1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan'ın üye olmak istediği ŞİÖ nedir?

19 Eylül 2022

Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü üyeliğini hedeflediklerini söyledi. NATO üyesi Türkiye'nin muhtemel üyeliğine Batı tepkili. Peki neden? Bu örgüt tam olarak nedir?

https://p.dw.com/p/4H3JQ
Şangay İşbirliği Örgütü liderlerinin Özbekistan'ın Semerkant kentinde bir araya geldi - (16.09.2022)
Şangay İşbirliği Örgütü liderlerinin Semerkant buluşmasından Fotoğraf: picture alliance / ASSOCIATED PRESS

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Özbekistan'ın Semerkant kentinde düzenlenen Şanhgay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) liderler zirvesine katıldı ve hafta sonu zirve dönüşü yaptığı açıklamada da ŞİÖ üyeliğini hedeflediklerini söyledi. Üyelik müzakereleri donmuş olsa da resmi olarak Avrupa Birliği'ne (AB) aday ülke statüsü hâlâ devam eden ve aynı zamanda NATO üyesi olan Türkiye'nin, Batı'ya karşı kurulmuş olan ŞİÖ'ye üyelik hedefiAvrupa ülkelerinde kuşku ve tepkiylekarşılanıyor. Peki ŞİÖ nasıl bir örgüt? Neden ve nasıl kuruldu? Türkiye'nin ŞİÖ üyeliği mümkün mü?

ŞİÖ ne zaman kuruldu?

ŞİÖ'nün temeli Çin, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan ve Kazakistan tarafından üye ülkeler arasında güvenin artırılması ve bölgesel iş birliği amacıyla "Şanghay Beşlisi" adıyla 1996 yılında kurulan örgüte dayanıyor. Beşli, daha sonra Özbekistan'ın da katılımıyla üye sayısını altıya çıkardı ve Haziran 2001'deki zirve buluşmasında Şanghay İşbirliği Örgütü adını alarak bölgesel bir yapıya dönüştü. Örgüte Haziran 2017'de Hindistan ve Pakistan üye oldu. İran da örgütü üye olmak istiyor. Geçen yıl üyelik başvurusu kabul edilen İran, geçen hafta da tam üyelik için bir memorandum imzaladı. Üye sayısı bugün sekiz olan örgüte Türkiye 2012 Pekin zirvesinde "diyalog ortağı" olarak kabul edildi. Bu konum "gözlemci ülke" statüsünün altında, "misafir katılımcı" statüsünün ise üzerinde yer alıyor.

ŞİÖ neden kuruldu?

Şanghay'da adını değiştirdiği Haziran 2001'deki zirve toplantısında, terörizm, ayrılıkçılık ve köktencilikten kaynaklanan tehditlerle mücadeleye yönelik iş birliğinin daha etkin yürütülmesi kararlaştırıldı. Toplantıda buna ilişkin bir sözleşme de imzalandı.Kuruluşunun asıl amacı güvenlik olarak değerlendirilen ŞİÖBatı medyasında da Avrupa ülkeleri ve ABD'ye (Amerika Birleşik Devletleri) karşı bir ağırlık ya da karşı kutup oluşturma girişimi olarak yorumlandı. Ancak bununla birlikte oluşum başlangıçta, bölgede yeni bir güvenlik ve iş birliği angajmanı ya da Asya-Pasifik'te yeni bir model olarak çok dikkate alınmadı. Çin ve Rusya'nın önderliğinde, temel amacı sınır güvenliği ve bölgedeki barışı sağlamak olduğu ifade edilen Şangay Beşlisi ya da daha sonraki adıyla Şangay İşbirliği Örgütü gücünü Batı tarafından pek fark edilmeden artırdı.

Semerkant'taki ŞİÖ zirvesinin tüm katılımcıları - (16.09.2022)
Semerkant'taki zirvenin tüm katılımcılarıyla Fotoğraf: Sergei Bobylev/AP/picture alliance

Türkiye'nin ŞİÖ ile ilişkisi nedir?

