yönlendirme gücüne sahipse de Rusya’nın hareket alanı aslında çok geniş değil.

ABD'nin rahatsızlığı

Bölgedeki diğer büyük siyasi aktöre gelince...Amerika Birleşik Devletleri Azerbaycan’la birlikte Gürcistan’a da Batı kampına çekebilmek için uzun süredir sabırlı, ancak kararlı adımlar atıyor. Washington da Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün sağlanmasından yana. Ancak bunun Gürcülerle Rusları karşı karşıya getirme olasılığı kuşkusuz Amerikalıları da rahatsız ediyor. Üstelik, Bakü – Ceyhan boru hattının karmaşa yaşanan bir bölgeden geçmesi Washington’ın arzulamadığı bir durum. Kısacası, Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarları çatışıyor görünse de, bölgede barış ve istikrarın sağlanması noktasında iki ülke birleşiyor.

Türkiye'nin tavrı

Türkiye de yanı başında savaş çıkmasını istemiyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kısa süre önce Tiflis ziyaretinde Türkiye’nin bölgeye barış gücü göndermeye hazır olduğunu ima etti. Gürcüleri memnun eden bu açıklamanın Güney Osetya ve daha önemlisi Rusya’da soğuk karşılandığını söylemeye gerek yok.

Karmaşık denklem

Tabii, en zor durumda olan Gürcistan: Bir yandan savaş pahasına ülkesinin birliğini sağlamak istiyor, diğer yandan Rusya’yı kızdıracak adımlar atmaması gerekiyor. Kafkasya’nın karmaşık denklemlerinde Rusya’nın hep bulunduğunu Gürcüler iyi biliyor.

Sağduyu ihtiyacı

Aslında, manzara sağduyulu değerlendirildiğinde Abhazya ve Güney Osetya sorunlarına barışçı çözüm bulunması ya da en azından yeniden dondurulmaya bırakılması ”reel politik” açısından en gerçekçi seçenekler görünüyor. Ancak, söz konusu Kafkasya ve Kafkas insanının heyecanlı yapısı olunca kağıt üzerindeki hesapların hiçbir değer taşımadığını da unutmamak gerekiyor.