1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine kayyum

19 Ağustos 2019

İçişleri Bakanlığı; Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. HDP’li siyasetçilerin yerine bu illerin valileri görevlendirildi. HDP ve CHP'den karara tepki geldi.

https://p.dw.com/p/3O6NN
Ahmet Türk, Bedia Özgökçe Ertan ve Adnan Selçuk Mızraklı görevden alındıFotoğraf: Getty Images/A.Altan//DHA/DHA

İçişleri Bakanlığı; Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi bu üç ismin yerine, söz konusu illerin valileri görevlendirildi. HDP ve CHP'den karara tepki geldi. 

"PKK, belediye imkânlarını kullandı"

"PKK ve uzantılarının, bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını illegal amaçlar için kullandıklarını" belirten İçişleri Bakanlığının açıklamasında, "Bakanlığımızca terör örgütleri ile iltisak-irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanları Anayasanın 127 nci maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 47 nci maddesine istinaden görevden uzaklaştırılmış, yerlerine Belediye Kanununun 45'inci maddesi uyarınca belediye başkan vekilleri görevlendirilmiştir" denildi.

Açıklamada, adli makamlarca Adnan Selçuk Mızraklı hakkında “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme", "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” ve “Terör Örgütü Propagandası Yapmak, Suçu ve Suçluyu Övmek" suçlarından dokuz ayrı soruşturma veya kovuşturma yürütüldüğü ifade edildi. Açıklamada, Mızraklı hakkında bakanlık tarafından da üç ayrı soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

Türk'ün ise "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan tutuklu yargılanırken sağlık nedeniyle adli kontrol kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını hatırlatan İçişleri Bakanlığı, HDP'li siyasetçi hakkında bunun dışında adli makamlarca yürütülen “Terör Örgütü Propagandası Yapmak”, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak ve Silahlı Terör Örgütüne İsteyerek Yardım Etmek” ve “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Görevi Kötüye Kullanma, Terör Örgütü Kurma ve Yönetme” suçlarından altı ayrı soruşturma veya kovuşturma olduğunu belirtti. Türk hakkında ayrıca İçişleri Bakanlığınca da üç ayrı soruşturma yürütüldüğü ifade edildi.

Açıklamada, Bedia Özgökçe Ertan hakkında ise adli makamlarca “Terör Örgütü Propagandası Yapmak”, “Suçu ve Suçluyu Övme, Terör Örgütü Propagandası Yapmak”, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak, Terör Örgütü Propagandası Yapmak” suçlarından yedi ayrı soruşturma veya kovuşturma, İçişleri Bakanlığınca ise üç ayrı soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

​​Yerlerine valiler atandı

İçişleri Bakanlığı yürütülen bu soruşturma ve kovuşturmaların "selameti için" söz konusu belediye başkanlarının geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırıldığını ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nun, Mardin Büyükşehir Belediyesine  Mardin Valisi Mustafa Yaman'ın, Van Büyükşehir Belediyesine ise Van Valisi Mehmet Emin Bilmez'in belediye başkan vekili olarak atandığını açıkladı.

HDP'den tepki: Halkın iradesi gasp edildi

Saruhan Oluç - Ein Abgeordnete der pro kurdischen Partei HDP in der Türkei
HDP Sözcüsü Saruhan OluçFotoğraf: HDP

Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasına HDP tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, İçişleri Bakanlığının kararı "Bu yeni ve açık bir siyasi darbedir. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur" sözleriyle değerlendirildi. Açıklamada, "Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz" ifadesi kullanıldı. Açıklamada, "Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değil, tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Susmayın, susmak onaylamaktır" denildi. 

Oluç: Türkiye'de demokrasiye darbe üstüne darbe vuruluyor

 İçişleri Bakanlığının kararını eleştiren HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "31 Mart'ta kayyumlardan aldığımız belediyelere, yeniden kayyum atıyorlar. Tamamen uyduruk gerekçelerle yapıyorlar bunu. Halkın iradesi, hukuk yeniden gaspediliyor. Bu iktidarın demokratik hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Türkiye'de demokrasiye darbe üstüne darbe vuruluyor" ifadesini kullandı.

Ağrı eski Belediye Başkanı Sırrı Sakık ise "Seçimlerin bir anlamı kalmadı. Ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız. HDP yönetimi sine-i millete gitmek de dahil her türlü tepkiyi değerlendirmelidir. AKP, MHP'nin dizayn edeceği bir ülkeyi yönetmeye çalışıyor. CHP de şunu iyi bilsin: Sıra; Ankara, İstanbul ve İzmir'dedir" sözleriyle tepki gösterdi. 

CHP'li Tanrıkulu: Yeni bir darbeyle karşı karşıyayız

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetiminin de bugün konuyla ilgili bir toplantı gerçekleştireceği öğrenildi. DW Türkçe'ye konuşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Yeni bir darbeyle karşı karşıyayız. Darbeler sadece tankla, topla olmuyor. Halkın iradesine darbe, sandığa darbe yapıldığını da hep birlikte görüyoruz" dedi.

Türkei Istanbul Parlamentsabgeordneter Sezgin Tanrıkulu
CHP Milletvekili Sezgin TanrıkuluFotoğraf: DW/Burcu Karakaş

Tanrıkulu, "Hukuka da demokrasiye de sığmayacak bir durumla karşı karşıyayız" diye ekledi.

400'den fazla gözaltı

Üç ilde büyükşehir belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasının ardından Diyarbakır, Mardin ve Van başta olmak üzere 29 ilde PKK ve KCK'ya yönelik operasyonlarda 418 şüpheli gözaltına alındı.

Erdoğan uyarmıştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart seçimlerinden önce yaptığı açıklamalarda, "geçmişte yaşananlara benzer şeyler yaşandığı" takdirde HDP'li belediyelere kayyum atanacağının sinyalini vermişti.

Erdoğan, "31 Mart’tan sonraki süreçte benzer şeyler yaşandığı anda biz bu işi anında yargıya götürür ve anında da kayyumlar için yolu açarız. Çünkü kayyumun ne denli faydalı olduğunu biz yaşayarak gördük" demişti.

Erdoğan yine 31 Mart öncesi yaptığı bir konuşmada, "Terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara adımımız olmaz. Ama terörle ilişkisi seçim öncesi tespit edilememişse, daha sonra tespit edilirse onu orada tutmayız" ifadesini kullanmıştı.

Diyarbakır, Mardin ve Van dâhil birçok HDP'li belediye, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL döneminde uzun süre kayyumla yönetilmişti.

DW/CÖ,JD

© Deutsche Welle Türkçe