Fransa'da göçle ilgili yeni düzenlemeler

Fransız hükümeti, banliyölerde yaşanan olaylardan sonra, tartışmaları fırsat bilip göçmenlerin haklarına kısıtlama getiren önlemleri açıkladı. İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, göçmenlerle ilgili tartışmaların tabu olmaktan çıktığını ve kaçak göçle mücadelenin hükümetin öncelikleri arasına girdiğini, söyledi. Sarkozy, “Göçmenlere karşı değiliz, ama seçtiğimiz kişilerin göçüne izin vereceğiz ve kimseye tahammül etmeyeceğiz” dedi.

Fransa, geçen yıl 173 bin göçmene uzun vadeli oturma izni verdi. Bunlardan sadece 6 bini mesleki nedenlerle Fransa’ya gelen göçmenlerdi. Yeni gelenlerin üçte ikisini aile birleşimi ya da evlilik yoluyla Fransa’ya gelen göçmenler oluşturuyor. Evlilik, son yıllarda en popüler göç aracı oldu. Hükümet şimdi, bu kapıyı kapatmak istiyor.

Evliliklere sıkı kontrol

Sahte evliliklere karşı, bu yolla Fransa’ya gelenlerin vatandaşlığa geçme süresi uzatılıyor. Göçmen eşler şimdiye kadar olduğu gibi iki yıl değil, dört yıl sonra vatandaşlığa geçebilecek. Ayrıca Fransa dışındaki evlilikler, otomatik olarak kabul edilmeyecek, kontrole tabi tutulacak.

Aile üyeleri de Fransa’daki yakınlarının yanına gidebilmek için bir yıl yerine, iki yıl bekleyecek. Oturma izni almak isteyenlerin Fransızca bilmesi şart koşulacak. Çok eşlilikle mücadele edilirken, öğrenci olarak Fransa’ya gitmek isteyenlerin de ülkelerinde Fransızca sınavından geçmeleri gerekiyor.

Kaçak göçle mücadele

Fransa, sayıları 400 bin olarak tahmin edilen kaçak göçmenlerle mücadeleyi de arttırmak istiyor. İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, kaçak ya da değil, suç işlemiş tüm yabancıların derhal sınırdışı edilmesi için emir verdi. Sarkozy’nin bu konuda rakamsal hedefleri de var: Bu yıl, 20 binden fazla göçmenin sınırdışı edilmesi isteniyor, gelecek yıl ise 25 bin.

Yeni düzenlemelere tepki

Hükümetin bu planları, medya ve insan hakları savunucuları tarafından ise eleştiriliyor. Sarkozy ve Başbakan De Villepin’in asıl sorunları unutturmak için göçmenlerle uğraştığını belirten insan hakları savunucuları, göçün kontrol altına alınması ile banliyölerdeki yaşam koşullarının iyileşmeyeceğini vurguluyorlar.

Geçen ay yaşanan olaylarda sokağa çıkan gençlerin çoğunluğu göçmen ailelerinden, ancak hemen hepsi Fransız pasaportuna sahip, hatta Fransa’da doğmuş büyümüş gençlerdi.

Cumhurbaşkanlığı çekişmesi

Hükümetin göçmenlere karşı bu atağı, Jean Marie Le Pen’in ırkçı Ulusal Cephe partisi ile yarış olarak değerlendiriliyor. Muhalefetteki Sosyalist Parti’nin sekreteri Malek Boutih ise yasayı iki muhafazakar politikacının, cumhurbaşkanlığı koltuğu için çekişmesinin sonucu olarak yorumluyor. Boutih, “Göçmenlerin seçim çıkarlarına alet edilmesini reddediyoruz. Sadece iki cumhurbaşkanlığı adayının değil, ülkenin ve bu topraklarda yaşayan herkesin çıkarlarını düşünmek gerek” dedi.

Hem Başbakan Dominique De Villepin hem de İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin gözü, Jacques Chirac’tan bolaşacak cumhurbaşkanlığı koltuğunda. Öte yandan Fransa’daki göçmenlerin sayısı son beş yılda % 40 oranında arttı ve şu sıralar politik iltica başvuruları listesinde de ilk sırada geliyor.