1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Eko Atlantic City 'Afrika'nın Dubaisi' olur mu?

9 Nisan 2018

Nijerya'nın büyük projesi Eko Atlantic City deniz doldurularak yapılan bir yarımada ve 'Afrika'nın Dubaisi' olma iddiasında. Ancak proje hem doğa hem de insanlar açısından birçok riski de beraberinde getiriyor.

https://p.dw.com/p/2vh8Y
Fotoğraf: Getty Images/AFP/P. Utomi Ekpei

Bundan on yıl önce Lagos kentinin iş merkezinde denizin doldurulmasıyla başladı Eko Atlantic City projesi. 10 milyon metrekarelik alana kurulan Eko Atlantic City deniz duvarıyla okyanustan korunacak. Aslında şu ana kadar korunacak pek bir şey olduğunu söylemek zor. 2016 yılında projenin büyük bir kısmının tamamlanmış olması planlanıyordu, ancak ortada bina haricinde bir gelişme yok.

Eko Atlantic City nedir?

Mega projenin internet sayfasında projenin birçok problemi birden çözeceği vadediliyor. Bu vaatlerden biri deniz doldurularak kurulan kentin Victoria Adası'nı olası erozyonlardan koruyacağı yönünde. Geçtiğimiz yıllarda Lagos ve Nijerya'nın farklı kentlerinde sık sık nehirler taştı, seller yaşandı.

Projenin vaatlerinden bir diğeri de yeni kentin hem dar gelirli vatandaşlara yönelik hem de yüksek segmentte olmak üzere yaklaşık 250 bin konut sunacağı ve bu şekilde 20 milyon nüfusa sahip Lagos'u da bir anlamda rahatlatacağı yönünde.

Milli ve uluslararası firmalar için de bir çekim merkezi olması amaçlanan proje Sahra Altı Afrika'nın finans merkezi de olmak istiyor. Son olarak projenin kentin elektrik üretiminden su teminine kadar doğa dostu çözümler sunması hedefleniyor.

 Lagos, Nigeria Alfa Beach
Fotoğraf: Michael Stürzenhofecker

Eski problemler çözülmeden yenileri ekleniyor

Tüm bu vaatler projeye dair beklenti ve umutların yükselmesine neden oluyor. Öyle ki, 2013 yılında projenin açılışına katılan Bill Clinton projenin Nijerya'yı 21. yüzyıla taşıdığını söyledi. Clinton'a göre proje doğa ile iç içe yaşamanın mümkün olduğunu gösteriyordu.

Ancak uzmanlar aynı görüşte değil. Nijeryalı deniz biyoloğu Ako Amadi Eko Atlantic City projesinin olası erozyonları azaltmayacağını aksine komşu bölgelerde daha fazla erozyona neden olacağını belirtiyor. Amadi “İnşa edilmesi beklenen deniz duvarları burayı koruyacak belki ama şiddetlenerek komşu bölgeleri vuracak. Oradaki insanlar mallarını hatta canlarını kaybedecekler” diyor.

Eko Atlantic City'nin doğusunda bulunan Alfa Beach bölgesinde son yıllarda sık sık sel ve fırtına olayları yaşandı. Alfa Beach Belediye Başkanı Yusuf Atewolara Elegushi devletin kendilerine yeterince destek sunmadığını belirtiyor.

Alfa Beach sahilinde denizin sert dalgalarıyla neredeyse yerle bir ettiği ev yıkıntıları dikkat çekiyor. Ancak burada yaşayanlar için başka bir yere taşınmak söz konusu dahi değil. Bölge sakinlerinin çoğu ya balıkçı ya da çiftçi olarak hayatlarını idame ettiriyor ve başka bir bölgede yeni bir hayata başlamak onlar için pek de mümkün görünmüyor. Zaten buradan taşınmak isteseler dahi Lagos'ta kirasını ödeyebilecekleri bir yer bulmak oldukça zor.

Lagos'taki nüfus dağılımına bakınca Eko Atlantic City'nin bu konut sorununa çözüm bulmayı vaat etmesi çok da inandırıcı gelmiyor. 20 milyon nüfuslu kentteki insanların yüzde 60'ı gecekondu mahallelerinde yaşıyor. Modern ve pahalı Eko Atlantic City'de bu insanlar için bir yer bulmaları oldukça zor olacak.

 Nijeryalı deniz biyoloğu Ako Amadi
Nijeryalı deniz biyoloğu Ako AmadiFotoğraf: Michael Stürzenhofecker

Deniz Araştırmaları Enstitüsü sesini duyuramıyor

Nijerya Okyanus ve Deniz Bilimleri Araştırma Merkezi (NIOMR) Müdür Vekili Regina Folorunsho, Eko Atlantic City projesinin başından beri yanlış planlandığını belirtiyor. Amadi gibi o da suni yarımadanın deniz dalgalarını olumsuz şekilde etkileyerek komşu bölgelere zarar vereceğinin altını çiziyor. Ancak Folorunsho projenin başından beri planlamaya dâhil edilmedikleri ve kurum olarak yeterli veri toplayamadıkları için kesin bir şey söyleyemeyeceğini de sözlerine ekliyor.

Yasal olarak yapılması gereken araştırmaların dahi sivil toplum örgütlerinin baskısı üzerine gerçekleştiğini belirten Folorunsho “Dolgu ve dalga duvarlarının batma tehlikesi var ama bizim uyarılarımız dikkate alınmıyor” diyerek hükümetin her şey olup bittikten sonra sadece zararın azaltılması için dâhil olduğu eleştirisini getiriyor.

Amadi de hem hükümetin hem de vatandaşların gerekli öngörüye sahip olmadığını belirtiyor. Amadi, "Sahildeki erozyona hangi faktörlerin neden olduğunu anlamak yerine bambaşka yerlerde yeni sorunlar çıkarılıyor. Eko Atlantic City projesinin ekosisteme vereceği zarar, burayı terk eden kuş türleri, azalan kaplumbağalar ya da balıklar kimsenin umurunda değil" diyor.

Proje özel şirketlerin elinde 

Tüm bu eleştirilere rağmen Nijerya hükümeti için prestij sağlayacak bir proje ve ekonomik büyüme getirecek özel yatırımcılar daha önemli gibi görünüyor. Heinrich Böll Vakfı Lagos bürosunda görev yapan Monika Umunna dev projenin sadece özel yatırımcılar tarafından yürütüldüğünün altını çizerek, "Proje kurumsal ve özel şirketler ortaklığında başladı ama daha sonra devlet çekilme kararı aldı" diyor.

Umunna, yetkili ve sorumluların olmadığı bir projede örneğin deniz duvarının yıkılması gibi herhangi bir sorun yaşanması durumunda da kimsenin sorumluluk almayacağına dikkat çekiyor. Ayrıca Umunna enerji verimliliği ve doğayı koruyan inşaat olacağı yönünde de kaygı duyduğunu, özel şirketlerin vaatlerinin ne kadarını yerine getireceğini kimsenin kontrol edemeyeceğini belirtiyor.

Eco Atlantic City mega projesinde yanıtlanmayı bekleyen birçok soru var. Ancak projede bahsi edilen resimlerin ve çevreci vaatlerin yerine getirilmesi çok da olası görünmüyor. Hükümet profesyonel bir biçimde riskleri tartmak yerine sonu görünmeyen ve risklerle dolu bir projeye başlamış gibi görünüyor.

Ines Eisele

© Deutsche Welle Türkçe