1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fischer'den Iraklı Sünnilere çağrı

Bernd Riegert31 Ocak 2005

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer yeni Irak anayasasının hazırlanmasında Sünnilerin de görev almasını istedi. Fischer, "Görüşmeleri boykot etmek de, şiddete başvurmak da krizden kurtulma yolu olamaz” dedi.

https://p.dw.com/p/AayS
Fischer yeni Irak'ın inşaasında bütün etnik gruplara görev düştüğünü söyledi
Fischer yeni Irak'ın inşaasında bütün etnik gruplara görev düştüğünü söylediFotoğraf: AP

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Irak seçimlerinin sonucunu, ‘bölge ve dünya için, demokrasi ve özgürlük uğrunda savaşan insanlar için çok güçlü bir sinyal’ şeklinde yorumluyor. Brüksel’de biraraya gelen AB dışişleri bakanları, terör eylemlerinin gölgesinde gerçekleşmesine rağmen, seçime –sürpriz bir biçimde- yüksek katılım sağlanmasından dolayı da memnuniyetlerini dile getirdiler.

AB Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Brüksel’deki oturumun açılışında yaptığı konuşmada, seçime katılımın beklenenden fazla olduğunu vurguluyordu: “Irak halkının hukuk devletini oluşturma yolunda, yaşamını tehlikeye atarak gösterdiği cesaret önünde eğiliyorum. Bu, anayasanın hazırlanması için de çok önemli bir sinyaldir.”

Fischer: "Boykot çözüm değil"

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer ise, bu yılın Ekim ayında oylanacak yeni Irak anayasasının hazırlanmasında tüm etnik grupların, bu arada Sünnilerin de görev alması yönünde görüş bildiriyor ve ekliyor: “Görüşmeleri boykot etmek de, şiddete başvurmak da krizden kurtulma yolu olamaz.”

AB’nin dış ilişkiler temsilcisi Javier Solana ise, Irak seçmenini kutlarken, Sünnilerin katılımının az olmasının ciddi bir sorun oluşturduğunu vurguluyor. Brüksel’de biraraya gelen AB’ne bağlı ülkelerin dışişleri bakanları Irak’a yeniden imar yardımlarını görüşüyorlar. AB bu yıl için Irak’a 200 milyon Euro tutarında kaynak ayırmak istiyor. AB’ye üye ülkeler toplam 1,5 milyar Euro hacminde kaynak taahhüdünde bulunuyorlar.

AB'den eğitim önerisi

Öte yandan AB’nin dış ilişkiler komiseri Benita Ferrero-Waldner, Irak’ta polis, asker ve yargıçların AB personeli tarafından eğitilmesini öneriyor. Bu öneri –güvenlik durumu gerekçesiyle- birçok üye ülke tarafından olduğu gibi, Almanya’yı temsil eden dışişleri bakanı Joschka Fischer tarafından da reddediliyor:

“Bizim tavrımız bellidir. Irak’ta güvenlik durumu böyle kaldığı sürece personel eğitimi gibi konuların Irak dışında yapılması daha verimlidir. Burada sözkonusu olan, birtakım siyasi tavırları değiştirmek falan değildir, sözkonusu olan, mümkün olduğunca iyi bir biçimde yardım etmektir. Biz iki devre polis eğitimi, bir devre de askeri eğitim verdik. Diğer bir eğitim devresi için personelimiz Abu Dabi’de beklemekte. Yaptığımız işin çok yararlı olduğunu gördük.”

"Irak halkının cesareti"

Bu arada Irak seçimlerinin sonucu Almanya’da da tüm siyasi partiler tarafından, demokrasiye geçiş sürecinde önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. Sosyal Demokrat Parti dış politika sözcüsü Gernot Erler bu konuda şöyle konuşuyor:

“Ben öncelikle Irak seçmeninin cesaretine hayran kaldım. Terör eylemleri olacağı biliniyordu, önceden bunu ilan etmişlerdi. Ama buna rağmen bu kadar yüksek bir katılım olması, Iraklıların seçim hakkını sonuna kadar kullanmak istediklerini adeta sergiledi. Seçmen ayrıca, gelecekteki Irak’ın güvenli bir ülke olacağı umudunu, teröristlerin hiçbir yere ulaşamayacaklarını da göstermiş oldu. Bu seçimde yenilgiye uğrayanlar teröristler olmuştur.”