1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Madame la Présidente?

16 Ocak 2017

Ulusalcı politikacı Marine Le Pen, Fransa'da cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak istiyor. Ulusal Cephe adayının destekçileri hiç de azınmayacak ölçüde.

https://p.dw.com/p/2VrqP
Marine Le Pen - Pressekonferenz
Fotoğraf: DW/E. Bryant

Front National (Ulusal Cephe/FN), her ne kadar uzun süredir Fransa'da siyasi hayatın bir parçası olsa da, hâlâ kendini kabul ettirme mücadelesi veriyor. Partililer, genel başkanları Marine Le Pen’in, ülkenin ilk kadın culhurbaşkanı olarak seçilmesini umuyor. 2012 yılındaki seçimlerin birici turunda 6,4 milyon seçmenin desteğini alan Le Pen,  yüzde 18’lik oy oranıyla Hollande ve Sarkozy’nin ardından üçüncü olabilmişti.

“Bundan beş-altı yıl önce seçmenler, Ulusal Cephe’ye oy vermeyi düşündüklerini söylemekten çekiniyordu" diyen siyaset bilimci Jean-Yves Camus, sözlerini şöye sürdürüyor: “Partinin ulusal kimlik, göç ya da yabancı düşmanlığı gibi konulara dair görüşlerinde fazla bir değişiklilik olmamasına rağmen, bugün çok daha fazla seçmen, yapılan anketlerde bu partiye oy vereceğini rahatlıkla söyleyebiliyor."

Nitekim son anketler, 23 Nisan’da yapılacak seçimin birinci turu için Marine Le Pen'in yüzde 26,5 ile ilk sırada olduğunu gösteriyor. "Paris Match" adlı haftalık gazetenin geçen hafta yayımladığı anket sonuçlarına göre, merkez sağ parti Halk Hareketi Birliği’nin (UMP) adayı François Fillon ise yüzde 25 ile ikinci sırada yer alıyor.

Kombobild Marine Le Pen und Francois Fillon
Le Pen ve FillonFotoğraf: picture-alliance/abaca/E. Blondet/A. Abd Rabbo

Frexit gündeme gelebilir

Düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanlığı programını tanıtan Marine Le Pen, İngiltere örneğinden yola çıkarak, göreve geldikten sonraki altı ay içinde, “Frexit“ referendum seçeneği de dahil, ülkesinin AB üyeliğini etraflıca sorgulayacağını söyledi. Fransa Parlamentosu’ndaki sandalye saysının azaltılması ve devlet teşekküllerinin küçültülmesi, dile getirilen diğer önemli konular oldu.

Popülizmin Avrupa ve ABD’de yükselişe geçtiğinin hatırlatılması üzerine ise 48 yaşındaki milliyetçi politikacı şu cevabı verdi: “Popülist dedikleriniz, halk adına halkı yönetmeye talip olanlar mı? Eğer öyleyse, bana da popülist denilmesini kabul ediyorum!“

Ukrayna krizinde AB’yi suçlu gören Marine Le Pen, aynı zamanda Donald Trump’ı ABD Başkanı seçilmesinden sonra ilk arayan Avrupalı politikacı da oldu. ABD ile Rusya’nın yakınlaşma sürecine girecek olmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Ulusal Cephe lideri, “ABD ile Rusya arasında bir savaş istemiyorum. Bunun çok bencilce bir nedeni var: Biz tam ortadayız. Her iki ülkeye şu çağrıyı da yapıyorum: Radikal İslamcılara karşı, Fransa ile birlikte ortak bir ittifak kurulması gerekiyor.“

Fransa seçim sistemine göre, hiçbir adayın mutlak çoğunluğu elde edememesi durumunda, en fazla oyu alana iki aday 7 Mayıs’ta ikinci turda karşı karşıya gelecek. Son anda bir sürpriz olmazsa, Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı François Fillon ve Marine Le Pen arasındaki yarışın sonunda belirlenecek. 

© Deutsche Welle Türkçe

Elizabeth Bryant