1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan: Nihai karar merci YSK

10 Nisan 2019

Moskova dönüşü uçakta açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’daki seçim sonuçlarına itirazlarla ilgili olarak, "Ne yapalım biz bunun peşini mi bırakalım? İtirazlar devam edecek ki nihai karar merci YSK" dedi.

https://p.dw.com/p/3GXDb
Fotoğraf: DHA/C. Erok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısı için gittiği Moskova'dan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sabah gazetesinden Erdal Şafak'ın özel haberine göre Erdoğan, İstanbul'daki seçim sonucuna değindi.

Erdoğan, CHP'den yapılan, seçimlerin kazanıldığı yönündeki açıklamaları eleştirerek, "Burada itirazlar üzerinde bir şey konuşuluyor. İtirazlar üzerinde konuşulurken, İstanbul gibi bir şehirde, 11 milyona yakın seçmenin söz konusu olduğu bir şehirde, 30 binle başlayacak, süratle iş 13 bine kadar düşecek. Neyle? Yapılan itirazlarla. Ne yapalım biz bunun peşini mi bırakalım? İtirazlar devam edecek ki nihai karar merci YSK. YSK verir kararı, isterse 1 oy fark olsun. Orası bu kararı verdiği zaman, "eyvallah o zaman başım gözüm üstüne" dersin. Ama nihai merci neresi, orası" dedi.

Büyükçekmece'deki operasyon

Büyükçekmece'de "sahte seçmen" iddiaları üzerine düzenlenen polis operasyonlarının sorulması üzerine Erdoğan şöyle konuştu:

"Adayımız Mevlüt Bey diyor ki, mesela boş arazide, apartman var, orada seçmen başka yerden taşıma sistemiyle getirilmiş, adres orası gösteriliyor. Onu geç, iki katlı bir bina. Bina dört kat gösterilmiş, dört kat gösterilen binada seçmenler... İşte bunlar, ciddi manada, seçime şaibenin karıştığının ispatları. Ve bunu da teşvik ediyorlar. Orada bir defa, birinci derecede, İlçe Seçim Kurulu, seçimin yenilenmesini getiriyor. İki, aynı zamanda Büyükşehir'i getiriyor. Büyükşehir'de fark daha büyük. Benzer şeylerin Maltepe'de olduğu da söyleniyor…Teşkilatımızda sandıklara hakimiyette kusurlar olmuş olabilir. Ama şunu bilmemiz lazım, son yasal düzenlemeyle sandık başkanları kamu görevlilerinden oluşur. İstanbul'da, bakıyorsunuz, belediyenin personeli, işçi sandık kurulu başkanı olmuş. Bazı yerlerde asker üye. Bunları tespit etmiş durumda arkadaşlarımız. Tabi bunlar, şaibe getiriyor. Samimi bir bakış olsa, bu iptale götürür."

Waffenabwehrsystem:  S-400 Luftverteidigung
S-400 füze savunma sistemleriFotoğraf: picture-alliance/dpa/A. Pavlishak

S-400 gerginliği

ABD ile Türkiye arasında gerginliğe neden olan S-400 füze savunma sistemlerine de değinen Erdoğan, "Sadece Türkiye değil dünyanın gündeminde olan bir konu. Nereye gidersek gidelim herkes S-400'ü soruyor. Dışişleri Bakanımıza, diğer bakanlarımıza her yerde S-400 soruluyor; "Alıyor musunuz almıyor musunuz, niye almıyorsunuz, vazgeçin, bırakın falan." Bizler de "bu bizim bitmiş bir işimiz, her şeyimiz tamam" diyerek cevap veriyoruz. S-400 füze savunma sisteminin Temmuz'da teslimi söz konusu idi, belki öne de çekilebilir" dedi.

ABD'nin Türkiye'nin S-400 anlaşmasına karşı çıkan tavrını hatırlatan Erdoğan, anlaşmanın yapıldığını belirtti. Erdoğan, "Ülkemizin güvenliği için attığımız bu adım ne üçüncü bir ülkeyi hedef alıyor ne de egemenlik haklarımızın tasarrufunun yetkisini üçüncü ülkelere veriyor. Bu yetki bizimdir. Türkiye, devletiyle, milletiyle, kayıtsız şartsız egemenliği olan bir ülkedir. Bunu da biz kimseyle paylaşmayız. Dolayısıyla, NATO'nun en güçlü ordularından birine sahip üye ülkesi olarak da biz buradayız. NATO'nun en güçlü üyesinin, hava savunma sistemleri niçin güçlü olmasın? Peki eğer sizler dostsanız, bize neden binlerce hendek atlatmaya çalışıyorsunuz? "Verin..." Vermezsiniz. "Teknoloji verin..." Vermezsiniz. Şimdi bunların dostluğu bu. Dolayısıyla kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Nasıl İHA'YI, SİHA'yı ürettiysek, bunları da artık biz kendimiz yapmamız lazım" diye konuştu.

Erdoğan, "Rusya ile F-35'in muadili Su-34 ve Su-32 alımının söz konusu olup olmayacağı" yönündeki soru üzerine, "Rusya ile karşılıklı ilişkileri kuvvetlendirme çabamız var. ABD'nin böyle bir derdi yok. Biz Patriot'ları ne zaman istedik? Obama döneminde. Kongre'ye sevk ettiler ve Kongre'de maalesef ret yedi. Akıllı bombalar vardı. Onda da ret... Antalya'da G-20'de Obama'yla "Tamam, ben bunu çıkartacağım, halledeceğim" dedi. Ne yazık ki gene hallolmadı. Şimdi kendimiz bunları yapar hale geldik. Öyle de bir durum var" dedi.

DW / HT, SSB

© Deutsche Welle Türkçe