1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gözler yine El Kaide'ye çevrildi

Peter Philipp9 Temmuz 2005

Londra’da düzenlenen saldırıları El Kaide örgütünün düzenlediğine ilişkin somut bir kanıt yok. Ancak uzmanlar saldırının El Kaide imzasını taşıdığını söylüyorlar. Olaydan kısa bir süre sonra El Kaide’nin Avrupa’daki organizasyonu olduğunu iddia eden bir grup internet üzerinden saldırıyı üstlenmişti. DW editörlerinden Peter Philipp El Kaide’yi mercek altına aldı.

https://p.dw.com/p/Aaj9
Suudi milyarder Usame Bin Ladin'in örgütün lideri olduğu öne sürülüyor
Suudi milyarder Usame Bin Ladin'in örgütün lideri olduğu öne sürülüyorFotoğraf: dpa

El Kaide türkçesiyle “taban” örgütü ilk olarak 1998 yılında ortaya çıktı ama örgütün on yıllık bir geçmişi olduğunu söylemek mümkün. Örgüt, Mısır kökenli radikal dinci Ayman El Zevahiri ve ve taraftarları ile Suudi milyarder Usama Bin Ladin tarafından kuruldu. İdeolojik açıdan tam bir radikal olan Zevahiri ile sınırsız mal varlığına sahip Ladin birbirlerini adeta tamamladılar. Zevahiri ve Bin Ladin İslamcı gönüllülerden oluşan “Uluslararası Tugay”a dahildi. Bu grup, Sovyet işgali altında olan Afganları desteklemek amacıyla Afganistan’a yerleşmişti.

ABD başta destek sundu

Başlarda ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklendiler. Özellikle de Pakistan Gizli Servisi ISI tarafından. Sovyetlerin Afganistan’dan çekilmesi sonrasında ABD ile grubun ilişkisi soğudu, Suudi Arabistan’ın desteği azaldı, Pakistan’sa en büyük destekçi ülke olmaya devam etti. Nitekim İslanmabad’ın bu desteğiyle Taliban 1990’lı yılların ortasında iktidara gelirken, Kaide de ülkede rahat bir konuma kavuştu.

Afganistan Savaşı sonrasında ülkelerine döndüler

Afganistan Savaşı sonrasında burada bulunan Arap kökenliler ülkelerine dönerek, başta Mısır ve Cezayir olmak üzere yolsuzluk yaptığına inandıkları ülkelerindeki rejimleri devirmek için militan hareketler inşa etmeye koyuldular. Cezayir’de düzenlenen bir dizi kanlı saldırı, yıllar sürecek bir iç savaşa neden oldu.

Hedef ABD ve Suudi Arabistan'dı

Ama örgüt özellikle Suudi Arabistan’la ABD’ni mercek altına aldı. Örgütün lideri Ladin, Suudi kraliyet ailesini Müslüman olmamakla, yolsuzluk yapmakla, Allah’a inanmamak ve kutsal toprakları ABD’ne açmakla suçladı. Çünkü Suudi yönetimi Irak’ın Kuveyt’i işgali sırasında, Amerikan güçlerine ülkesinin kapılarını açmış, burada askerlerin konuşlandırılmasına izin vermişti.

Ve tüm bu gelişmelerin ardından Suudi Arabistan ve ABD’nde terör saldırıları başladı. İlk hedef ABD’ydi. 1993’te World Trade Center, 1995 ve 96’da Suudi Arabistan’daki Amerikan birlikleri, 1998’de ise Nairobi ve Derselam’daki Amerikan Büyükelçilitlerine ard arda saldırılar düzenlendi.

'Modern Haçlı Savaşı'

Örgüt ABD’ne yönelik saldırılarını, ‘modern Haçlılara karşı savaş’ diye nitelendirerek haklı çıkarmaya çalışıyordu. Bu kavram zaman içinde ABD’nin yanı sıra İsrail’e karşı da kullanılmaya başladı. Doğu Afrika’daki Amerikan Büyükelçiliklerine saldırılar sonrasında, ABD Başkanı Bill Clinton döneminde Usame Bin Ladin’in Afganistan’daki karargahına Tomahawk füzeleriyle saldırı düzenlendiğinde, El Kaide ismi ilk kez kamuoyunun gündemine geldi. Saldırıda karargahın zarar gördüğü ancak kimsenin yaşamını yitirmediği açıklandı. Bu saldırıdan kurtulan Bin Ladin, yıllar sonra ABD Başkanı George Bush döneminde de Amerikan birliklerinden kaçmayı başaracaktı.

Örgüt üyeleri gözlerden uzak bir hayat sürüyor

Uzmanlar El Kaide’nin yani Türkçesiyle “temel” kavramının eskiden Afganistan’da savaşmış ya da burada eğitim görmüş gerektiğinde göreve çağrılacak kişilerin isimlerinin bulunduğu liste anlamına geldiğini savunuyor. Bu kişiler Sovyet işgali sonrasında ya ülkelerine dönmüş ya da üçüncü bir ülkeye yerleşerek 11 Eylül saldırısını planlayanlar gibi sade ve gözlerden uzak bir hayat sürmüştü. Taa ki göreve çağrılıncaya kadar.

Her saldırı merkezde planlanmıyor

Kaide’nin bir başka karakteristik özelliği ise örgütün her saldırısının merkezde planlanmaması. Yani bazı Arap ülkelerinde, Irak, Doğu Asya ya da Avrupa ülkelerinde varlık gösteren birçok grup, uzun süredir bağımsız hareket ediyorlar ve düzenledikleri saldırıları El Kaide adına üstleniyor. Ama El Kaide bu gelişmeyle zayıflamadı tam tersine daha efektif hale geldi. Bin Ladin ve Zevahiri’nin açıklamaları, İslam dünyasında, özellikle de ABD ya da İngiltere tarafından kendisini ihmal edilmiş hisseden ülkelerde zemin buluyor. Üstelik El Kaide, ABD’nin Afganistan ve Irak’taki operasyonları sonrasında her geçen gün biraz daha destek bularak güçlenmiş görünüyor.