1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünyanın sorunu su

Cajo Kutzbach21 Mart 2008

Dünya nüfusunun iki milyarlık bölümü su sıkıntısı çekiyor. Bir milyar insan temiz içme suyu bulamıyor. Önümüzdeki 20 yılda bu rakamın ikiye katlanması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/DRtZ
12 yıla kadar her üç dünyalıdan ikisi ya çok az temiz su bulabilecek ya da hiç bulamayacak
12 yıla kadar her üç dünyalıdan ikisi ya çok az temiz su bulabilecek ya da hiç bulamayacakFotoğraf: APP

Su sıkıntısının büyümesinde en çok dünya nüfusunun artması rol oynuyor. Su sıkıntısı aynı zamanda suyun dağıtım ve paylaşılmasındaki dengesizliği de körüklüyor. İklim değişikliği de kurak bölgelerin daha da kuraklaşmasına yol açıyor. Stuttgart Üniversitesi Profesörlerinden Ulrich Rott su sıkıntısının azaltılabilmesi için iki önemli soruna el atmak gerektiğini söylüyor: “Nüfus yoğunluğunun düşük olduğu kırsal kesimlerin su ikmalini sağlamak son derece zor. Su şebekesi kurarak sıkıntıya ekonomik çözüm bulunması mümkün değil.”

Zengin ülkelerde de sıkıntı var

Weltwassertag
Fotoğraf: AP

Almanya gibi zengin bir ülkede bile ücra bölgelerdeki mezraların temiz suya bağlanması son derece masraflı oluyor. Büyük yerleşim merkezleri dışındaki su sıkıntısı kentleşmeyi ve metropollerin gecekondularla kuşatılmasını hızlandırıyor. Sorunun ikinci ayağı da büyük şehirlerde: “Mega kentleşme ve nüfusun dar bölgelerde yoğunlaşması yüzünden su yetmiyor ve suyu çok uzaklardan şehirlere taşımak gerekiyor. Muazzam altyapı yatırımı gerektiren su nakliyatında, şehre taşınan suyun tasfiyesi ise ihmal ediliyor. Kanalizasyon suyunun doğaya boşaltılmadan önce iyice arındırılması gerekiyor. Bu iki büyük su problemi dünya nüfusunun üç milyarlık bölümü için hala halledilebilmiş değil.”

Äthiopien Kinder füllen Kanister mit Trinkwasser
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Bundan 30, 40 yıl öncesine kadar büyük Alman şehirlerinin atık suyu temizlenmeden nehirlere boşaltılıyordu. Bütün dünyadaki su projeleri için yılda 350 milyon euro’luk kalkınma yardımı yapan Almanya’da teknolojinin tek başına yeterli olamayacağı biliniyor: “Bazı dinlerde su Allah’ın lütfu sayılır ve her kulun bu bereketten bedava yararlanma hakkı olduğuna inanılır. Ama suyun tüketiciye ulaştırılması için gereken altyapıyı Allah bağışlamaz, insan büyük masraflara girerek kurar. Bu sistemin idari yapıya, işletmeciliğe ve yasal düzenlemelere ihtiyacı vardır. Almanya yüz yıldır mükkemmel bir sisteme sahip. Ama dünyanın bir çok bölgesi böyle bir yapılanmadan yoksun.”

Kalkınma yardımı ilişkisi

Wassertropfen - Tag des Wasser
Fotoğraf: dpa

Stuttgart Üniversitesi, içme suyu ve kanalizasyon şebekesinin teknik ve işletmecilik yönlerini barındıran fakültelerinde kalkınma halindeki ülkelerden gelen uzmanları yetiştiriyor. Aynı zamanda kalkınma yardımlarının sanayi ülkelerindeki kötü tecrübelerden ders alması da gerekiyor. Sulama tesislerinin Aral Gölü’nün kurumasına yol açması, Hindistan’daki yeraltı sularının sürekli seviye kaybetmesi ya da Çin’deki dev barajlar inşa edilmesinin yol açtığı ekonomik ve sosyal problemleri teknik imkanlarla ortadan kaldırmak mümkün değil. Potsdam İklim Araştırmaları Enstitüsü’nden Dieter Gerten tekniğin son derece ihtiyatlı kullanılması gerektiği görüşünde: “Su ikmali, sulama ve nehir yataklarının yer değiştirmesi gibi büyük projelerde son derece dikkatli olunmalı ve önce mevcut tesislerin randımanını arttırmaya çalışılmalı. Kurak arazilerde daha ılımlı metodlara başvurulmalı ve örneğin toprağı modern yöntemlerle işleyerek bitkinin su ihtiyacını düşürme yolları aranmalı. Yani daha az suyla daha fazla biyolojik kütle üretilebilmeli.”