1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gözler MGK toplantısında

Zeynep Gürcanlı/Ankara10 Nisan 2007

Cumhurbaşkanı Sezer’in katıldığı son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında konular irtica, PKK ile mücadele, Kıbrıs ve Almanya’nın AB’de gündeme getirdiği soykırım yasa tasarısı. 16 Nisan'da yapılacağı açıklanan MGK toplantısı cumhurbaşkanlığı seçim süreci nedeniyle erkene alındı.

https://p.dw.com/p/AZQX
Sezer'in 65. ve son kez başkanlık edeceği toplantı saat 13.30'da başladı.
Sezer'in 65. ve son kez başkanlık edeceği toplantı saat 13.30'da başladı.Fotoğraf: AP

Ankara’da hem Türkiye’deki iç politika dengeleri, hem de izlenecek dış politika açısından son yılların en kritik toplantısı yapılıyor. Türkiye’de, askerlerle sivillerin görüş alış verişinde bulundukları en üst düzey organ olan Milli Güvenlik Kurulu, öğle saatlerinde toplandı.

Halen devam eden toplantıya, Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlık ediyor. Bu, görev süresi 15 Mayıs’ta dolacak olan Sezer’in katıldığı son Milli Güvenlik Kurulu toplantısı.

Bu nedenle Sezer’in toplantıda hükümete, seçilecek yeni Cumhurbaşkanı konusunda da mesajlar vermesi bekleniyor. Türkiye’de seçilecek yeni Cumhurbaşkanı’nın kim olacağı konusunda ciddi bir cepheleşme yaşanıyor.

Cephenin ‘laik’ kesiminde, askeri ve sivil bürokrasi, ana muhalefet partisi ile mevcut Cumhurbaşkanı Sezer yer alıyor. Karşı tarafta ise parlamentoda çoğunluğa sahip olan ve hükümeti oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi bulunuyor.

İktidar partisinin cumhurbaşkanlığına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı aday göstermesi beklenirken, ‘laik cephe’, gerek Erdoğan’ın ‘siyasi İslam’a dayanan’ politik geçmişi, gerekse eşinin türbanlı olması nedeniyle buna karşı bir politika izliyor.

Bu çerçevede Milli Güvenlik Kurulu’nun iç politika, özellikle de yaklaşın cumhurbaşkanlığı seçiminin konuşulacağı bölümünün, oldukça tartışmalı geçmesi bekleniyor.

Asker ve sivil arasında ortak yaklaşım

Ancak iç politikada tartışma yaşayan hükümet üyeleri ile asker ve sivil bürokrasi arasında, özellikle Irak ve Ermenilerin tüm dünyaya yaymaya çalıştıkları soykırım iddiaları konusunda ortak yaklaşım bulunuyor.

Irak’ın kuzeyindeki Kürt grupların PKK örgütüne verdiği destek, laik ya da İslamcı, Türkiye’deki tüm kesimleri bir araya getirmiş durumda. Özellikle Iraklı Kürt lider Mesut Barzani’nin hafta sonunda yayınlanan, “Türkiye Kerkük’e karışırsa, biz de Diyarbakır’a karışırız” açıklaması, bu görüş birliğini daha da sağlamlaştırdı.

Nitekim Barzani’nin açıklamasının Türk medyasına yansımasından hemen sonra, Türkiye Irak’a ültimatum benzeri bir nota vererek, PKK’ya desteğin kesilmesini istedi. Notada, “Irak’ın terörle mücadele konusunda yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, terör saldırısı altındaki Türkiye’nin meşru müdafa hakkını kullanacağı” vurgulandı.

Böylece, Türkiye’nin Kuzey Irak’a karşı yapacağı olası bir sınır ötesi askeri operasyon için hukuki zemin de hazırlanmış oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri de Ankara’nın notayla ortaya koyduğu bu kararlılığını güçlendirmek için, Irak’la olan sınırın Türkiye tarafında operasyonları yoğunlaştırdı.

Soykırımı meselesi

Milli Güvenlik Kurulu’nda ele alınacak, üzerinde hem askerlerin, hem de sivillerin görüş birliği içinde oldukları bir başka konu ise Almanya’nın Avrupa Birliği içinde gündeme getirdi, ‘savaş suçları, yabancı düşmanlığı ve soykırımları inkar etmenin suç sayılmasına ilişkin’ yasa tasarısı.

Ankara, özellikle bu tasarının ‘soykırım’ bölümünden büyük rahatsızlık duyuyor. Son bir ay içinde Almanya’yı ziyaret eden Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bu rahatsızlığı Alman muhataplarına iletmişlerdi.

Başbakan Erdoğan da Hannover Fuarı’nın açılışı için önümüzdeki hafta Almanya’da olacak. Erdoğan’ın da görüşeceği Almanya Başbakan Angela Merkel’e, Ankara’nın soykırım rahatsızlığını, Milli Güvenlik Kurulu’ndan da aldığı destek nedeniyle, bu kez ‘daha güçlü ifadelerle’ dile getirmesi bekleniyor.