1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan, Paris’ten memnun ayrıldı

8 Nisan 2010

Sarkozy, Erdoğan’ın Türkiye davetini kabul etti. Fransa’da da Türk okulları isteyen Türkiye Başbakanı, Köln konuşmasındaki mesajı tekrarladı: “Entegrasyona evet, asimilasyona hayır”. Saadet Oruç’un notları.

https://p.dw.com/p/Mprx
Fotoğraf: AP

Ziyaretin en önemli sonucu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın davetine olumlu yanıt veren Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Türkiye’ye geleceğinin açıklanması oldu.

Fransa’nın Kasım 2010’da G 20 başkanlığını üstlenmesinin hemen ardından, Sarkozy Ankara’ya ilk ziyaretini gerçekleştirecek.

Rusya tipi ortaklık

Görüşmelerde Türkiye'nin AB süreci konusunda “bilinen tutumların yinelendiği” tek cümleyle ifade edilirken detaylar AB İşleri Bakanı Pierre Lellouche’dan geldi. Lellouche, Erdoğan’ın François Fillon ile görüşmesi sonrası, ayaküstü gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye için “Rusya benzeri bir ortaklık” ifadesini kullandı.

Bir dönemler Türkiye yanlısı tutumuyla bilinen Lellouche’un bu açıklamalarının “Fransız kabinesinde beklenen olası bir değişiklikte Dışişleri Bakanlığı koltuğuna göz kırpmasıyla bağlantılı olup olmadığı” sorusu tabi ki zihinleri kurcalıyor.

Türk tarafında rahatlık

Ancak Elysee’deki 1 saat 45 dakikalık sıcak görüşmenin de rahatlığıyla Türk heyeti, Lellouche’un bu açıklamalarının üzerinde durmadı bile. Ayrıca, Türk tarafı, Fransa’nın bloke ettiği beş başlık aracılığıyla getirdiği engelleri zamanla kaldıracağı umudunu kaybetmedi.

Bunda tabi, Kuzey Kıbrıs'a yönelik izolasyonların kaldırılmasında etkili olacak « Doğrudan Ticaret Tüzüğü » ile ilgili takvimin yavaş yavaş işlemeye başlamasının da büyük etkisi var.

Bu sürecin olumlu işlemesi, Kıbrıs’ta AB ile Türkiye’nin karşılıklı beklentilerinin yerine getirilme olasılığını kuvvetlendirme ve AB tarafından bloke edilmiş olan 8 başlıkla ilgili düğümü çözüm aşamasına getirmiş olacak. AB sürecindeki ivme, önemli bir bileşen olarak, Fransa’nın tutumunu da olumlu etkileyebilir.

AB süreci, kontrol altındaki bir hızda devam ediyor. Bu dosyaya, Paris'ten önemli bir notun eklenmesi zaten beklenmiyordu.

Fransa’da Türk okulları

İran nükleer gerilimi, Ortadoğu'daki gelişmeler, terörle mücadele, ikili ekonomik ilişkiler, 230 Fransız patronuyla yapılan toplantı… Bütün bunlar, ziyaretin her ayağında gün boyu tekrarlanan başlıklar oldu.

Ama önemli bir başka sonuç, ziyaretin son durağında çıktı. Almanya’da Türk okulları tartışmasına, şimdi de Fransa’da Türk okullarının açılması projesi eklendi.

Erdoğan, Zenith Salonu’nda 6 bin 500 civarındaki Türk vatandaşına, AB-Fransa ve Türk bayraklarıyla donanmış salonda, yaptığı konuşmasında, Fransa’da Türk okulları açma projesinin ipuçlarını verdi. Fransız makamların olumlu baktığını söylediği bu plan için, Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu’na çok iş düştüğünü söyledi.

Fransa’da yaşayan Türk toplumuna vatandaşlık almaları, siyasete girmeleri, bulundukları ülkenin dilini öğrenmeleri çağrısında bulunduktan sonra, Köln konuşmasında verdiği kritik mesajı tekrarladı :”Entegrasyona evet, asimilasyona hayır ; asimilasyon bir insanlık suçudur.”

Sarkisyan ie görüşme

Erdoğan’ın Paris ziyaretine farklı bir anlam kazandıran bir gelişme ise, Başbakan’ın Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan ile ABD’de planladığı görüşmenin altyapısının hazırlanması oldu.

Erdoğan, Paris’teki görüşmelerde elini kuvvetlendiren bu gelişme ile puan topladı.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nu özel temsilcisi olarak Erivan’a gönderen Erdoğan, Sarkisyan’a bir de mektup iletmişti.

Erivan’daki gelişmeler, Paris’te Türk heyeti tarafından gün boyunca adım adım izlendi ve kulislerde doğrulanan ancak resmen teyit edilmeyen Erdoğan-Sarkisyan görüşmesi, bizzat Başbakan tarafından ziyaretin son durağında teyit edildi.

Erdoğan, Paris’ten memnun ayrıldı.

© Deutsche Welle Türkçe

Saadet Oruç / Paris

Editör: Ayhan Şimşek