1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bütün yollar seçime çıkıyor

16 Ekim 2015

Ankara saldırısı sonrası 1 Kasım'da yapılacak erken genel seçimlerin güvenliği ile ilgili endişeler daha da arttı. Uzmanlar, seçim güvenliği ve seçimlerin iptali ile ilgili tartışmaları DW Türkçe'ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/1Gp8s
Fotoğraf: Adem Altan/AFP/Getty Images

Ankara'da 99 kişinin hayatını kaybettiği artan terör olayları 1 Kasım seçimlerinin güvenliğini tartışmaya açtı. DW Türkçe'ye seçimle ilgili duyulan endişeleri değerlendiren Ankara Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Prof. Baskın Oran,“Türkiye’de zaten bin türlü ideolojik ve sınıfsal çatışma var. Sınırlar içinde; en yukardan tahrik gelirse, toplumda fiiliyata dönüşür. Dışardan gelen IŞİD tehdidi de büyürse topluma büyük korku salar” diye konuştu.

Baskın Oran, "Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Haziran’da istediğini bulamadı ve bu yüzden toplumda korkuyu tırmandırıyor" diyor. Oran, “7 Haziran’dan beri yaşanan olaylar silsilesi, toplumda endişenin bilinçli olarak tırmandırıldığını gösteriyor. Türkiye; seçim güvenliğinin olmadığı bir ortamda seçime gidiyor ama bunun faturası da Erdoğan’a çıkacak” diye sözlerini sürdürdü.

Anayasa "seçim" diyor

Türkiye'deki atmosfer için “Olağan bir durum yaşamıyoruz” nitelemesini yapan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Anayasa Hukuku uzmanı Prof. İbrahim Kaboğlu da anayasanın 78. ve 92. maddelerine atıfta bulunarak “Gelinen noktada 1 Kasım’da seçimin yapılması en demokratik yoldur. Aksi her türlü uygulama zorlama olur” diye konuştu.

Anayasa’nın 78. maddesinin seçimlerin bir yıl ertelenebileceğine işaret ettiğini, ancak bunun için bir ‘savaş hali’ni zorunlu gerekçe gösterdiğini belirten Kaboğlu, “Türkiye bir savaş halinde değil ama olağan durumda da değil. Ülkede düşük yoğunluklu bir savaş ortamı yaşanıyor. Peki ne yapılacak? Hükümet anlayacaksa 7 Haziran’dan sonra seçim güvenliğini sağlayamayacağını anlamalıydı ve tekrar seçim düğmesine basmamalıydı. Gelinen noktada; seçimin yapılmasından başka bir yol kalmamıştır” dedi.

Bazı milletvekillerinin de kendisine "Seçim hangi koşullarda iptal edilir?" sorusu yönelttiğini aktaran Kaboğlu, “Bu noktada Anayasa’nın 92. maddesine bakıyoruz. O madde de diyor ki; - parlamento toplanır ve Türkiye’nin bir savaş ortamında olduğu kararını alır. Bu da kendiliğinden bir savaş ilanını doğurur. Ancak bugün bu noktadan çok uzağız. Bütün yollar seçime çıkmaktadır artık” bilgisini de verdi.

Seçim güvenliğiyle ilgili endişelerin önümüzdeki günlerde daha da artmasının "kaçınılmaz" olduğunu söyleyen Kaboğlu, “Ankara’nın merkezinde güpegündüz 99 insan katledildi. Bizi daha sıkıntılı günler bekliyor ama seçim sınavından geçmek zorundayız” değerlendirmesinde de bulundu.

Türkiye'nin önde gelen anayasa hukukçularından Prof. Ergun Özbudun da “Seçim ancak savaş halinde meclis kararıyla ertelenebilir. Yani; resmi bir savaş ilanı şarttır. Daha açıkçası bir yabancı devlete karşı savaş ilanını meclisin onaylamış olması gerekir. Anayasa’nın 78. maddesi bunu söyler. Türkiye’de yaşanan çatışma ve korku ortamı seçim güvenliğine yansımaktadır, ancak Türkiye her şeye rağmen 1 Kasım’da seçime gidecektir” dedi. Özbudun, seçimden sonra sonuçlara ilişkin kimi itirazlar olabileceğini belirtirken, o itirazlarla da Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ilgileneceğini ve gerek gördüğü yerde seçim sonucunu iptal edebileceğini söyledi. “Bu noktada hükümete düşen, güvenlikli bir ortamda seçimin yapılmasını sağlamaktadır” diye konuşan Özbudun, “Türkiye’de yaşayan herkesin demokrasinin işletilmesinde sorumluluğu vardır. Bu süreçte hükümet de, devlet kurumları da, vatandaşlar da sağduyuyla hareket etmelidir” çağrısı yaptı.

En güncel liste

Seçim güvenliği ile ilgili endişeleri YSK da yakından izliyor. YSK’daki parti temsilcilerinden Hadimi Yakupoğlu, “Türkiye’deki endişe ikliminin 1 Kasım seçimlerinin yapılmasıyla düzelmeye başlayacağını düşünüyoruz” diyor. “YSK seçime hazır” diyen Yakuoğlu, çalışmalarda gelinen noktayı DW Türkçe’ye şöyle özetledi:

“Türkiye genelindeki 85 ayrı seçim çevresindeki oy pusulalarının basım işlemleri tamamlandı. En güncel seçim listeleriyle seçime gidilecek. Bundan sonra herkes sağlıklı seçim sonucu almaya yoğunlaşıyor. Sivil toplum da gerekeni yapıyor. Yurtdışında da oy kullanma işlemi 25 Ekim’e kadar sürecek. Yurtdışında seçime katılımın düşük olduğunu gözlemliyoruz. “

©Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara