Göç Raporunda önyargıya karşı uyarı

Almanya’da göç ve göçmenlerin durumuna ilişkin son rapor bugün kamuoyuna açıklandı. Göç Konseyi adlı bu konuda çalışmalar yapan akademisyenlerden oluşan kurumun iki yılda bir yayınladığı raporda bu yıl özellikle Müslüman göçmenlere yönelik önyargılar konusunda uyarı yapılıyor. Raporda, 2001 yılında 178 bin olan yeni vatandaşların sayısının 2004 yılında 127 bin olduğu ve bunların sadece 45 bininin Müslüman olduğu belirtiliyor.

Almanya’da 2006 Göç Raporu’nu kamuoyuna sunan Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanı Armin Laschet, raporla ilişkin yaptığı değerlendirmede, Alman güvenlik güçlerini Müslümanlarla ilgili önyargıları konusunda uyararak, her İslamcının hemen terörist, her Milli Görüş üyesinin de anayasa düşmanı sayılamayacağını söyledi.

Dördüncü kez yayınlanan Göç Raporu’nu kaleme alanlardan Viadrina Avrupa Üniversitesi profesörlerinden Werner Schiffauer de istihbarat servislerinin raporlarında örgüt üyesi olarak adı geçen herkesin otomatikman anayasanın düşmanı sayılamayacağını belirterek, bu gibi kişilerin vatandaşlık başvurularının otomatik olarak reddedilmesini eleştirdi. Schiffauer, İslamcı - muhafazakar olmasına rağmen şiddete karşı çıkanların da anayasa düşmanı sayılmasının da kabul edilemeyeceğini söyledi.

Müslümanlar arasında endişe

Göç Raporunda istihbarat servislerinin bu konudaki son uygulamalarına örnek olarak Hessen Eyaletinde, İslamcı bir örgüt üyesi olduklarından kuşkulanılan kişilerin vatandaşlıkları ya da ikamet izinlerinin geriye dönük olarak iptal edilmesini gösteriliyor. Almanya’daki Milli Görüş konusunda incelemeler yapan Prof. Werner Schiffauer, 2001 yılından bu yana vatandaşlık başvurularının bu nedenle reddedildiğini ve bu uygulamanın Müslüman göçmenler arasında endişe ve Alman toplumuna karşı mesafe yarattığını vurguladı.

Göç Raporuna göre vatandaşlık başvurularındaki gerileme bunun kanıtı. Rapora göre 2001 yılında 178 bin olan yeni vatandaşların sayısının 2004 yılında 127 bin olduğu ve bunların sadece 45 bininin Müslüman olduğu belirtiliyor. Schiffauer, bu uygulamadan sadece Türk kökenli değil, Arap kökenli Müslümanların da etkilendiğini kaydetti.

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Göç Bakanı Armin Laschet ise vatandaşlık başvurularındaki düşüşün dini aidiyet ile ilgisi olmadığı görüşünde. Laschet’e göre, Türk kökenli göçmenlerin vatandaşlık başvurularındaki gerileme, çifte vatandaşlığın kabul edilmemesi ile ilgili. Göç Raporunu kaleme alanlar da bu noktaya değiniyor ve bunu, Türklerin Almanya’ya güvenmemesi ve geri dönüş imkanını korumasına bağlıyorlar.

Olumlu adımlar da var

Ancak Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Göç ve Uyum Bakanı Laschet, buna rağmen 2006 yılında uyum konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiği görüşünde. Laschet, Başbakanlık düzeyindeki Göç Zirvesi ile İçişleri Bakanlığı’ndaki İslam zirvesini ve geçici ikamet iznine sahip göçmenlerle ilgili kısmi af uygulamasını bu yılın olumlu gelişmeleri arasında saydı.