1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan'ın ajan suçlamasına Berlin'den yanıt

26 Temmuz 2017

Erdoğan'ın tutuklanan insan hakları savunucularını ajanlıkla suçlaması üzerine Almanya ve İsveç Türkiye'ye protesto notası verdi. Alman Dışişleri Sözcüsü Schäfer "Türkiye'deki tutuklular esir haline getirilmemeli" dedi.

https://p.dw.com/p/2hBfb
Martin Schäfer
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin SchäferFotoğraf: picture-alliance/dpa/B. von Jutrczenka

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Büyükada'da gözaltına alınıp tutuklanan insan hakları aktivistlerini ajanlıkla suçlamasına Alman hükümetinden yanıt geldi. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer Berlin'deki haftalık rutin basın toplantısında konuyu gündeme getirdi. Schäfer, "Steudtner davasında olduğu üzere, Türk hükümetinin bir kez daha peşin hüküm bildirmesini, tahammül edilmesi neredeyse imkânsız olarak değerlendiriyoruz" dedi.

Dışişleri Sözcüsü Schäfer Almanya'nın İsveç ile birlikte Türk hükümetine protesto notası verdiğini söyledi. Notada tutuklulara en azından resmi olarak neyle suçlandıklarının açıklanması istendi. Ayrıca Erdoğan'ın ajanlık suçlamasıyla terör örgütüne destek şüphesinin birbiriyle bağdaşmadığı ifade edildi.

Alman insan hakları savunucusu Peter Steudtner'in tek bir kelime Türkçe bilmediği halde orta düzey bir tercüman aracılığıyla ifade verdiğini söyleyen Schäfer şöyle devam etti: "Sanki bu yetmiyormuş gibi bu son derece ciddi sorgulamada söylemek zorunda kaldıkları, soruşturma makamları ve savcılar tarafından kamuoyuna taşındı. Ve bu öyle bir biçimde sunuluyor ki, şahsen benim dilim tutuldu" dedi.

Af Örgütü Türkiye'yi protesto etti

'Terör örgütüne üyelik ve ajanlık, ikisi birden doğru olamaz'

"Resmi olarak kendisine bir terör örgütüne üye olma suçu yöneltiliyor" diyen Schäfer "Şimdi de Türkiye Cumhurbaşkanı'ndan Almanya Federal Cumhuriyeti'nin ajanı olduğunu ve Türkiye'yi bölmek istediğini duyuyoruz. İkisi birden doğru olamaz, ikisinin birlikte olmasını aklın alması mümkün değil" diye konuştu. "Uluslararası Af Örgütü bir terör örgütü müdür?" diyen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Tutukluların Türk hükümetinin esirleri haline gelmemesi için tüm gücümüzle çaba gösteriyoruz" dedi. Schäfer, Steudtner ve tutuklu diğer Alman vatandaşlarıyla zorlukla temas kurulabildiğini ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Schäfer ayrıca "Alman vatandaşlarına vicdanı rahat bir biçimde Türkiye'ye seyahat etmelerini önermek zor" diye konuştu.

Büyükada'da 5 Temmuz'da Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in de aralarında olduğu 10 insan hakları savunucusu, toplantı halindeyken polis baskını sonrası gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan İdil Eser, Günal Kurşun, Özlem Dalkıran, Veli Acu, Nalan Erkem, İlknur Üstün, İsveç vatandaşı Ali Garavi ve Alman vatandaşı Peter Steudtner tutuklandı.

Hükümete yakın medyada yer alan haberlerde Steudtner'in savcılık ifadesinde "Türkiye'ye girişimden nerede kalacağıma kadar İstanbul'daki Alman temsilciliğinin bilgisi vardır. Elepant isimli program sayesinde otomatik olarak yurttan çıkışımız ve başka ülkeye girişimiz konsolosluk tarafından takip ediliyor. Program ziyaret ettiğimiz ülkelerde başımıza olumsuz bir durum gelmesi durumunda bununla temsilciliğin ilgilenebilmesi için dizayn edilmiş ve kullanıma sunulmuştur" dediği ileri sürülmüştü.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan dün partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda "(Batılılar) istiyorlar ki onlar bizim vatandaşlarımızı istedikleri gibi örselerken kendilerinin ajanları ülkemizde diledikleri gibi cirit atsınlar, buna mukabil biz hiçbir şey yapmayalım" demişti. Erdoğan "Sen, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na, bakanlarına ülkende konuşma imkânı vermeyeceksin ama ajanların gelip burada otellerde cirit atacak ve benim ülkemi parselleyecekler" diye konuşmuştu.

©Deutsche Welle Türkçe

DW/Reuters/AFP/EC/BK