Türkiye'nin ŞİÖ'de sahip olduğu "diyalog ortaklığı" statüsü, gözlemci statüsüne sahip olmayan üçüncü ülkelerin teşkilatla belirli alanlarda sınırlı iş birliği yapmalarına olanak sağlıyor. Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır ve Katar'a da 2021 yılındaki Duşanbe Zirvesi'nde "diyalog ortaklığı" statüsü verildi. Türkiye'nin ŞİÖ ile ilişkisi kamuoyunun gündemine ise Erdoğan'ın 2013 yılında yaptığı "Bizi Şanghay Beşlisi'ne alın, AB'yi unutalım" mesajı ile gündeme gelmişti. Erdoğan'ın bu çıkışı Türkiye'nin AB üyeliğinden vazgeçip ŞİÖ'ye yöneleceği yorumlarına neden olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu niyetini Kasım 2016'daki bir konuşmasında, "Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. 'Benim için varsa yoksa AB' dememeli. Kanaatim bu. Mesela Şangay 5'lisinde Türkiye neden olmasın?" sözleriyle daha açık dile getirdi. Erdoğan, dünya kamuoyuna, aralarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de olduğu ŞİÖ liderleriyle samimiyetini gösteren fotoğrafların yansımasının ardından ise "hedef ŞİÖ üyeliği" dedi.

ŞİÖ, Türkiye için AB'ye ya da NATO'ya alternatif olur mu?

Erdoğan'ın AB'ye üyelik sürecinden hayal kırıklığı içinde olduğu biliniyor. AB de Türkiye ile ilerleyen gergin ilişkilerden, özellikle de 2013 tarihli Gezi eylemlerinden bu yana sıklıkla yaşanan hak ihlalleri nedeniyle şikayetçi. Ancak Türkiye'nin yaşadığı sorunlu ilişkilere rağmen Avrupa ve NATO'yla güçlü bağları mevcut. Avrupa Konseyi üyesi Türkiye, Avrupa ülkeleriyle birlikte imza attığı çok sayıda anlaşmanın yükümlülüğü altında. NATO'nun güçlü ülkelerinden biri olan Türkiye'nin Kuzey Atlantik İttifakı'ndan kopması da kısa vadede hayata geçirilmesi zaten ihtimal dahilinde değil. Türkiye'nin Avrupa ve NATO'dan kopmadan, NATO ve Batı'nın nüfuzunu engellemek üzere kurulmuş olan ŞİÖ üyeliği ise çok gerçekçi bir olasılık olarak görülmüyor. Gözlemciler de Türkiye'nin muhtemel üyeliğinin, Rusya ve Çin'in hegemonyası altına girmek olarak yorumluyor.

Türkiye ŞİÖ'ye üye olursa bunun sonuçları neler olabilir?

Türkiye, Ukrayna krizindeki arabulucu rolüyle Batı'da olduğu kadar Asya'da da nüfuzunu pekiştirdi. Ukrayna ve Rusya arasında tahıl anlaşmasının hayata geçirilmesi Türkiye'ye puan kazandırdı. Erdoğan, Ukrayna'ya saldırı nedeniyle Batı'dan tecrit edilen Putin için de giderek daha önemli bir figür haline geldi. Bu, Türkiye'nin ŞİÖ ile angajmanının gelişebileceği işaretleri verse de Batı ülkeleri bu yakınlaşmayı kaygıyla izliyor. Alman hükümetinin koalisyon ortağı Yeşiller'in dış politika sözcüsü Jürgen Trittin, "NATO ve Avrupa Birliği (AB) kendilerine, Erdoğan'ın başına buyruk tutumunu daha ne kadar sineye çekeceğini sormaları gerekiyor" diyerek Türkiye'ye ekonomik yaptırımlar uygulanması üzerinde durulmasını istedi. Federal hükümetin büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) dış politika sözcüsü Nils Schmid ise Erdoğan'ın planlarını "büyük bir hata" olarak gördüğünü söyledi.

DW / HS,ET