1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1102 Südafrika umgekehrte Apartheid

11 Şubat 2010

Güney Afrika’da bugün ulusal kahraman Nelson Mandela’nın özgürlüğüne kavuşmasının 20’nci yıldönümü kutlanıyor. Kıtasında siyasi ve ekonomik anlamda lider konuma gelen Güney Afrika'da tüm sorunlar aşılabilmiş değil.

https://p.dw.com/p/LyQs
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Güney Afrika, Nelson Mandela'nın özgürlüğüne kavuşmasından yirmi yıl sonra dünyanın en liberal anayasalarından birine sahip. Afrika kıtasındaki başka hiçbir ülkede basın ve sivil toplum, özgürlük ve çoğulculuktan bu denli yararlanamıyor.

Apartheid rejiminin geride bırakılmasının ardından “gökkuşağı ulusu” olarak adlandırılan bu ülkede yaşanan dönüşümü, Alman Handelsblatt gazetesinin 25 yıldır Güney Afrika'da görev yapan muhabiri Wolfgang Drechsler şu sözlerle aktardı: “Halkın büyük çoğunluğunun hiçbir hakka sahip olmadığı, olağanüstü halin hâkim olduğu bir ülkeydi. Bu açıdan baktığınızda Güney Afrika'nın çok daha iyi bir konumda olduğunu söylemek gerek. Devam eden birçok soruna rağmen, milyonlarca kişinin daha iyi bir gelecek umuduna sahip olduğu demokratik bir ülke.”

Flash-Galerie Nelson Mandela
Fotoğraf: AP

Sıkıntılar da var

Gazeteci Drechsler, son 20 yılda olumlu gelişmelere karşın, yolsuzluğun ulaştığı boyutlara ve hatalı siyasi tercihlere dikkat çekerken, AIDS ile mücadele konusunda da eksiklikler olduğunu vurguluyor.

Güney Afrika, kendi kıtasında lokomotif rolünü üstlenmiş olsa da hükümetin ülkeyi yönetme biçimi konusunda ciddi sıkıntılar var. Yine de Güney Afrika küresel finans ve ekonomik krizden etkilenmesine rağmen bir felakete sürüklenmedi. Hatta birçok farklı bölgedeki ülkelere göre süreci kontrol altında tutmayı başardı.

Flash-Galerie Nelson Mandela
Fotoğraf: AP

"Ulusal bütünleşme başarılamadı"

Ancak Güney Afrika'nın bu alandaki başarılarına rağmen hâlâ ilerleme kaydedemediği konuların başında toplumsal bütünleşme çabaları geliyor.

Apartheid'a karşı 1981 yılında kurulan Sowetan gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Fikile Moya konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Acı gerçek şu ki, biz bugün de aslında yirmi yıl öncesine kıyasla çok fazla yol alabilmiş değiliz. Siyahîlerin oluşturduğu orta sınıf son yirmi yılda biraz büyümüş olsa da, Apartheid döneminde bölünen Güney Afrikalıların çoğunluğu halen ayrışmış durumda. Nelson Mandela'nın istediği bütünlük bugün de sağlanabilmiş değil.”

Soccer City Stadium in Johannesburg
Fotoğraf: DW

Sporun katkısı

1995 yılında Güney Afrika'da düzenlenen Rugby Dünya Şampiyonası'nda spor siyasete yön vermiş ve dönemin Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın kupayı beyaz rugby kaptanına vermesini halk sevinç gösterileriyle karşılamıştı. Spora düşkünlüğü ile tanınan Güney Afrika halkı bütünleşmişti. Bu yıl da Dünya Futbol Şampiyonası'nın ulusu bütünleştirmesi bekleniyor.

Sowetan Genel Yayın Yönetmeni Moya, “Evet ben Dünya Futbol Şampiyonası'nın bunu başarabileceğine inanıyorum. Futbol, rugby gibi bir geçmişe sahip değil ve aslında ırkçılığı 1978 yılında dışlamayı başardı. Bu nedenle Dünya Futbol Şampiyonası'nın toplumu bütünleştirmesi aslında daha kolay” dedi.


© Deutsche Welle Türkçe


Ludger Schadomsky / Çeviren: Değer Akal

Editör: Ayhan Şimşek