1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gül’ün adaylığı ABD'yi memnun etti

Cem Sey/Washington25 Nisan 2007

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin cumhurbaşkanlığına adayı olması, Washington’da endişeleri yatıştırdı. Gül, Amerika Birleşik Devletleri’nde ılımlı, birlikte çalışılabilen ve uzlaşmacı bir politikacı olarak tanınıyor. Siyasi uzmanlara göre Washington’da ayrıca Gül’den boşalacak dışişleri bakanı koltuğuna, Gül ile benzer bir imaja sahip Ali Babacan’ın oturması beklentisi hakim.

https://p.dw.com/p/AZP4
ABD'li yetkililere göre, 'hassas yıl' olarak bakılan 2007’de Türk siyaseti ilk sınavı başarıyla verecek.
ABD'li yetkililere göre, 'hassas yıl' olarak bakılan 2007’de Türk siyaseti ilk sınavı başarıyla verecek.Fotoğraf: AP

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi konusundaki fikri sorulduğunda kaçamak yanıt verdi. “Türk iç politikasına girmeyeceğim” dedikten sonra McCormack şunu ekledi: “Türk halkı, kendilerine Cumhurbaşkanı olarak en iyi liderlik yapacağını düşündükleri kişiyi seçecek.”

Yanıt kaçamak da olsa Ankara’daki gelişmeleri yakından izleyen Washington’un bakış açısını yansıtıyor. Amerikalı yetkililer, “Türk halkı kimi seçerse, biz onunla çalışırız. Önemli olan demokratik kurumların işlemesidir” mesajını son aylarda ısrarla veriyor.

Erdoğan yerine Gül tercihi

Yine de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın değil Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün aday gösterilmesinin, Washington’u bir nebze rahatlattığını söylemek mümkün. Çünkü 14 Nisan yürüyüşü, Amerikan başkentinde, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin, sadece bazı devlet kurumları arasında değil, halk arasında da gerginliklere yol açabileceği izlenimini doğurdu.

Buna karşılık, Hudson Enstitüsü’nde Türk-Amerikan ilişkileri uzmanı olan Zeyno Baran, Abdullah Gül’ün özellikle Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda iyi tanındığını ve eğer Türkiye’de herhangi bir gerginlik olmazsa, Amerikalıların kendisiyle iyi ilişki kurabileceğini belirtiyor.

Gerçekten de Gül’ün Washington’daki imajı Batı dünyasını tanıyan, onlarla birlikte çalışabilen, çatışma değil, uzlaşma ve işbirliği arayan uyumlu bir politikacı imajı. Benzer bir imaja sahip olan Devlet Bakanı Ali Babacan’ın da boşalacak dışişleri bakanlığı görevine getirilmesi beklentisi de buna eklenince, Washington’da, Ankara’nın bundan sonra da yüzü Batı’ya dönük ve Avrupa Birliği’ni hedefleyen bir politika izlemeye devam edeceği kanısı yaygınlaşıyor.

Bütün bunlar Amerikalı yetkililerin, çeşitli seçimler nedeniyle Türkiye’nin hassas yılı olarak baktıkları 2007’de Türk siyasetinin ilk sınavı başarıyla vereceği inancını güçlendiriyor.