1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ekonomistler: Seçime doğru faiz tek haneye inebilir

22 Eylül 2022

Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendiren ekonomistlere göre Türkiye yaklaşan seçim sürecinde faiz indirmeye devam edecek. Buna göre Türkiye'nin, seçime tek haneli bir politika faizi ile girme ihtimali güçleniyor.

https://p.dw.com/p/4HDOC
20 ve 5 liralık banknotlar
Merkez Bankası politika faizini yüzde 12'ye düşürdüFotoğraf: Getty Images/C. McGrath

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ağustos ayındaki 100 baz puanlık indirimin ardından Eylül ayında da 100 baz puan indirime gitti ve politika faizini yüzde 12'ye düşürdü.

Dünyanın önde gelen merkez bankalarının üst üste faiz arttırdığı bu ortamda TCMB tarafından faizin düşürülmesini DW Türkçe'ye değerlendiren ekonomistlere göre Türkiye'de hükümet yaklaşan seçim öncesinde faizleri tek haneye indirmekte kararlı görünüyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, "Bu benim beklediğim bir karardı. Ekonomi yönetimi seçime tek hanede girmeyi hedefliyor. Şu ana kadar atılan adımlar bize bunu gösteriyor. Benim tahminin Türkiye seçime en fazla yüzde 9'luk bir politika faizi ile girecek" diyor.

Faiz indirimlerinin önümüzdeki aylarda da devam edeceğini düşündüğünü belirten ekonomist Arda Tunca da aynı noktanın altını çiziyor. Tunca, faizin kademeli olarak düşürüleceğini ve bahar aylarında yapılacak seçim öncesinde yüzde 7-8 bandına kadar inilebileceğini söylüyor.

Hükümetin dolar karşısında Türk Lirası'nı belirli bir seviyede tutabildiğini vurgulayan Atılım Murat, "Şu anda ekonomi yönetimi doların belirli bir seviyede baskılanmasını sağlıyor. Dolayısıyla bunu kendine manevra yapacak bir alan olarak görüyor. Yani dolar/TL bu seviyelerde baskılanabildiği sürece ekonomi yönetimi faizi düşürmeye devam edecektir" ifadelerini kullanıyor. 

Arda Tunca da kaynağı belirli olmayan para girişlerine dikkat çekiyor. Tunca, bu noktada bu para girişlerinin devam edeceğini ve bu sürekliliğin sağlanması ile kurun belirli bir seviyede kalmasının sağlanacağını anlatıyor. Tunca, bu durumun faiz indirimlerinin sürmesi için oldukça kritik olduğunu söylüyor.

Dünya faiz arttırıyor

ABD Merkez Bankası (Fed) dün 75 baz puanlık bir faiz artışı açıklayarak politika faizini yüzde 3-3,25 aralığına çekmişti. Fed kararı sonrasında İngiltere Merkez Bankası da (BOE) politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,25'ye çekti.

Ayrıca Tayvan Merkez Bankası, Norveç Merkez Bankası, İsviçre Merkez Bankası, Endonezya Merkez Bankası ve Filipinler Merkez Bankası da faiz artışını tercih etti. Brezilya Merkez Bankası politika faizini art arda 12 artırımın ardından yüzde 13,75'te sabit tutarken Japonya da şimdilik bir faiz artırımına ihtiyaç olmadığını açıkladı.

Murat: Faiz artık bir araç değil

Diğer ülkelerin merkez bankalarındaki artışlarla Türkiye'nin ekonomi politikalarını kıyaslamanın artık gereksiz bir duruma dönüştüğünü belirten ekonomi uzmanı Atılım Murat'a göre ekonomi yönetimi Türkiye'de enflasyonla mücadelede politika faizini bir para politikası aracı olmaktan çoktan çıkarmış durumda. 

Faiz yerine bu mücadelede değişik makro ihtiyati tedbirlerin öne çıktığını ve çıkmaya da devam edeceğini anlatan Murat, zamanla bu tedbirlerin değişeceğini söylüyor.

ABD Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası kararlarının güncel ekonomik şartlarda gerekli olduğunu dile getiren ekonomist Arda Tunca, "Türkiye artık çok başka bir konumda. Bu kararı ve karar metnini yorumlamak bile gereksiz. Diğer merkez bankaları ile çok fazla ayrıştı. Bunun nedeni de kararların ekonomik gerçeklikler bir kenara bırakılarak siyasi olarak alınmasıdır. Maalesef ekonomik gerçeklikten koptuk. Normal şartlarda Fed kararının bizim kur dengemizi bozması ardından Merkez Bankası'nın aldığı kararın da bizim kur dengemizi düzeltmesi lazım ama tam tersi olduğunu görüyoruz" diye konuşuyor.

Türkiye ekonomisi talimatla düzelir mi?

Tunca: Başka bir ülke üç gün dayanamaz

Faiz indirimi ısrarına rağmen ekonominin bir şekilde refleks gösterebildiğine de değinen Arda Tunca, Türkiye ekonomisinin diğer ülkelerin ekonomilerine göre çok daha dayanıklı olduğunu vurguluyor.

Normal şartlarda herhangi bir ülke ekonomisinin bu baskıyı kaldıramayacağını anlatan Tunca, "Enflasyonla mücadelede yanlış adımlar atılıyor. Kur sürekli yükseliyor. Piyasa tüm bu adımlardan tedirgin. Ödemeler dengesinde ciddi sorunlar var. Ama ekonomide farklı unsurların refleks gücü hâlâ ekonominin ayakta kalmasına neden oluyor. Şimdi aynı şartları Almanya ya da İsveç'e uygularsanız üç gün dayanamaz bu ülkeler, batar. Ama Türkiye krizlerle yaşamaya alıştı, öğrendi. Çoğu ülkeye göre daha az hasar alıyor" değerlendirmesinde bulunuyor.

"İç talep için yeni adımlar görebiliriz"

Peki faiz indirimleri ekonomide kendisini gösterebilecek mi?

Doç. Dr. Atılım Murat'a göre politika faizinin indirilmesi hem mevduat faizlerinde hem de kredi faizlerinde bir şekilde kendini hissettirecek. Ancak burada ekonomi yönetiminin uyguladığı bazı kısıtlamalar var ve bankalar kredi talebine serbestçe cevap veremiyor. Atılım Murat, "Bu noktada önümüzdeki dönemde yeni adımlar görebiliriz. Merkez Bankası iç talepteki yavaşlamaya dikkat çekiyor. Bankaların kredi verme davranışları konusunda bazı gevşemeler getirilerek iç talepte bir canlanma sağlanabilir" yorumunu yapıyor.