1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Domino taşları Dağıstan’ın kapısında

29 Haziran 2005

Rusya'ya bağlı özerk Dağıstan Cumhuriyeti’nde son aylarda suikast eylemleri ve siyasi cinayetler sık sık gündeme geliyor.

https://p.dw.com/p/Aakf
Çeçen mülteciler, iki ülke arasındaki sınır üzerinden Dağıstan'a kaçıyor
Çeçen mülteciler, iki ülke arasındaki sınır üzerinden Dağıstan'a kaçıyorFotoğraf: AP

Rusya Federasyonu’na bağlı özerk Dağıstan Cumhuriyeti Hazar Denizi’nin batı kıyısında, yaklaşık 2,5 milyon nüfusa sahip küçük bir ülke. Stratejik önemi ise Gürcistan, Azerbaycan ve Çeçenistan’a sınırı olmasından kaynaklanıyor. Çeçen mülteciler, iki ülke arasındaki sınır üzerinden sürekli Dağıstan’a kaçıyorlar.

Bu da Çeçenistan anlaşmazlığının Dağıstan’ın politikalarına ve istikrarına yansımasına neden oluyor. Diğer yandan, ülkede son aylarda suikast eylemleri ve siyasi cinayetler sık sık gündeme geliyor. Tüm bunlar, Dağıstan’da da ayaklanma çıkacağının ilk sinyalleri olarak değerlendiriliyor.

Çıkar alanları

Çeçenistan’dan farklı olarak, Dağıstan’ı Rusya Federasyonu sınırları içinde tutan faktör Rusya’yı çok sevmesi değil, ekonomik nedenler. Ancak Rusya’dan bağımsızlığını isteyen Çeçenistan savaş alanına dönüşmesi Dağıstan’ın da huzurunu kaçırdı. Moskova yanlısı siyaset bilimci Sagid Varizov, Hazar Denizi’ne bakarak şu değerlendirmede bulunuyor:

“Aralarında ABD’nin de bulunduğu bazı ülkeler, Rusya’nın güney bölgelerini kendi çıkar alanı ilan ettiler. Burada söz konusu olan Hazar Denizi’nin ham petrolüdür. Gürcistan zaten şimdiden ABD’nin yanında yer aldı. Azerbaycan da aynı yolda. İran da savaş tehdidi altında. Burada Dağıstan’ın stratejik önemi var. Bunun ötesinde bu güçler, Rusya Federasyonu’nun güney bölgelerinin istikrarını zayıflatma çabası içindeler.”

Cinayetler, suikastler, saldırılar

Dağıstan, güneye giden yolun üzerinde olması dolayısıyla ve Hazar Denizi’ndeki kış limanı konumuyla anahtar role sahip. Nitekim, daha 19. yüzyılda “Dağıstan’a hakim olan Kafkaslar’a hakim olur” sözü boşa söylenmemiştir. Şu günlerde Dağıstan’ın başkenti Mohaçkale, haftalardan beri bombalı suikastlara, bakanların, milletvekillerinin ve polislerin yaşamlarını yitirmesine sahne oluyor.

Dağıstan’da yaşananlarla ilgili olarak insan avına çıkıldığı görüşünde olan siyaset bilimci Sagid Varizov, “Kullanılan iç güçler de var, aşırı Çeçen eylemciler de. Ancak bunlar içerisinde Dağıstanlı olan çok azdır. Bunun ötesinde paralı katiller de görev başında. Amaçları, ülkeyi huzursuz etmek. Çünkü sadece yolsuzluklara karışmış insanlar öldürülmüyor, rastgele herkese ateş açılıyor” diyor.

İktidar kavgası başladı

Kim kimi, neden öldürüyor, bu belli değil. Dağıstan’da 100 kadar farklı etnik kökenli ve farklı dilleri olan halk grubu yaşıyor. Bunların çoğu dağlarda yaşayan göçebe gruplar. Devlet Başkanı Megomedali Megomedov, neredeyse 15 yıl bu etnik grupları barış içinde birarada yaşatmayı başarmış, anlaşmazlıklara meydan vermemiş ve köktendinci İslam’ı engellemişti. Ancak 75 yaşındaki Megomedov, şimdilerde geri çekilme arzusunda.

Moskova ise Dağıstan’da gelecek yıl başkanlık sistemi oluşturmak ve Megomedov’u bu göreve getirmek istiyor. Gözlemciler, bu nedenle ülkede iktidar kavgası başgösterdiğini belirtiyorlar. Bunlara ek olarak Dağıstan’ın ekonomisi de çökmüş durumda, işsizlik ise dizboyu. Birçokları çalışmak için Rusya’ya ya da Türkiye’ye gidiyor.