Cenevre’de otomobiller görücüye çıktı

Otomobil imalatçılarının çoğu değişen piyasa şartlarına ayak uydurma ve üretim maliyetini düşürme çabası içinde. Yeni modellerin tanıtımındaki gecikmenin başlıca nedeni de bu. Otomobil meraklılarına tanıtılan modellerin çoğu, normal özelliklerin dışında kalıp çok dar bir müşteri potansiyeline hitap ediyor.

Opel GT modelini yeniden piyasaya sürerken, BMW tek kapılı 3 serisini tanıtıyor. Az sayıda müşteri bulan özel modellerin imaj açısından önemli olduğunu söyleyen BMW Yönetim Kurulu Başkanı Helmut Panke, “Bu model, sürüm açısından normal limuzinlerin gerisinde kalır. Ama otomobil kullanmanın zevkine de ancak spor modellerle varılabilir. Marka olarak BMW de zaten bu imajı yaşatıyor” diye konuşuyor.

“Güzellik büyüklükte yatar”

Yüzlerce beygir gücündeki birbirinden güzel otomobillerin süslediği Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda kimi şirket ise yakıt fiyatlarına aldırmayıp, “güzellik büyüklükte yatar” düsturundan hareket ediyor. Cadillac’ın iki ton ağırlığındaki “Escalade” modelini ithal eden Werner Röser bu tip araçların her zaman müşteri bulacağından emin.

Roeser’in bu yeni modelle ilgili görüşleri şöyle: “Boş zamanlarda azami yarar sağlarken aynı zamanda ticari amaçla da kullanılabilen SUV’ların en büyüğü olan Escalade sekiz silindirli 409 beygir gücündeki motoru ve üstün konforuyla fuarın yıldızları arasında yer alıyor.”

Lüks ve asil cipler

Lüks ve asil cipler pastasından pay alabilmek için Audi de Q 7 modelini piyasaya çıkardı. Taslak olarak tanıtılan ama çoğu zaman seri üretime alınmayan modeller de oldukça fazla. Volkswagen Yönetim Kurulu Üyesi Wolfgang Bernhard, Concept A adı altında geliştirdikleri mini SUV hakkında mikrofonlarımıza şunları söyledi:

“Concept A, tepeden tırnağa değişmekte olan Volkswagen açısından yenilenmenin sembolü sayılır. Şirketimizin uzun vadede ayakta kalabilmesi, güzel, heyecan verici ve rekabet gücü yüksek modeller geliştirmesiyle mümkün olabilir.”

Normal otomobiller

Ama Cenevre Fuarı’nda normal otomobiller de tanıtılıyor. 206’nın yerini alacak olan Peugeot 207 modeliyle ilgili olarak şirket sözcüsü Peter Schaer estetiğin büyük önem kazandığını vurgulayarak “Estetik açıdan yeni bir otomobil, biraz da büyüdü. Yolcu kabininin büyümesi, son teknolojiye göre hazırlanmış, göz zevkini okşayan modern bir otomobil olmasına mani değil” diyor.

Loremo adlı küçük bir şirket ise 100 km.’de 1,5 litre dizel sarfeden orjinal motorlu aracıyla Cenevre’deki devlere kafa tutuyor. Şirketin ortaklarından Gerhard Heilmann, hibrid ve yakıt hücresi teknolojilerini geliştiren Honda ve Toyota gibi Japon şirketlerinin aksine klasik metodlarla da yakıttan tasarruf sağlanabileceğini söylüyor.

Heilmann, “Balon prenssibinde olduğu gibi, safra attıkça hız kazanırsınız. Bu aracın iki ana prensibi var. Biri asgari ağırlık diğeri ise havayla sürtüşmenin en aza indirilmiş olması. 2009’a kadar tutumlu Loremolar’ın piyasaya çıkacağını tahmin ediyorum” şeklinde sözlerini sürdürüyor.