1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘Göç politikası CDU ile başladı’

7 Mayıs 2014

CDU Federal Milletvekili Cemile Giousouf, çifte vatandaşlık ve uyum politikaları çerçevesinde partisinin gelecek perspektifini DW'ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/1BvIX
Fotoğraf: DW/R. Breuer

On yılı aşkın bir süredir Almanya, kendisini bir göç ülkesi olarak tanımlıyor. Bu doğrultuda hayata geçirilen Göç ve Uyum Bakanlığı'nın yanı sıra, ülkede göç ve uyuma yönelik çeşitli programlar ve zirveler düzenleniyor. Her ne kadar bazı uygulamaları göçmenler tarafından eleştirilse de, uyuma yönelik politikaların Hristiyan Demokratlar döneminde ağırlık kazandığı da kabul ediliyor. Berlin Bahçeşehir Üniversitesi, düzenlediği ‘Almanya'da Göç Politikası Stratejileri' adlı toplantıda Hristiyan Demokratların bu konudaki girişimlerini ve tartışma noktalarını ele aldı.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden seçilen ilk Müslüman ve Türk kökenli Federal Milletvekili Cemile Giousouf, Almanya'da göç politikası stratejilerinin 2005 yılında Angela Merkel liderliğindeki hükümetle başladığını savundu. Giousouf, Başbakan Merkel ile birlikte göç ve uyumun ülke siyasetinde ciddiyet kazandığını ve bir uyum bakanlığı kurulduğunu söyledi. CDU Milletvekili, bu konuda yapılan yoğun çalışmaların bazı sorunları ve aksamaları da gün yüzüne çıkardığına işaret etti. Giousouf, özellikle iyi eğitim almış Türk kökenli gençlerin kalifiye eleman açığı bulunan Almanya'yı terk etmesinin önemli bir stratejik boşluk yaratabileceğini şu sözlerle kaydetti: ”Yabancı uyruklu insanlar kendilerini Alman olarak hissetmiyorlar. Çünkü çoğunluk onlara sürekli yabancı olduklarını söylüyor. Dolayısıyla onlar da Almanya'yı vatanları olarak benimseyemiyor.”

‘Uyumun yerine yeni kavramlar üretilmeli'

Federal milletvekili, bunu önlemek için yapılabilecek değişiklikleri de şöyle aktardı:”Gençler uyum ya da entegrasyon kavramlarını artık duymak istemiyor. O yüzden yeni kavramlar üretmemiz gerekiyor. Artık burada yaşayan halk Almanya'yı ileri götürmek ve Almanya için iyi şeyler yapmak istiyor. Ayrıca Almanya, büyük ve demokratik bir ülke, AB'de rol oynayan bir ülke, ekonomik açıdan gelişmiş bir ülke. Tüm bunlar pozitif etkenler, keşke hepimiz buna sahip çıkabilsek ve bir birlik vizyonu kurabilsek. ”

CDU çifte vatandaşlıkta çok yol aldı'

Çifte vatandaşlık tartışmalarına da değinen Cemile Giousouf, Almanya'da doğan yabancı kökenli çocukları, iki vatandaşlık arasında seçime zorlayan opsiyon modelinin hedeflendiği şekliyle kaldırılmadığını kaydetti. Giousouf, yine de bu konuda katedilen yolun çifte vatandaşlığı toptan reddeden CDU için önemli bir mesafe olduğuna dikkat çekti: ”Biliyorsunuz, Büyük Koalisyon hükümeti ile birlikte opsiyon modeli kalktı. Yani burada doğup, büyüyen, ayrıca Türkiye'den gelen çocuklar ya da anne babası Türkiye'den olan çocuklar, iki vatandaşlığa da sahip olabilecekler. Bu Hristiyan Birlik Partisi için çok büyük bir adım. Her ne kadar opsiyon modelinin genel anlamda kalkmasını istemiş ve desteklemiş olsam da, atılan bu adımın gelecek jenerasyonlar için çok pozitif bir sinyal olduğuna inanıyorum.”

‘CDU'nun uyum perspektifi genişliyor'

Cemile Giousouf ayrıca partisinin göç ve uyum politikalarında öncü olduğunun altını çizerek, muhafazakâr bir parti olmasına rağmen dünya ve Almanya'daki değişimlere ayak uydurduğunu ifade etti. Giousouf, CDU'nun gelecekte göçmenleri daha fazla kucaklayacak bir perspektife sahip olacağını savundu: “Almanya artık bir göç ülkesi, bütün partiler gibi CDU da bunu destekliyor. Bu doğrultuda çok iyi konseptlerin yolda olduğuna inanıyorum. Ayrıca siyaseten bizler, Almanya'da var olan potansiyeli ne kadar iyi kullanabilirsek, Almanya o kadar güçlü olacaktır. Tüm bunlar bakış açılarının, perspektiflerin değişmesine neden oluyor. Uyum politikaları da bu perspektiflerle yola çıktığı zaman çok daha geniş ve çok daha verimli olacaktır diye düşünüyorum.”

©Deutsche Welle Türkçe

Özlem Coşkun / Berlin