1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Euro tahvili gündemde

7 Aralık 2010

Borçlu Euro ülkelerine ayrılan istikrar fonunun sermayesi arttırılmıyor. Maliye bakanları buluşmasında böyle bir adıma gerek olmadığına karar verildi. Almanya Başbakanı Angela Merkel de fonun şişirilmesine karşıydı.

https://p.dw.com/p/QRSU
Fotoğraf: AP

750 milyar euroluk istikrar fonunun arttırılması için Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu baskı yapmaktaydı. Borçlu ülkelerin makul faizle kredi almasını kolaylaştırmak için piyasaya Euro bölgesi tahvili sürülmesi şeklindeki öneri de bakanlar buluşmasında ele alındı.

Euro bölgesi maliye bakanları grubunun başkanı Jean-Claude Juncker, İtalya Maliye Bakanı Giulio Tremonti ile birlikte kaleme aldığı bir makalede Euro ülkelerinin ortak tahvil çıkarmasını önermişti. Bu öneri bütçe disiplinine uyan ülkelerin tepkisini çekti. Çünkü ortak tahvil çıkarılması, bütçe istikrarını koruyan ülkelerin daha yüksek kredi faizi ödemesi anlamına geliyor. Genel faiz düzeyinin düşecek olması ise istikrarsızlık nedeniyle aşırı ölçüde borçlanan ülkelerin işine geliyor. Avusturya Maliye Bakanı Josef Pröll mali disipline uyan ve istikrarı korumaya çalışan ülkelerin cezalandırılamayacağını söyledi.


Merkel'in dediği oldu

Almanya Başbakanı Angela Merkel de ortak euro tahvili çıkarılmasından yana olmadıklarını söylemişti. Farklı faiz oranlarının sıhhatli ve disiplinli rekabetin göstergesi olduğunu belirten bayan Merkel euro tahvilinin önünde anayasal engellerin de bulunduğuna işaret etmişti. Euro grubu başkanı Juncker maliye bakanları buluşmasını izleyen basın toplantısında bu konuda daha fazla bir şey söylemeyeceğini belirtmekle birlikte, milli bütçelerin karşılıklı denetlenip koordine edilmesi şeklindeki önerisine de önce sıcak bakılmadığını ancak sonradan bu önerinin benimsendiğini hatırlattı ve Euro ahvilinde de aynı şeyin olacağını, dile getirdi.

Kriz mekanizması

Birlik komisyonunun para ve mali işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn bu fikri ‘cazip’ bulduğunu ancak şimdilik gerçekleştirilmesinin siyasi bakımdan mümkün olmadığını söyledi.

Kriz mekanizmasının İrlanda’dan sonra diğer Euro ülkelerine de mali yardımda bulunacak kadar kaynağa sahip olup olmadığı da hararetle tartışılan konular arasında. Kriz adaylarının başında Portekiz ve İspanya geliyor. Kriz mekanizması başkanı Klaus Regling, felaket senaryolarına gerek olmadığını belirtti. Regling, 'Kriz mekanizmasının, yani mali istikrar fonunun yetmeyebileceğine dair haberler dinliyor ve okuyorum. Bu yanlış. Mekanizmamızın kredi açma imkanları açısından İrlanda’nın ihtiyaç duyduğu meblağ hiç de o kadar fazla değil. Gerektiğinde diğer kriz odaklarına da yardım edebilecek mali güce sahibiz', dedi.

Zirvede kıyamet kopabilir

Ancak bu gibi iyimser açıklamalara kuşkuyla bakanların sayısı artıyor. Regling, mali istikrar fonunun kurulmasından kısa süre önce, fona başvurulacağını tahmin etmediğini söylemişti. İrlanda onu yalancı çıkardı.

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble Brüksel buluşması sırasında tartışmalı konuları değerlendirmekten elden geldiğince kaçındı. Schaeuble bu aşamada ‘çekingenlik ve suskunluk’ tavsiye etti. Almanya maliye bakanı, piyasaların alınan kararlara alışmasının beklenmesi gerektiğini ve her karardan sonra yeni bir tartışma başlatmanın piyasaların kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramayacağını, söyledi.

Çoğunun tahmin ettiğinin aksine Portekiz şimdilik istikrar fonunun koruması altına girmedi. Bu bakımdan bakanlar konseyinde dramatik kararlar alındığı söylenemez. Krizleri önlemek ve aşmak için neler yapılabileceği önümüzdeki günlerde hararetli tartışmaların konusu olacak. En geç önümüzdeki hafta yapılacak olan AB zirvesinin son derece elektrikli bir havada geçmesi bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe


Christoph Hasselbach/ Ahmet Günaltay


Editör: Nihat Halıcı