1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Covid-19’lu mülteci: Bize yardım edin

29 Nisan 2020

İzmir’deki geri gönderme merkezinde tutulan Covid-19 pozitifli mülteciden mektup var. Suriyeli Halid B. hapis hayatı yaşadıklarını, temiz hava dahi alamadıklarını, kötü muamele gördüklerini anlatıyor.

https://p.dw.com/p/3bYH3
Fotoğraf: picture-alliance/AA/C. Denirci

"Yapılan Covid-19 testimiz pozitif çıktı. Kaldığımız geri gönderme merkezi temiz değil. Ne tedavi ediliyoruz, ne de hastalığımıza dair bir bilgi veriliyor" diyor mektubunda Suriye vatandaşı Halid.

Halid, İzmir Harmandalı Göç İdaresinde tutulan yüzlerce göçmenden biri. Anlattıklarına göre göçmenler arasında çok sayıda Covid-19 pozitifli var. Kaldıkları yer temiz ve hijyenik değil. Pozitif çıkmalarının ardından hiçbir tedavi uygulanmamış. Pozitif çıkan sığınmacıların cep telefonları toplanmış, dışarısıyla iletişimleri tamamen koparılmış. Halid bu nedenle kaleme aldığı, yetkililere çağrıda bulunduğu mektubu bir ip yardımıyla üst kattaki pozitif olmayan, dışarı çıkabilen göçmenlerden birine ulaştırıyor. O da bize.

2007 yılında üniversite eğitimi için Türkiyeye gelmiş Halid. Eğitimi sırasında Suriyedeki iç savaş patlak vermiş. İki kız kardeşini çatışmalarda kaybetmiş. Ancak cenazelerine dahi gidememiş.

"Kaldığımız yerde temizlik malzemesi yok"

Halid, geri gönderme merkezini şöyle anlatıyor: "Koğuşta 209 kişi vardı. Her odada 12den fazla kişi kalıyordu. Ne temizlik malzemesi vardı, ne de ilgi."

Genç adamın anlattıklarına göre koğuşta kalan mültecilerin sayısı zamanla 50yi geçmiş. Temizlik malzemesine ulaşamamaları nedeniyle vücutlarında yaralar çıkmış. Mültecilerin durumu daha da kötüleşince merkeze bir sağlık ekibi gelmiş. Covid-19 semptomlarının gözlenmesi üzerine de test uygulanmış. Sonuç pozitifmiş. Halid "Pozitif çıkanları diğerlerinden ayırdılar. Ancak sağlık durumumuz hakkında hiçbir şey açıklamıyorlar" diyor ve geri gönderme merkezindeki görevlilerin kötü muamelesinden yakınıyor: "Bağırıyor, hakaret ediyorlar. Telefonlarımıza el koydular. Avukatlarımızla görüşmemize izin verilmiyor."

Halid mektubuna, geri gönderme merkezindeki koşulları anlatarak devam ediyor: Tatsız, soğuk ve daha da kötüsü bağışıklık sistemimizi güçlendirmeyecek yemekler veriliyor. Marketten herhangi bir şey aldırmamıza da izin verilmiyor.” Anlatıma göre geri gönderme merkezindeki Covid-19 pozitifli mültecilerin ne okuyabileceği bir kitap, ne izleyebileceği bir televizyon var. Üstelik temiz hava almaya dahi çıkmalarına müsaade edilmiyor.

"Baronun raporunda da vardı"

Genç adam görevlilere defalarca bir yetkiliyle görüşmek istediğini söylese de, talebi yerine getirilmemiş. Halid’in tek dileği, sesinin duyulması.

İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu geçen hafta Harmandalı Geri Gönderme Merkezine ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda, geri gönderme merkezinde 30 mülteci ve bir güvenlik görevlisinin Covid-19 pozitif olduğunun öğrenildiği bilgisi yer alıyor. Rapor ayrıca mültecilerin hijyenik ortamlarda tutulmadığı ve temizlik malzemesine ulaşamadıklarını da kayda geçiyor.

İzmir Valiliği, 20 Nisanda yaptığı basın açıklamasında Baronun hazırladığı raporun gerçeği yansıtmadığını savunuyor. Valilik ayrıca merkezde 331 mülteci olduğunu ve Covid-19 ile ilgili gerekli önlemlerin de alındığını, pozitif çıkanlarınsa karantinaya alındığını belirtiyor.

Telefonla aradığımız göç idaresi pozitif çıkan mültecilerin akıbetiyle ilgili bilgi veremeyeceklerini söylüyor. Valilik ise topu göç idaresine atıyor ve bilgi vermede yetkili olmadıklarını aktarıyor.

DW Türkçeye konuşan, mülteci hakları konusunda çalışmalar yürüten Avukat Ayşegül Karpuz, geri gönderme merkezlerinde sosyal mesafe kuralını uygulamanın mümkün olmadığına dikkati çekiyor. Karpuz, Bu nedenle geri gönderme merkezlerinde olumsuz bir şey olacağını tahmin ediyorduk. Ne yazık ki geçen hafta hazırlanan raporda da 30 mülteci ve bir güvenlik görevlisinin Covid-19 pozitif olduğu ortaya çıktı” diyor.

"Diğer merkezlere de bulaşmış olabilir"

Karpuz, geri gönderme merkezlerindeki sığınmacıların tutuklu gibi muamele görmelerini, dünyayla iletişimlerinin kesilmesini bir insan hakkı ihlali olarak değerlendiriyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "İzmir Barosunun raporunun ardından pek çok mültecinin başka merkezlere gönderildiği yönünde bilgi aldık. Sevk sırasında gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı yönünde şüphelerimiz var.  Umuyoruz ki  böylece Covid-19 vakaları diğer merkezlere de sıçramamıştır." Karpuz, Covid-19lu kişilerin bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini söylüyor ve bu yüzden yetkililerden ilgi ve özen bekliyor. 

Türkiyede İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bağlı toplam 28 geri gönderme merkezi bulunuyor. Merkezlerin toplam kapasitesiyse 20 bin. Bu merkezlerde sınır dışı edilecek mülteciler tutuluyor.

 

Mültecinin adı, geri gönderme merkezinde tutulduğu için güvenlik gerekçesiyle değiştirilmiştir.

Tunca Öğreten

© Deutsche Welle Türkçe