1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Danimarkalı yazarlar gidişattan rahatsız

Regina König / DW9 Mart 2006

Danimarka’da bir süredir hakim olan yabancı düşmanlığı Hz. Muhammed karikatür kriziyle gündeme gelirken, Danimarkalı entellektüel çevreler, bu gidişattan rahatsız. Yazarlar, gazetelere verdikleri bir ilanla bu soruna dikkat çekerken, hükümetin yabancı düşmanı politikalarını eleştirdi.

https://p.dw.com/p/AaAB
Karikatür krizinin yankıları Danimarka'da devam ediyor
Karikatür krizinin yankıları Danimarka'da devam ediyorFotoğraf: AP

Danimarka’yı nasıl bilirdiniz? Açık fikirli ve hoşgörülü insanların ülkesi olarak mı? Başkent Kopenhag’ın göbeğindeki hippi köyü ve bu ülkenin eşcinsel beraberlikleri hukuken tanıyan ilk ülke olması, Danimarka’nın özgürlükler diyarı olduğu izlenimini mi uyandırdı? En geç Hz. Muhammed karikatür krizinden sonra, tüm dünya urumun böyle olmadığını biliyor. 2001 yılında yeni azınlık hükümetinin göreve gelmesiyle birlikte Danimarka’da, başta da yabancılar politikası alanında çok şey değişti.

Göç ve mülteci politikası liberalken, kısıtlayıcı hale geldi. Mülteci başvuruları yüzde 75 oranında azaldı. Danimarka’da yaşayan Müslümanlar, sadece kendilerine ve dinlerine hakaret olarak algıladıkları Hz. Muhammed karikatürleri yüzünden şikayet etmiyor; gündelik hayatta da ayrımcılığa uğradıklarından yakınıyor. Gerçekten de birçok Danimarkalı, ülkelerinde yaşayan yabancılardan rahatsız. ‘Refah milliyetçiliği’ ile ‘kültürel radikalizm’in mücadelesi ayukka çıktı.

Danimarkalı yazarlar hükümeti suçluyor

Danimarkalı yazarlar ise hükümeti ve yandaşlarını, ‘temiz ve arındırılmış bir Danimarka’ ülküsünün peşinden koşmakla suçluyor, “Ellerinden gelse tüm yabancıları evlerine gönderirler,” diyor. Harekete geçen yazarlar, gazetelere verdikleri ilanlarla bu soruna dikkat çekti.

Danimarka’nın tanınmış edebiyatçılarından Carsten Jensen, Danimarkalılar’ın içinde bulundukları ruhsal durumu şöyle tanımlıyor: “Biz Danimarkalılar her daim, nefret edilecek, tiksinilecek birilerine ihtiyaç duyuyoruz. Benim için bu bir krize işaret ediyor. Problemleri çözmek yerine, günah keçisi arayan bir millet sağlıklı değildir.”

Kantarın topuzu kaçıyor

Vikingler’in Danimarkalı torunları, yağmacılıktan belki vazgeçti ama Vikingler’e özgü birtakım özelliklerini yitirmedikleri söyleniyor: İnatçı, sabit fikirli, ister siyasi ister dini olsun her türlü otoriteye karşı ve kavgacılar oldukları gibi görüşlerden söz etmek mümkün. Bu özelliklere sahip olmaları, Hz.Muhammed karikatürü krizi patlak verdiğinde, neden sağduyulu ve diplomatik şekilde hareket etmediklerini açıklıyor.

Danimarkalılar açık sözlü insanlar olsalar da yabancılarla diyalog kurarken, kantarın topuzunu kaçırdıkları oluyor. Zira, mülteci ve yabacıların, Danimarka medyasında “tümör” olarak tanımlandıklarını unutmamak gerek. Hatta sağ popülist Halk Partisi’nden bir politikacı parlamentoda yaptığı konuşmada, “İslamiyet Avrupa’nın vebası” diyecek kadar ileri gitmişti.

Danimarka, Güney Afrika’yı andırıyor

Ülke genelinde bir yabancı düşmanlığı havası hakim. Entelektüel çevreler, bugünün Danimarkası’yla 30’lu yılların Almanyası arasında paralellik kuruyor. Yazar Georg Metz’e göreyse, Danimarka daha çok Güney Afrika’yı andırıyor. Metz, “Durum gerçekten çok ciddi! Toplumun belirli kesimlerine ayrımcılık uygulayamazsınız, yabancılara tepeden bakıp onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapamazsınız! Danimarka’da yeni bir apartheid rejimi kurmak üzereyiz” diyor.

Hükümet de ‘Danimarkalılık bilincini’ geliştirmek için elinden geleni yapıyor. Son olarak 108 eserden oluşan ‘kültür mirası projesi’ni ortaya attı. Hans Christian Andersen’in Küçük Denizkızı masalından, ünlü yönetmen Lars van Trier’in filmlerine kadar geniş bir yelpazede yer alan kültür eserleriyle Danimarkalılar’ın milliyetçi duyguları kamçılanmaya çalışılıyor.

Yazar Carsten Jensen, tek çıkış yolunun, hükümetin, Danimarka Halk Partisi’nden uzaklaşarak yeni siyasi ortaklıklar kurması ve muhalefetin diriltilmesi olduğunu söylüyor. Ama bu olana kadar, Danimarkalılar, milli sporları haline gelen ‘azınlıkları taciz’e devam edecekler gibi görünüyor…