1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünyanın gündemindeki iki ülke İran ve Kuzey Kore

Peter Philipp9 Ağustos 2005

İran ve Kuzey Kore, nükleer programları yüzünden sürekli gündemde olan iki ülke. Kuzey Kore'nin nükleer programları yüzünden bir süredir yürütülen görüşmelere dün ara verildi. İran'sa birkaç kez ertelediği İsfahan'daki nükleer santralini dün faaliyete geçirdi. Ancak nükleer programları yüzünden gündemde olan bu iki ülkeyi aynı kefeye koymak doğru değil.

https://p.dw.com/p/Aae2
Uluslararası Atom Enerjisi İran'ın İsfahan nükleer santralinde inceleme yapıyor
Uluslararası Atom Enerjisi İran'ın İsfahan nükleer santralinde inceleme yapıyorFotoğraf: AP

2002 yılında „şer ekseni“ deyimini ilk kullandığında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush, Kuzey Kore, İran ve Irak’ı bir solukta saydı. Irak artık bu tanıma dahil değil. Amerika Birleşik Devletleri’ni bu ülkeler konusunda duyarlı yapan nükleer silah tartışması. İki ülke de Washington’dan kaynaklanan uluslararası baskıya direniyor. Ama benzerlikleri tamamen yüzeysel. En başta, Kuzey Kore’nin Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme Anlaşması’ndan ayrıldığını, İran’ın ise buna sadık kalarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’yla işbirliği yapmaya çalıştığını söylemek gerek. Bunlara Kuzey Kore’e atom bombası ürettiğini öne sürerken, İran’ın böyle bir niyeti olmadığını devamlı vurguladığını da eklemek gerekli. İran’ın sözüne ne kadar güvenilebileceği tartışılsa bile, Tahran’ın bu noktadan ne kadar uzakta olduğunu, Amerikan kaynakları bile aktarıyor.

Komşuları da nükleer güç

Fakat her iki ülke de, nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip ve bu niteliğiyle bölgelerini tehdit edebilecek taşıyıcı füzeler üretti. Buna karşılık, iki ülke de bölgelerinde nükleer silah sahibi güçlerle yanyana: Kuzey Kore, Çin’in komşusu. Diğer komşusu Güney Kore topraklarında da Amerikan askerleri var. İran’ın ise doğusunda iki nükleer güç, Pakistan ve Hindistan, batısında da İsrail var. Irak’ta da yine Amerikan askerleri konuşlanmış durumda.

İran zengin petrol kaynaklarına sahip

İki ülke arasındaki en önemli fark, İran’ın zengin petrol kaynaklarına sahip olması. Bu durum, Tahran’ın sadece enerji üretimi için nükleer santral inşa ettiği iddiasının inandırıcılığını yitirmesine neden oluyor. Buna rağmen, Washington da dahil olmak üzere, herkes İran’la pazarlık etmeye çalışıyor. Çünkü bu ülke Ortadoğu’nun siyasi, ekonomik ve askeri bakımdan en önemli ülkesi.

Kuzey Kore'nin en büyük sorunu açlık

Kuzey Kore için bunu öne sürmek olanaksız. Bu ülkede açlık ve yoksulluk kol geziyor. Bu özelliğiyle komşularını herhangi bir şekilde etkileme olanağına sahip değil. Oysa bu Tahran için geçerli değil. İran Afganistan’da faal, Washington’un tüm kuşkularına rağmen Pakistan’la, Hindistan’la ve Hazar Denizi’ne açılan devletlerle anlaşmalar yapıyor. İran hükümetinin son diplomatik zaferi de, güvenlik kuvvetlerinin eğitiminde destek olmak üzere yeni Irak hükümetiyle anlaşması.

Bütün bunlar Amerikan hükümetini rahatsız ediyor. Fakat bu noktada elleri bağlı. Bu nedenle de, atom bombası tartışmasına sıkışılıyor. Bu bomba Amerika Birleşik Devletleri’ni tehdit ettiği için de değil. İsrail’i tehdit ettiği için. Oysa İsrail de, üstelik tamamen denetimdışı şekilde, atom bombası sahibi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail’le yakın ilişkileri, İran’dan kaynaklanan atom tehdidi konusunda Kudüs’ten gelen tezlerin Washington’da hemen kabullenilmesini getiriyor. Baştan pazarlıklar yoluyla Beyaz Saray’a, Irak’takinden farklı bir yöntem izlenebileceğini kanıtlamaya çalışan Avrupa’nın da şimdi bu yola girdiği görülüyor.

Kuzey Kore'ye farklı muamele

Kuzey Kore’de farklı davranılmasının açıklaması da herhalde, Pyongyang’ın bölgesindeki ülkeleri etkileme olanağı olmaması. Bu sorun Avrupa’yı zaten hiç ilgilendirmedi. İran’la pazarlıkların başarısızlığından sonra, ilgilendirmesi de beklenmiyor.